23.12.2024 - 07:02 | Son Güncellenme:
Türkiye’nin, jeolojik yapısı gereği deprem riski yüksek bir coğrafyada yer aldığını belirten Maher Holding Sigorta Grubu Başkanı Ahmet Yaşar, “Bu coğrafi gerçeklik, İstanbul gibi stratejik ve ekonomik olarak kritik bir şehirle buluşunca depremin yalnızca doğal bir afet değil, aynı zamanda ülke için bir beka sorunu olmasına neden olmaktadır. Özellikle Marmara Bölgesi’nde beklenen büyük deprem, yalnızca İstanbul’u değil, tüm ülkemizin sosyo-ekonomik yapısını tehdit ediyor. İstanbul başta olmak üzere hem nüfus hem de ekonomik faaliyetlerin en yoğun olduğu bir bölgede yaşanabilecek büyük bir deprem, bu defa sadece bölgesel değil ulusal düzeyde bir beka sorunu yaratma potansiyeline sahip” diye konuştu.
‘Ulusal bir sorumluluk’
Türkiye’nin en büyük şehri ve ekonomik faaliyetlerin %30’dan fazlasını oluşturan merkezi olarak, nüfusu, ticari faaliyetleri, lojistik ağı ve kültürel mirasıyla ülkenin kalbi niteliğinde olan İstanbuk’da yaşanacak olası bir büyük depremin yalnızca fiziksel yıkımla sınırlı kalmayacağını, yaratabileceği jeopolitik, siyasi ve ekonomik sonuçlar ile Türkiye’nin ekonomik, siyasi ve sosyal yapısını kökten sarsacağını vurgulayan Yaşar, “Depremi engellemek şu an bilimsel olarak mümkün değildir ama sonuçlarını engellemek için yapabileceklerimiz var. Bu durum kentsel dönüşümün yalnızca bireysel değil, ulusal bir sorumluluk olduğunu bir kez daha gözler önüne seriyor. Depreme dayanıklı binalar inşa edilmesi, yalnızca can kaybını değil, ekonomik çöküşü de önleyecek bir çözüm olarak karşımızda. Tam da bu sebeple kentsel dönüşüm projeleri, bu tehdit ve risklerin minimize edilmesi için hayati bir araç. Ancak süreç içerisinde karşılaşılan finansal zorluklar, müteahhitlerin projeleri tamamlamada yaşadığı sorunlar ve en başta hak sahiplerinin güven eksikliği, kentsel dönüşümün yavaş ilerlemesine neden oluyor” ifadelerini kullandı. Kentsel dönüşüm projelerine olan güveni artırmak, süreçleri hızlandırmak ve sürdürülebilir bir gelecek inşa etmek için sigorta sektörünün kritik bir rol oynadığının altını çizen Yaşar, “Quick Sigorta, Bina Tamamlama Sigortası ile bu rolü başarıyla yerine getirirken, Türkiye’nin geleceğine de güvence sağlıyor. Bu nedenle kentsel dönüşüm sürecine dahil olan tüm aktörler, sigorta çözümlerini stratejik bir araç olarak değerlendirmelidir” açıklamasında bulundu.