05.08.2013 - 17:00 | Son Güncellenme:
Ramazan Bayramı’nda aşırıya kaçılarak tüketilen yiyeceklerin kişilerde ani kilo artışlarına sebep olduğu belirtildi. Yaşar Üniversitesi Meslek Yüksekokulu Gıda İşleme Bölüm Başkanı Yrd. Doç. Dr. Ruhan Aşkın Uzel, bayram öncesi beslenme konusunda önemli ipuçları verdi. Henüz rutin yemek yeme düzenine geçilmediği için bayram tatilinde beslenmeye özen gösterilmesi gerektiğini ifade eden Uzel, “Bayramda aşırı yiyecek tüketerek sağlığınızı riske atmayın” dedi.
Tadınız kaçmasın
Ramazan Bayramı’nda beslenme ile ilgili dikkat edilmesi gereken hususlar hakkında bilgi veren Yaşar Üniversitesi Meslek Yüksekokulu Gıda İşleme Bölümü Başkanı Yrd. Doç. Dr. Ruhan Aşkın Uzel, şöyle konuştu: “Ramazan boyunca oruç tutanlar, beslenme düzeninin değişmesi ve günlük öğün sayısının düşmesi nedeniyle normal beslenme düzenlerine kavuşmalarıyla bir anda eskisinden de fazla yeme eğiliminde olur. Bu durumda, kalp damar hastalıkları, hipertansiyon, şeker hastalığı, bazı kanser türleri, solunum rahatsızlıkları, karaciğer yağlanması, safra kesesi hastalıkları, eklem hastalıkları, adet düzensizlikleri hatta kısırlık gibi rahatsızlıkları belirginleşmektedir. Vücut ağırlığı değişmemiş olsa bile vücut yağ oranının arttığı riskli bir dönem geride bırakılmıştır. Bu nedenle, bayramı beslenme konusunda bir çeşit sınav gibi değerlendirirseniz, aşırı yiyecek tüketerek sağlığınızı riske atmamış olursunuz.”
Nelere dikkat etmeliyiz?
Aşkın Uzel, Ramazan boyunca metabolizmanın yavaşladığını; bu nedenle bu sürecin ardından gelen bayramla birlikte yenilen tatlıların vücutta yağ olarak depolandığının altını çizdi. Aşkın Uzel, dikkat edilmesi gereken hususları şöyle sıraladı:
"- Bayramın yaz aylarına denk gelmesi bizlere alternatif tatlı tüketimi sunmaktadır. Şekerlemeler yerine mevsim meyvelerinin tercih edilmesi diyabet ve obezite hastalarının yararına olacaktır.
- Şeker ve şeker içeren çikolata, hazır meyve suları, gazlı içecekler, tatlılar gibi besinlerden kaçının. Bu tür besinler kana hemen ve tamamen karışır. Vücut, kan şekerinin tümünü aynı anda enerjiye çeviremez ve bu durumda bir kısım glikozu vücut yağına çevirir. İnsülin ile kan şekeri düşer ve tekrar tatlı yeme isteği doğar, dolayısıyla beslenme süreci kısır bir döngüye girer.
- Mutlaka en az üç öğün yemek yenmeli, kızartmalar yerine ızgara, fırında ya da haşlama yöntemi ile pişirilmiş yemekler yavaş yavaş yenmeli ve çok iyi çiğnenmelidir.
- Sıvı alımına dikkat edilmeli ve günde yaklaşık 2-3 litre su tüketilmelidir. Kafeinin fazla tüketilmemesi için günlük çay ve kahve tüketimi 3 fincanı geçmemelidir. Alkollü ve gazlı içecekler yerine; ayran, limonata, taze sıkılmış meyve suyu gibi sağlıklı içecekler tercih edilmelidir."