18.10.2021 - 19:37 | Son Güncellenme:
Kadınlarda en çok görülen kanser türü olan meme kanserinde erken tanının tedaviyi kolaylaştırdığını söyleyen Genel Cerrahi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yeliz Emine Ersoy, "Her 8 kadından birinde hayatı boyunca meme kanserine yakalanma riski bulunuyor. Sıklıkla ileri yaştaki kadınlarda görülse de son yıllarda genç kadınlarda da sıklığı artmakta olup, meme kanseri tanısı konan her 10 kadından birisi 45 yaş altındadır” dedi.
Prof. Dr. Yeliz Emine Ersoy, tüm kadınları ilgilendiren ileri yaş (50-65 yaşlar arası), erken adet görme, geç menopoza girme, hiç doğum yapmama ya da ilk doğumun 30 yaşından sonra yapılması, uzun süreli doğum kontrol hapları veya menopoz sonrası yüksek doz hormon replasman tedavisi, aşırı yağlı gıdalarla beslenme gibi genel meme kanseri risk faktörlerine ilaveten, özellikle genç yaşta meme kanserine yakalanma riskini arttıran faktörleri şöyle sıraladı:
-Yakın akrabalarda 45 yaş altında meme kanseri ya da herhangi bir yaşta yumurtalık kanseri,
-Birden fazla akrabada meme kanseri ya da erkek bir akrabada meme kanseri tanısı,
-Kişide ya da yakın akrabalarında bazı meme kanseri genlerinde (BRCA1 ve BRCA2) bozukluklar (mutasyon),
-Göğüs duvarı ya da memeye çocuklukta ya da genç yaşta alınan radyoterapi,
-Daha önce alınmış meme kanseri tanısı ya da önceki biyopsilerinde kanser riskini arttıran değişikliklerin saptanması
GENÇ YAŞTA GÖRÜLEN MEME KANSERİNİN TEDAVİSİ DAHA ZOR
Prof. Dr. Yeliz Emine Ersoy, “İleri yaşlarda görülen meme kanserlerine göre genç yaşta görülen meme kanserleri, daha çok genetik (kalıtsal) olma özelliğine sahiptir. Tanı konulduğunda ileri evrede ve sıklıkla daha kötü seyirli oldukları için tedavileri de daha zordur” diyerek sözlerine şöyle devam etti:
“Uygulanan cerrahi tedaviler (özellikle her iki memenin alınmasını gerektiren cerrahiler) ve kemoterapiler ile ilişkili olarak; vücut görüntüsü ve doğurganlık ile ilgili endişeler, izolasyon hissi, finansal faktörler genç hastaları daha fazla etkiliyor. Dolayısıyla genç yaşta meme kanseri saptanan hastalarımıza genetik danışmanlık önerilmeli, meme dokusu tamamen alınacaksa plastik cerrahi seçenekleri ile ilgili bilgilendirme yapılmalı, henüz çocukları yoksa doğurganlığın korunması için kadın doğum konsültasyonu önerilmeli ve psikolojik destek için yönlendirilmeli.”
'MEME MUAYENESİ İHMAL EDİLMEMELİ'
Prof. Dr. Yeliz Emine Ersoy, “Hayati önem taşıyan meme kanserinde erken tanı için (ailede meme kanseri hikayesi gibi daha erken tetkik gerektiren bir durum veya memede daha erken yaşta saptanan şüpheli bir kitle yoksa) özellikle 40 yaşından sonra her kadın her yıl tarama mamografileriyle birlikte klinik meme muayenelerini yaptırmalı, aylık olarak kendi meme muayenelerini de ihmal etmemeli. Meme veya koltuk altında kitle, memede ödem, meme cildinde ve meme başında kızarıklık, içeri çökme, kabuklaşma, yaralar, meme başından kanlı veya şeffaf akıntı, memelerde asimetri ve meme boyutunda değişiklik gibi durumlarda mutlaka meme kanserinden şüphelenilip hekime başvurulmalı” uyarısında bulundu.