04.12.2022 - 10:45 | Son Güncellenme:
Başın hareketleriyle birlikte aniden ortaya çıkan şiddetli baş dönmesiyle karakterize olan bu hastalık her yaşta görülmekle beraber, sıklığı ileri yaşlarda daha da artıyor. Öyle ki 40-60’lı yaşlarda en sık görülen baş dönmesi nedeni BBPV oluyor. Kulak Burun ve Boğaz Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Nazım Korkut, bu hastalıkta ilk şiddetli baş dönmesi atağının genellikle sabah yataktan kalkarken başladığını belirterek, “Ataklar eğilip kalkma, yukarıya veya aşağıya doğru bakma ya da yatakta bir yandan diğerine dönüldüğünde görülüyor ve yaklaşık 15-60 saniye kadar sürüyor” dedi. Şiddetli baş dönmesi atakları nedeniyle araba kullanmak, makina başında çalışmak, sportif aktivitelerde bulunmak, merdiven inip çıkmak, toplantılara ve sosyal etkinliklere katılmak ciddi sıkıntılar yaratabiliyor. Hastalar korkuları nedeniyle eve kapanıyor ve sosyal yaşamdan kopabiliyorlar. Güzel haber ise BBPV tablosunda sadece birkaç dakika süren ‘manevra’ tedavisiyle baş dönmesinden kurtulmanın mümkün olması; üstelik genellikle tek seans yeterli oluyor!
Hastalık değil, belirti!
Toplumdaki yaygın inanışın aksine, vertigo, diğer adıyla baş dönmesi hastalık değil, pek çok hastalıkta görülen bir belirti. Baş dönmesinin nedenleri kabaca ‘santral’ ve ‘periferik’ kökenli vertigo olarak ikiye ayrılıyor. Beyin kanamaları, beyin tümörleri, anevrizmalar, multipl skleroz gibi birçok santral sinir sistemi hastalıklarında görülen vertigo çok gürültülü ve çok semptomlu bir klinik tablonun belirtilerinden sadece biri oluyor. Prof. Dr. Nazım Korkut, “Ancak periferik vestibüler sistem hastalıklarında ise vertigo, yani şiddetli baş dönmesi tüm dikkati üzerinde toplayan en önemli belirti olarak karşımıza çıkıyor” diye konuştu.
İç kulaktaki kristaller yerinden oynarsa…
BPPV normal koşullarda iç kulakta dengenin sağlanmasında var olan, fakat bulunması gereken yerin dışına kaçan kalsiyum parçacıklarının neden olduğu mekanik bir hastalık. Utrikül ve sakkül denilen iç kulak bölümlerinden, yarım daire kanalları içine kalsiyum karbonat parçacıklarının (kristallerin) kaçması ve bu parçacıkların serbestçe kanalların içinde dolaşmasıyla ortaya çıkıyor. Bir diğer tablo ise yarım daire kanallarının ‘ampüller kupula’ denilen bölüme bu parçacıkların yapışmasıyla oluşuyor.
Tek seansta çözüm sağlanabiliyor
Mekanik bir iç kulak hastalığı olan BPPV’ye tedaviyle kesin çözüm sağlanabiliyor. Bazen kristaller kendiliğinden yerine dönebilse de genellikle sorunlu kanal veya kanalların saptanarak uygun manevralarla tedavi edilmesi gerekebiliyor. Kanallar içine kaçan kalsiyum kristalleri ‘repozisyon manevraları’ ile olması gereken orijinal konumlarına gönderiliyor, böylece sorun ortadan kalkıyor. Kulak Burun ve Boğaz Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Nazım Korkut, manevra tedavisiyle baş dönmesi sorununun genellikle tek seansta ortadan kalktığına işaret ederek, şunları söyledi:
“BPPV’de baş dönmesinin yüzde 80 gibi oldukça yüksek bir oranından arka kanallar sorumlu oluyor. Bunlara yönelik manevralarla baş dönmesi ilk seansta büyük oranda sona eriyor. Daha az sıklıkta rastlanan yatay kanallara ait BPPV ise daha dirençli seyir izliyor ve repozisyon manevralarını birçok kere tekrarlamak gerekebiliyor."
Nadiren cerrahi girişim gerekebiliyor
Prof. Dr. Nazım Korkut, uygun manevralara rağmen düzelmeyen hastalarda ise çok nadiren cerrahi girişime ihtiyaç duyulduğunu belirterek, “Cerrahi girişim olarak kanalın tıkanması veya uyarıları beyine taşıyan sinirin kesilmesi gündeme gelebiliyor. Özellikle uzun soluklu, sık tekrarlayan BPPV hastalarında beraberinde migren de bulunabiliyor. Bu durumdaki hasta grubunda repozisyon manevralarının yanı sıra vestibüler migrenin tıbbi tedavisi de uygulanıyor" bilgisini paylaştı.
Tedavi birkaç dakikada tamamlanıyor
BPPV (Benign Paroksismal Pozisyonel Vertigo) tedavisinde ‘kanalolit repozisyon’ manevrasından oldukça başarılı sonuçlar alınıyor. Odyolog Dr. Zeynep Gence Gümüş, altta yatan farklı bir neden olmadığı takdirde, BPPV hastalığının repozisyon manevralarıyla düzeldiğini vurgulayarak, “Manevra tedavisi dakikalar süren kısa bir tedavidir. Hastanın başına belli pozisyonlar verilerek halk arasında denge kristalleri olarak bilinen otokonianın yerine girmesi amaçlanıyor. Hastalarımızın yüzde 85'i tek seansta düzelirken, kalan yüzde 15'lik bölümüne birden fazla kez manevra uygulanması gerekebiliyor” ifadelerini kullandı. Dr. Zeynep Gence Gümüş, manevra tedavisinden etkin sonuç alınabilmesi için sonrasında birkaç gün baş hareketlerinin kısıtlanması, yüksek yastıkla ve sırt üstü (sağa/ sola dönmeden) yatılması gerektiğinin altını çizdi.