Sıklıkla seanslarda danışanlarımın bazı düşünceleri takıntı yaptıklarını söylediklerini duyarım. Bu düşüncelerden bazıları, istemsizce zihne gelen, kişide huzursuzluk ve mutsuzluk ortaya çıkartan ve günlük yaşamı sürdürmekte bozucu etkiler yapan düşüncelerdir. Bazıları ise, günlük yaşamın getirdiği stres kaynaklı düşüncelerdir.
Peki düşüncelerinizin takıntı olup olmadığını nasıl anlayabilirsiniz? Öncelikle düşüncelerin aklınıza geliş sıklığı ve aralığı önemlidir. Sadece birkaç kez aklınıza gelmiş bir düşünce takıntı değildir. Bir süredir, sürekli aklınıza gelmesi ve aklınıza geldikten sonra sizin bunlara direnmekte güçlük çekmeniz kriterlerdendir.
Aklınıza getirmemek için faaliyetler yapmak, unutmaya çalışmak, düşünceleri kontrol etmek bile işe yaramaz halde olabilir. Bazen takıntılar daha da şiddetli ve güçlü olabilmektedir. Takıntı olan durumlarda özellikle de aklınıza gelen düşünceler sizin değerlerinize, yaşam biçiminize, amaçlarınıza, planladıklarınıza, hedef ve kişiliğinize zıt, aykırı ve ters düşünceler olabilir. Bu düşüncelerin zihninize gelmesiyle de rahatsız hissetmeniz takıntı olabileceğini göstermektedir.
Takıntılar çeşit çeşittir. Genellikle “Ya….olursa?”, “Ya….ise?”, “….kontrol ettim mi, …….yaptım mı?”, “…..yapmam lazım”, “…..mıydı?” şeklinde görülür. Hatta takıntılar sonucu bazen bazı davranışları yaparken kendinizi bulabilirsiniz. Bir şeyleri sürekli kontrol etmek, elleri yıkamak, çok fazla temizlenme ihtiyacı, pislik ve mikrop bulaşabileceği korkusu, simetri ve sayı sayma şekillerinde görülebilir. Bu davranışları da kontrolsüz bir şekilde yapabilirsiniz.
Takıntılar kişileri son derece rahatsız eder. Takıntılarınız sebebiyle uykularınızda bozulmalar yaşayabilirsiniz. Uykuya bu sebep ile dalmada güçlük çekebilirsiniz. Bazen bir şeye odaklanmakta güçlük çekip, dalgınlıklarda bulunabilirsiniz. Çok çabuk unutmaya başlayabilirsiniz. Takıntılarınız sevdiklerinizi kaybedebileceğiniz üzerine odaklı ise, onları kontrol etmeye çalışabilirsiniz. Bu sosyal çevreniz için bir zaman sonra problemler oluşturmaya başlayabilir. Özellikle anneler böyle durumlarda çocuklarına karşı daha korumacı bir ebeveynlik biçimine sığınıp, aşırı korumacı bir tavır ile çocuklarının kendilerine bağımlı hale gelmelerine neden olabilirler.
Çok sık yapmayı tercih ettiğiniz şeylerden bir tanesi, bazen düşüncelerinizden uzaklaşmak için kendinizi, işlerinize odaklamak, sürekli aktif bir şeyler yapabilmek, belli hobilerle uğraşmayı seçmektir ama peki düşünceleri durdurmak, düşünmemek için başka işlerle meşgul olma fikri işe yarar mı? Aslında takıntılar insanların boşta kaldığı durumlarda daha fazla ortaya çıksa da ne yazık ki beynin hiçbir şey düşünmemesi durumu mümkün olmayacaktır. Takıntıya sahipseniz ve düşüncelerinizin dağılması için başka aktivite yapmaya çalışsanız da beyin tekrar düşünmeye devam eder.
Bazı yapılan araştırmalar insanların günde yaklaşık olarak 60-70 bin arasında düşünceye sahip olduklarını göstermiştir. Yani kendinize yardım sürecinde başka aktiviteler ile faal olmanız hayatın akışını yaşayabilmeniz önemli olsa da takıntılarınızdan kurtulmak için etkili bir yol olmayacaktır.
Düşünceleri kontrol etmek için çaba sarf edildiğinde üstelik takıntılar daha şiddetli bir şekilde ortaya çıkabilmektedir. Bu sebeple daha etkili yollarla bu rahatsızlığı yenebilmek için bir uzman desteği almak gerekmektedir. Ayrıca takıntıların stresli durumlarda daha çok ortaya çıkabileceği bilindiği için stresli durumlarla baş edebilme becerilerinin de geliştirilmiş olması bu durumların tekrarlamaması açısından fayda sağlayacaktır.