Bu en sık rastladığım ilişkisel problemlerden bir tanesi olabilir. Mutsuz hissettiren, toksik, kronik çıkmaza girmiş ilişkinin bir şekilde bitirilememesi ve sürdürülmeye çalışılması... Bu durumun birçok sebebi var. Sebepleri öğrenmenin, farkındalık kazanmanın ilişkiyi bitirebilme gücü kazanabilmenle doğru orantılı olduğunu bilmelisin. Seni bu kadar huzursuz eden şeyden neden vazgeçemiyorsun sebepleri inceleyelim,
Bir daha böyle sevemem düşüncesi, ilişkilerin bitirilmesini zorlaştıran en sık rastlanılan düşüncelerdendir. İnsanlar bir süre duygusal ilişki yaşadıklarında ve karşılarındaki kişiye alıştıklarında ilişkilerinin sonuna gelirken sıklıkla bir daha böyle sevemeyeceklerini ve kendilerinin de bir daha böyle sevilmeyeceğine inanırlar. Her ne kadar bunun doğru olmayacağını söyleyeceğimi beklesen de aslında bu inanış doğrudur. Çünkü bir daha aynı şekilde sevmeyecek ve sevilmeyeceksin. Herakleitos’un “Aynı nehirde iki kere yıkanamazsın” sözü gibi aynı şekliyle bir aşk yaşaman, aynı o şekilde düşünüp hissetmen imkansız. Hatta aynı kişiyi bile zamanla değişen duygularla seveceksin ama aynı şekliyle sevip sevilmeyeceksin. İyi haber şu ki daha başka şekilde sevip sevileceksin. Her ilişki bambaşka bir başlangıçtır, apayrı bir dinamiktir. Bu arada uzun süre seanslarımda çalıştığım birçok kişide gözlemlediğim şey de, ilişkilerini bitirip bambaşka şekliyle sevip sevilmeye başladıklarıdır. Dolayısıyla bu düşünce hayatının ilerisi konusunda pişmanlık yaşayacağını hissedip harekete geçememe düşüncesidir. Garantici bir yapıdır. Sen mutsuz olduğun ilişkiyi bitirirsin bir daha sevip sevmeyeceğine ondan sonra hayatın sana getirdikleri ile karar verirsin.
Yalnız kalacağım, bir daha istediğim gibi kimseyi bulamam düşüncesi, hayatına ne zaman birisinin gireceğini bilemezsin. Belki uzun bir zaman kimse girmeyecek, belki de çok kısa bir süre içerisinde yeni biri ile karşılaşacaksın. Ancak yalnız kalma korkusu sebebiyle ilişkiyi bitirmemek senin iyi bir ilişki yaşayabilme potansiyelinin zayıf olduğunu gösterir. Çünkü iyi bir ilişki yaşayabilmek için en önemli kriterlerden bir tanesi de yalnızlık ile barışmış olmaktır. Yani yalnız kalma kapasitenin artmış olmasıdır. Yalnız kalmayı bilen birisi ilişkilerinde diğerinin sınırına girmez ve daha rahat huzurlu bir ilişki yaşanır.
Seçeneklerin içerisinde en iyisi bu düşüncesi, gerçekten de en iyisinin o olması, ilişkinin doğru olduğu ve yolunda gittiği anlamına gelmez. Burada kriter diğerlerinden iyi olması değil, senin için en doğru ve iyi kişi olmasıdır. Sen birlikteyken mutsuzsan, diğerlerinden daha iyi olmasının senin için bir anlam teşkil edeceğini düşünemezsin. İlişkinin yolunda gidip gitmediğini kriter olarak almalısın. Şayet yolunda gitseydi zaten diğer adaylardan daha iyi olup olmadığını kıyaslama ihtiyacı hissetmezdin. Kıyas varsa emin değilsindir.
Ayrılmaya çalışırken iyi anıların, alışkanlıkların daha çok hatırlanması, her ayrılık sonrasında insanlar otomatik olarak birliktelik yaşadıkları kişinin olumlu özelliklerini hatırlama eğiliminde olurlar. Bu noktada ilişkinin bitmesine neden olan yada ilişkini sorgulamana neden olan düşünceleri, olayları yazmanı isterim. Yazarsan daha net bir veri olur somut elle tutulur bir dayanağın olur. Ayrılığı ve ilişkindeki mutsuzlukları kararını netleştirmek için yaz.
Hala aldığın ikincil kazançlar, her şeye rağmen mutsuz olduğun bir ilişki içerisindeysen o ilişkiden hala daha aldığın bir şeyler var demektir. O ilişkiden beslendiğin bir şeyler olmasa ilişki içerisinde durmazdın. Dolayısıyla senin ayrılmana neden olan, seni hareketsizleştiren ama bu ilişki içerisinde sağladığın ikincil kazançlarının neler olduğunu bulmalısın. Örneğin hasta olduğu için okula gitmeyen bir çocuğun sevinmesi gibi, aslında hastadır canı yanıyordur ama okula gitmemesini sağladığı için mutludur da… Yani ilişki içinde canın yanıyordur ama sana bir şey sağladığı için sen o ilişki içerisindesindir. İşte bu “şey” ne ise onu sapta.
Yüzleşmenin ağır gelmesi, belki bu mutsuz ilişkiye uzun bir süreni verdin, belki duygusal olarak çok yatırım yaptın ancak ayrılamama sebeplerinden bir tanesi de ayrılıkla yüzleşmenin senin için ağır gelmesi ve ayrılığı başarısızlık olarak algılaman olabilir. Dolayısıyla yüzleşmek için hazırlıklı olmalısın. Evet, belki ilk zamanlar canın çok acıyacak ancak daha sonra iyileşeceksin. Çünkü kronik mutsuz bir ilişkiyi seçersen ömür boyu mutsuz olursun. Bu sebeple bir süre kendine mutsuz olabilmen için zaman tanı sonra iyi hissetme sürecin başlayacak.
Kabullenmemek, hayaller kurmak, birçok insan ilişkisindeki hataları, karşı tarafın hatalarını, ona uymayan yanlarını, kişilik özelliklerini görmezden gelir ve sürekli onun değişeceğine inanır. Değişmeyeceğini kabullenip aslında yola bu şekilde devam etmek, kabullenmek en sağlıklısı olacaktır. Belki de sadece bir kabulleniş bitirebilmeyi sağlayacaktır.
Böylesi sana güvenli gelir, çocukluğundaki bir şeyi hatırlarsın, bu ilişki sana çocukluğundaki bireyleri hatırlatır. Ya baban, ya annen ya da o dönemden birileri ile ilişkini hatırlatır ve sen her seferinde bir telafi için bu ilişki içerisinde kalmayı tercih edersin. Aslında orada telafi ettiğin ilişkin değil, geçmişte bir türlü kendini anlatamadığın o otorite figürüdür. Ya kendini ona kabul ettirmeye çalışırsın yada onun onayını istersin. Bu onay, kabul ve sevgi o kadar önemlidir ki yaşamının bir parçası ve vazgeçilmezi haline gelmiştir. Hatta diğer insanların seni kabul etmesi ve onaylaması senin için çok önemliyse bu madde üzerinde bir kez daha düşünmeni isterim. Aslında telafi etmeye çalıştığım tam olarak ne diye kendine sormalısın.
Bağlanma sorunsalı, bazı bağlanma tipleri ilişkileri kolay bitiremez. Özellikle sürekli kendilerini suçlarlar. Kendilerinin bir şeyler yaptıklarını düşünürler. Kolayca kopamazlar. Bağlanma stilinin ne olduğunu öğrenmek ve aslında partnerinin bağlanma tipinin ne olduğunu bilmek ayrılık esnasında neler yaşayabileceğin konusunda fikir sağlayacaktır.
Özgüvenin artması ve bağımlılığı yenmek, bir dönem yolunda gitmeyen ilişki yaşadığında özgüvenin düşmesi sıklıkla görülür Özgüven düşünce ilişkilerde radikal kararlar almak zorlaşır. Düşük özgüven bağımlı biri olmana neden olabilir ve dolayısıyla ilişkini bitirmekte güçlük çekersin. Öncelikle özgüvenini kazanıp cesaretle ayrılık kararını vermelisin.
Kişilik özellikleri, bazı kişilik tipleri bağımlı bir yapıya sahiptir. Özellikle narsistlerin ve bağımlı kişiliklerin ilişkilerinin bir döneminde anahtar kilit gibi birbirini tamamladığı görülür. Ancak bağımlı kişilik yapısındaki kişi artık karşısındaki kişinin kendisi için uygun olmadığını görür ve ondan ayrılmayı isterse ve kendi kişilik yapısından dolayı ayrılamazsa o yüzden sorunlar başlar. Bu sebeple de ayrılmayı başarabilmek için aslında kendi kişiliğinde değişiklikler yapmak gerekir.
Gerçekten mutlu olmadığın bir ilişki içerisindeysen ve bitirmek isteyip bitiremiyorsan bu süreçte psikolojik destek alman doğru olacaktır.