Güven bir ilişkinin temel taşlarından biridir. Güven sarsıldı mı bir daha ilişkinin toparlanması güç olur. Bazı davranışlar vardır ki bu güveni zedeler ve ilişki içerisinde şüphe uyandırır. Bu davranışları yapan kişilerin bir kısmı farkında olmadan yapar bir kısmı ise kasıtlı yapar. Eğer farkında olmadan yapılan davranışlar varsa, kişinin bunu fark etmesi ve ben karşımdaki kişide bu davranışlarımla güvensizlik oluşturuyorum diyebilmesi önemlidir. Genellikle insanlar karşılarındaki kişiyi suçlama eğiliminde olurlar. Hatalarını fark etmezler. Hele bazı davranışlar vardır ki istikrarlı olarak yapıldığında ilişkinin bitmesine zemin hazırlar.
Davranış değişiklikleri her zaman bir ilişkide dikkat çeken hareketlerden olmuştur. Buradaki davranış değişikliğinden kastım ilişkinin başındaki haller ile zaman geçtikten ilişki oturduktan sonraki haller arasındaki fark değildir. Elbetteki ilişkiler ilk gün gibi kalmazlar. Oturduktan sonra samimiyetten doğan bazı davranışsal farklılıklar olabilir. Nezaketen yaptığı bazı şeyler azalır gibi farklılaşmalar değildir. Bir takım rutin yaptığı şeylerde farklılaşmalardır. Örneğin partneriniz sizi her gece uyumadan önce arıyorsa artık aramamaya başlaması, her zaman gittiği yerlerden bahsederken artık bahsetmemesi, arkadaşlarının isimlerini söylememesi gibi.
Şüpheli davranışlar konusunda telefon ve sosyal medya önemli bir yere sahip. Telefonla aradığınızda açmaması, sizin yanınızdayken telefonu çaldığında açmaması, telefonunu sizden saklaması, sıklıkla telefonun sesini kısması, telefon ile tuvalete gitmesi, tuvalete gittiğinde bile çevrimiçi olması, aniden gelen telefonlar, gelen telefonla evden gitmesi gibi telefonla ilgili örnekler çoğaltılabilir. Birde sosyal medya kullanımı ile ilgili durumun değişmesi şüphelidir. Örneğin karşı cinsten olan tanımadık kişilerin beğenilmesi, takipleşilmesi, yeni ve tanınmadık arkadaşların aniden ortaya çıkması, mevcut arkadaşlarla çok sık görüşme (aslında onlar ile görüştüğünü söyleyip başkalarıyla görüşme bahane bulması) bulunduğu gitti yerleri söylememesi, detayları gizlemesi, güven verici konuşmaması ve ekstra güven istediğinizde de suçlamalarla karşılaşmanız gibi çoğaltılabilir.
Şüpheli davranışlar gösteren kişi her zaman olayı büyütmekle, abartmakla suçlanır. Hatta tartışmalar arasında “sen hastasın” “paranoyaksın” “ne alakası var, kafanda kurmuşsun” “her şeyi büyütüyorsun, senin kuruntun” gibi ithamlarla karşılaşırlar. Sürekli olarak savunma gösterirler. Oysa karşıdaki kişi bir anda bireyleri kafasında kurmaz, büyütmez ve şüpheye düşmez. Sıklıkla ilişkiler güzel başlar ve daha sonradan insanların ilişki içerisinde gördükleri davranışlar sonrasında şüpheler ve güvensizlikler oluşmaya başlar. Hele bir de bunların arasına yalan eklendiyse ilişki uçuruma doğru gider. Sürekli bahaneler üretir. Haklı dayanaklar bulmaya çalışır. Sıklıkla işlerini bahane eder. İşlerinin uzadığını söyler. Toplantısının çıktığını, iş ile ilgili problemlerin olduğunu, yoğun olduğunu, vakit ayıramadığını söyler.
Cinsellikte sıkıntı yaşanmaya başlıyorsa bu da şüpheli davranışlardan biri olarak ele alınabilir. Örneğin ilişkinin, evliliğin en başından beri beraber olma sıklığınızda ortalama düzende değişiklikler oluyorsa, soğukluk ve isteksizlik varsa bu isteksizsin sebebine odaklanmak gerekir. İnsanlar hayatlarında başka biri olduğunda yada başka birine aşık olduklarında eşlerinden yada sevgililerinden uzak durmaya çalışırlar. Çeşitli bahaneler bulabilirler. “Yorgunum, işler çok stresli ve stres kaynaklı cinselliğe odaklanamıyorum” diyebilirler yada çocukları bahane edebilirler. Yine de bu başlı başına bir kriter olarak değerlendirilmez. Çünkü klinik gözlemimde eşini aldatan birçok kişinin eşi ve sevgilisiyle de cinselliklerinin tatmin edici olduğuna dair değerlendirmeler bulunmaktadır. Ancak ilginin azalması en önemli konulardandır. Cinsellikle beraber gösterdiği duygusal ilgide de azalma oluyorsa partnerinizin neden iç dünyasına bu kadar döndüğüne dikkat etmek gerekir.
İlginin azalması kadar ani gelen ilgilerde şüphe uyandırır. Örneğin aslında normalde hiç ilgili olmayan partneriniz birden size içinden geldiği için hediyeler almaya başladıysa yada anlam veremediğiniz şekilde size iyi davranmaya çalışıyorsa o zaman da aslında yaptığı bir hatadan kendini suçlayıp vicdanını rahatlatmak istiyor olabilir. Buradaki kriterimiz rutin davranışlardan farklı davranıp davranmadığıdır.
Birden sizin değerinizi aşağıya çekecek davranışlarda bulunması, aslında güzel olmadığınızı ima etmesi, sizi sosyal medyadaki diğer kadınlarla kıyaslaması, size olur olmadık konulardan surat asması, ortada problem yokken iki günde bir surat yapması, kavga edip sizden uzaklaşması, sürekli dilinde ayrılık lafının olması ve size kendinizi suçlu hissettirecek şekilde bir konu bulup yüklenmesi, her tartışmada bu sebeple kendisini haklı çıkarması, kıskançlıklarınıza sizi paranoyak olduğunuz ile suçlaması, hastasın vb gibi etiketler yapıştırması, rica ettiğiniz şeyleri söylerken “sen onu yaptın, sen bunu yaptın” diyerek tartışması gibi durumlar da hem şüphe uyandırır hem de mutsuz eder. Hem sizi yalnızken eleştirir, hem arkadaşlarınıza ortak çevrenize kötüler, ayrılık için zemin hazırlar. Kendisinin haklı olduğunu çevreye ispat etmeye çalışır. Bu sebeple, ilgi azalmışsa, surat asma varsa, tartışmalarda suçlanıyorsanız, bazı bilgileri “her detayı sana anlatmam mı gerekiyor” mantığında anlatmıyorsa ve bununda yalan kategorisine girdiğini kabul etmiyorsa ortada yolunda gitmeyen şeyler vardır demektir.