İlişkinizde iletişim kopukluğunuz varsa ve alışkanlık olarak tartışma adabına uyum göstermekte zorlanıyorsanız, öfke kontrolü yapamıyorsanız, pek iç açıcı sonuçlarla karşılaşmazsınız. Saygısızlaşma, genellikle ortada bir problem olduğu zamanda, kişiler isteklerini tam olarak anlatamadığında ve karşı taraftan da anlaşılmadıklarını hissettiklerinde, daha önceden kullandıkları bir problem çözme davranışında saldırganlık ve kişiliğe hakaret etmek varsa bir zaman sonra ilişkilerde kendiliğinden ortaya çıkıveriyor.
Bireyler saldırganlıkla daha önceki yaşantılarında bir şeyleri elde etmişler ise bu davranış kalıbı üstlerine yerleşiyor, tartışma anında ise doğal olarak ortaya çıkıyor. Bazen bireyler flört ve özel ilişkilerinde de üste çıkmanın avantaj olacağı düşüncesiyle aynı yöntemi kullanıyorlar. Örneğin tartışma esnasında karşı taraf haklı ise, bunun bir tehlike olabileceğini düşünen eş, altta kalmamak için karşı tarafın kişiliğine hakaret edebiliyor, eski konuları gündeme getirip onu suçlayabiliyor, tartışırken hatasını kabul etmek istemeyebiliyor. Bütün bu davranışlar o andaki tartışmayı daha kötüye sürüklemekten başka hiçbir işe yaramıyor ancak çok az çift o anda bu tartışmanın ilişkilerine zarar verdiğini düşünüp kendisini kontrol altına alabiliyor.
Genellikle “içimi boşaltacağım” düşüncesiyle karşı tarafında duyguları hiçe sayılarak tartışma daha da alevleniyor. Bir tartışmayı saygısızlaşmadan sürdürmek için etkili problem çözme yöntemlerini öğrenmek ve o yöntemleri kullanmak gerekir. Bu yöntemleri evlenmeden önce bir uzmandan öğrenmek ilişkilerin saygı çerçevesinde olmasını sağlayacağı için bireyler problemlerini içlerine atmaktan kaçınarak o anda söyleyebileceklerdir. Birçok defa çiftler problemlerin yaşandığı anda geri bildirim verip söylemek yerine içlerine atarak bir sonraki tartışmada daha şiddetli bir şekilde gündeme getirmektedirler. Durum böyle olduğunda karşı taraf tartışmanın neden bu kadar büyüdüğüne bir anlam verememekte ve geçmiş konunun açılmasından rahatsızlık duymaktadır. Hatta o anda geçmiş konuları açmakla, çözüm odaklı davranabilmeyi engellemekle de tartışmalardan bir sonuç alınmamaktadır.
Tartışma ancak bir noktada uzlaşıldığında verimlidir ve ilişkiye anlam katar. Günümüz çiftlerinin tartışmalarında kimse kimseyi anlamamaktadır, kimse kimsenin ne anlattığını ne istediğini bilememektedir. Böyle durumlarda “neden tartışmıştınız” diye sorarım. Nadiren çiftlerden bir tanesi anlamlı bir sebep söyleyebilmektedir. Sıklıkla karşılaşılan durum, ufak tefek şeylere tartışılmış olunmasıdır. “Tartışmadan sonra eşinizin ne istediğini anlayabildiniz mi?” sorulması gereken en önemli sorudur. Eğer tartışma sonrasında eşin vermek istediği mesaj anlaşılmış ise burada tartışma durumla uyumludur ancak eğer tartışma sonrasında verilen mesaj açık değilse o zaman tartışma durumla uyumlu değildir.
Saygısızlaşma genellikle tartışma ve durum uyumlu olmadığında ortaya çıkar. Saygısızlaşan eş, bir sonraki tartışmada haklı bile olsa, bu davranışı sebebiyle anlaşılamayacaktır. Kalbi kırılan eş ise sürekli anlaşılmadığını düşünerek bundan sonra iyilikle yapılan davranışların altında bile art niyet arayacak ve ufak durumları büyütecektir. Ufak durumlar büyüdükçe ilişkilerde eşler birbirinden soğuyacak ve sonrasında var olan sevgide azalacaktır. Saygı ve sevginin olmadığı evliliklerde, ilişkilerde ipler kopmaya doğru gidecektir.
Eğer sizin ilişkinizde de problem çözme davranışınız saldırganlık, durumla uyumsuz tartışma ve saygısızlık üzerine kurulmuşsa, çok geçmeden daha iyi problem çözme davranışları öğrenmek için bir uzmandan yardım almalısınız. Hala ilişkinizi kurtarabilir ve uyumsuz olan problem çözme davranışınızı etkili bir problem çözme davranışıyla değiştirebilirsiniz.