Güzel giden ilişkiler evlilik yoluna giriyor ancak bunun keyfine bile varamadan korkular başlıyor. İnsanlar neden evlenmekten korkarlar? Bunun bir sürü sebebi olabilir. Eğer partneriniz evlilikten korkuyorsa onunla bu korkularını konuşabilecek durumda olmanız önemli ama ondan önce korkularının sebebini anlamanız gerekiyor. Korkularını size daha iyi anlattığı güvenilir bir ilişkiniz varsa bu korkularını yenebileceğini gösteren olumlu bir işarettir. Evlilik korkusunu ortaya çıkartan sıklıkla rastladığımız sebepler şöyledir:
Bağlanma ile ilgili sorunlar: Özellikle bir kişiyi hayatına almakta ve benimsemekte zorluk çeken kişiler evlilikten uzak dururlar. Hele bir süre yalnızlığına alışmış kişiler için evlilik göze çok korkunç gelir. Yalnızlığının bozulacağından korkarlar. Hayatı paylaşırken bundan sonra iki kişi olabileceği düşüncesini kabul etmek istemezler. Kendilerine karışılmasını istemezler ve bazen bu konuda sorumluluk almakla ilgili zorluk yaşarlar. Kaçıngan ve kaygılı bağlanan kişiler hayatlarına birini dahil etmekte güçlük çekerler. Güvenli bağlar kuranların daha az evlilik korkusu yaşayacağı söylenebilir.
Sadakat ile ilgili sorunlar: Aldatma ve aldatılmaya dair korkular sonucu evlilikten uzaklaşmak. Aynı kişi ile bir ömür nasıl geçirebilirim? Heralde bu soruyu kendisine sormayan yoktur. Aslında bu korku iki taraflı yaşanıyor. Kişi hem aldatmaktan hem de aldatılmaktan korkuyor. Kendisine sadakatli duracağına dair güvenmeyen kişiler evlilik korkusu yaşayabiliyor. Bazen de kendisinin aldatılabileceğine olan güvensizlikten, şüpheden bağ kurmayarak evlilikten de kaçınabiliyorlar. Aslında bağ kurmak, güven, korkular hepsi birbirine benzer ve birbirini etkileyen faktörler.
Ayrılacağından korkmak: Bazı kişiler için ayrılık pek tolere edilebilir bir durum değildir. Ayrılık korkusu o kadar yoğundur ki yeni bir ilişkiye başlamak bile istemezler. Dolayısıyla evlilik içerisinde yaşanacak olası bir ayrılık olabileceğini düşünüp uzak dururlar. Çok yoğun bağlanan kişilerin yaşadığı kaygılardan bir tanesidir.
Güvensizlik ile ilgili sorunlar: Her ne kadar evlenmeden önce insanlar birbirini tanıyarak evlense de evlilik kurmakta kişilerin asıl amaçlarının ne olduğu bilinmez. Bu güvensizlik yaşamın her alanında görülür. Sadakatsizlikten, maddi konulara, maddi konulardan, aileden kaçma isteğine birçok konudan evlenmek isteyen kişi olabilir. Bu sebeple de karşıdaki kişiye duyulan güvensizlik duygusu evlilikten kaçınmaya neden olabilir.
Bireyselliğin bozulmasından korku: En sık rastlanan korkulardan biridir. Evlilik denildiğinde her şeyin birlikte yapılması gerektiğine dair yanlış bir algı vardır. Kişiler evlendikten sonra kendilerine vakit ayıramayacaklarını düşünürler, eskiden zevk aldıkları aktiviteleri yapamayacaklarını, vakitlerinin kalmayacağına, eşlerinin karışacağına ve bir şekilde kendine iyi gelen şeylerden uzak kalacaklarına inanırlar. Bireysellik ve evlilik içi uyum dengesinin kurulması hassas bir konu olsa da bunu iyi dengeleyebilen, zamanı aktif kullanabilen ve partnerlerine kişisel alana ihtiyaç duyduğunu söyleyebilen kişiler bu korkularını daha hafif atlatabilirler.
Sorumluluk artmasından doğan korku: Evlilik doğal olarak kişinin sorumluluklarını arttıracağı için kişiler bundan dolayıda huzursuz hissedebilirler. Sorumlulukların ve iş bölümünün önceden konuşulması bu korkuları hafifletmeye yardımcı olacaktır.
Maddiyat: Tek kişi geçinebilmek ile aile olabilmek arasında fark olduğunu herkes bilir. Maddiyat özellikle ilişkide bir taraf çalışmıyorsa ve maddi yük diğer tarafın omuzlarına binecekse bu bazen kişiler için düşündürücü olabilir. Yine benzer şekilde kadın hem işe gidip hem evde çok iş yüklenecekse bu bir adım geri atmasına neden olabilir. Evlilikte bunu efektif bir şekilde sürdürebileceğinden endişe duyabilir. Evlilikte maddiyat ve geçimin yönetilmesi önemli konulardır. Bunlarında en baştan konuşulması tavsiye edilir.
Çocuk sahibi olabilmek konusunda endişelenenler de evlilik konusunda tereddüt yaşayabilirler. Özellikle çocuk konusunda kaygıları olanlar "Zaten şu anda çocuk sahibi olabilmek için hazır değilim, neden neden evleneyim ki” diye düşünebilirler. Bu da evlilikten uzak durmaya yol açabilir. Sıklıkla çocuk isteği bu durumu şekillendirebilir.
Her zaman ilişkinizde partnerinizle duygularınızı açıkça konuşabilmelisiniz. Evlilik konusu genellikle ilişkilerde konuşulmaktan kaçılır. Kadınlar erkeklerin baskı olarak algılayabileceklerini düşünüp gözlerini korkutmamak için söylemezler. Erkeklerde bu konuda netleşene kadar ilişki içerisinde yorum yapmaktan kaçarlar. Oysa bir ilişki içerisinde evlilikte "Biz nasıl olabiliriz?" konusu konuşulmazsa ve ilişki uzun süre devam eder, duygular derinleşirse ve sonra evlilik ile alakalı konular gündeme geldiğinde mantıken uyumsuzluk yaşanırsa zor bir evre başlar. Birçok insan bu sebeple sırf "Seviyorum" dedikleri ama aslında evlilikte hiç anlaşamayacakları, mantıken birbirine uymayan insanla bu sebepten evlenmiş olabilir. Bu sebeple evlenmeden önce sorulması gereken ne varsa sorulmalı, korkular üzerine konuşulmalı, korkuların sebepleri giderilmelidir. Korkuların sebepleri giderilirse ilişki evliliğe doğru gider.
Ancak birbirinizin duygu ve düşüncesini anlamazsanız bu durum evliliğe gitmez. Korkular konusunda elinizden geleni yaptığınıza inanıyorsanız ve bahsettiğim korkulardan partnerinizin herhangi birini yaşamadığını, herhangi bir kaygısının olmadığını ama yine de evlenmek istemediğini düşünüyorsanız, onunla duygularınız, istekleriniz, beklentileriniz üzerine konuşmalarınıza rağmen hala yol alamıyorsanız, herhangi bir adım göremiyorsanız o zaman açıkça belirtmek gerekir ki hayatındaki doğru kişi siz değilsinizdir.