Son zamanlarda insanlar çok fazla alışveriş yaptıklarından ve kendilerini bir türlü bu konu hakkında kontrol edemediklerinden yakınır oldular. Ben de etraftan çok fazla bu konuda geri bildirimler alıyorum. Acaba nedir bu alışveriş yapma, satın alma ve tüketim isteği birlikte inceleyelim. Özellikle sanal alışverişin yaygınlaştığı bir dönemde reklam ve pazarlama tekniklerinin oldukça geliştiğini söyleyebiliriz.
Alışveriş yapma nedenlerinden bir tanesi satın almayı teşvik eden pazarlama yöntemleridir. Bu pazarlama yöntemleri aslında kişinin hayal kurmasını teşvik eder. Satın alınacak üründen çok satın aldıktan sonra ne olacağı ile merak uyandırır. Ürünü kullandıktan sonra nasıl bir kimlik içerisinde olacağını hayal ettirir. Mesela bir mobilya reklamı daha sıcak bir aile ortamı sunarak, satın alındığında daha mutlu bir aile ortamı algısı yaratır. Yada bir krem, kozmetik ürünü daha genç, güzel ve çekici olacağınız, bir araba prestijli ve güçlü olacağınız, bir elbise zevkli olduğunuz algısı yaratır. İşte burada yaratılan algılara topluluk içerisinde ihtiyacınız olduğunu düşünürsünüz ve o kendinizi o ürünü satın alırken bulursunuz. Çünkü üründen çok yaratılan algıyı satın almak istersiniz. Aslında mutlu bir aile, gençlik, güç ve zevk satın aldığınızı düşünürsünüz. Çünkü size buna dair hayal kurdurur ve insanlar hayallerinin gerçek olmasını isterler.
Satın almaya teşvik eden en önemli şeylerden bir diğeri de eğer yaşıyorsanız duygusal boşluktur. Duygusal boşluğunu gidermek için bazen takıntılı bir şekilde alışveriş yapabilirsiniz. Üstelikte duygusal olarak boşlukta olduğunuzu bilmezsiniz ve harcarsınız. Harcarken ihtiyacınız olduğunu düşünürsünüz. Sonra aslında bir süre geçtikten sonra pişman olursunuz yada yeni bir satın alma döngüsü içerisinde kendinizi bulursunuz.
Elbette satın almak yaşamın içindendir. Ancak burada bahsettiğim şey satın alırken kendini durduramamak, aslında ihtiyacı olmasa da almak istemek gibi bir ayrımdır. Çünkü bazı durumlar maddi olarak sıkıntıya düşmenize, bunu telafi edebilmek için daha çok çalışmanıza, çalıştıkça ödemelere yetişememeye ve strese girmeye, stresi gidermek içinde tekrar satın almayla sonuçlanır. Özellikle kadınların kendilerini daha mutlu hissetmek için daha çok alışveriş yaptıkları dönemler satın almanın psikolojik boyutunu göstermektedir.
Birçok satın alma ve tüketim alışkanlığınızın öncesinde duygularınızı fark ederseniz tüketim alışkanlıklarınızı ve içgüdüsel olarak satın alma istediğinizi bir nebze de olsa azaltabiliriz. Bazen insanlar bazı davranışları otomatikleştiği için yaparlar. O davranıştan önce ne düşündüklerini yada hissettiklerini fark edemezler. Sadece yapmaya alıştıkları için yaparlar. Satın alıma alışkanlıkları da bu tiptendir. Terapilerde de özelliklede işlevselliği bozacak bir şekilde alışveriş ve tüketim yapan kişilerde bu satın alma isteklerinin hatta bağımlılıklarının önüne geçme ile ilgili çalışmalar yapılır. Bir ürüne, ihtiyaca nasıl karşı koyulabilir gösterilir.
Yine farkında olmadan da birçok yöntem sizi satın almaya teşvik eder. Birçok firma sizin sıklıkla kullandığınız cep telefonu vb. uygulamalara reklam verebilir, televizyonda rastlayabilirsiniz, bloggerlar üzerlerinde görebilirsiniz, arkadaşınız önerebilir, yolda trafikte her yerde karşılaşabilirsiniz. Çok karşılaşmak satın almayı tetikler. O yüzden satın aldığınız şeylerin ne kadar popüler olduğuna, rastlantılarınıza dikkatinizi verdiğinizde göreceksiniz ki sıklık satın almada etkilidir. Oyun oynamak için açtığınız programın köşesinde, iş yaparken web sitelerin içeriklerinde, dizilerde örtük şekilde satın almayı tetikleyen bir reklam çıkıyor ve sizi almaya teşvik ediyor.
Sosyal medyada en çok influencer paylaşımlarını görüyorsunuz. Aslında sonuç hiçte ihtiyacınız olmayan bir şeyi satın alırken kendinizi bulmuşsunuz. Özellikle ay sonunda kredi kartı ekstreniz geliyor ve bir bakıyorsunuz yine bir sürü masraf çıkmış. Bu tarz durumlar diyetteki kişilerin kendisini durduramadan sürekli yemek isteğine benzer. Kişi sürekli bir şeye ihtiyacı olduğunu düşünür ve ona sahip olduğunda bu ihtiyacının gideceğini zanneder. Aslında gerçekte ihtiyaç duygusal boşluğun dolmasıdır. Duygusal olarak tatmin olmadığınızı hissederseniz sürekli tüketmek istersiniz ve bir zaman sonra satın alma ve alışveriş bağımlılığı ortaya çıkar. Eğer yaptığınız harcamalar sizin günlük yaşamınızı, bütçenizi bozuyorsa gerçekten ihtiyacınız olmadığı halde satın almak istiyorsanız ve kendinizi almak konusunda durduramıyorsanız özellikle aldıktan sonra da pişmanlık hissediyorsanız, destek almanız önerilmektedir.