Kendini gerçekleştiren kehanet kişinin başına gelmesinden korktuğu şeylerin bir şekilde başına gelmesi durumudur. Kişi bunu elbette isteyerek yapmaz ama kişilik özelliği sürekli olarak negatif düşünmeye meyilli biri başına kötü şeylerin geleceğine inanır. Hepimiz bazen ne kadar şanssızım her şey beni buluyor ben resmen uğursuzum, kimse beni sevmiyor gibi sözcükler sarf ederiz ve sonunda sarf ettiğimiz şeyler bizim gerçekliğimiz olur. Artık inandığımız şeyi gerçekleştirmeye yönelik davranmaya başlarız. Kimsenin bizi eğlenceli ve sevecen bulmadığını düşünüyorsak o zaman bunu gerçekleştirmek adına somurtkan asık suratlı ve sevimsiz biri haline dönüşürüz, sürekli problemler yaratırz ve gerçekten bizi inandığımız biri gibi görmelerini sağlarız sonra da işte haklıymışım deyip kendi davranışlarımız konusunda içgörü geliştirmeyiz.
Kendini gerçekleştiren kehanete bir örnek verecek olursak bilim adamları bir araştırma yapıyorlar, araştırma için idam cezası almış bir mahkum buluyorlar. Mahkuma bilim ve insanlık için çok önemli bir araştırma yaptıklarını, ancak bu araştırmada eğer kabul ederse çok ciddi bir beyin operasyonu geçireceğini, operasyondan sonra kanamasının devam edeceğini ve aynı gün öleceğini söylüyorlar. Zaten 3 gün sonra idam edilecek mahkum ölmeden önce bilime bir faydamız olsun diye düşünerek araştırmaya katılmayı kabul ediyor. Ertesi gün mahkum cezaevinden bayılarak çıkartılıyor, fakat kendisine hiçbir müdahalede bulunulmuyor. Mahkuma ayıldığında operasyonun yapıldığı söyleniyor ve tekrar cezaevine geri götürülüyor. Ertesi sabah mahkum ölü olarak bulunuyor ve nedeni de aşırı derecede kan kaybı olarak belirleniyor.
Yani işin özü neye inanırsak başımıza o geliyor bu yüzden başımıza neyin gelmesini istiyorsak ona inanmayı öğrenmemiz gerekir.
Sevgilerimle
Uzman Klinik Psikolog Gülçin Keskin
www.gulcinkeskin.com.tr