13.03.2013 - 11:26 | Son Güncellenme:
Tüm Üstün Zekalılar Derneği (TÜZDER) Başkanı Mehmet Hilmi Eren, yayınlanan eylem planının eksikleri de olsa konuya yönelik önemli bir adım olduğunu ifade ederek dikkat edilmesi gereken noktaların olduğunu belirtti.
YALNIZCA 1 KEZ SINIF ATLIYOR
TÜZDER Başkanı Eren, batıda bazı ülkelerde 12-13 yaşındaki üstün zekalı çocukların üniversiteyi bitirdiği veya üniversitede dersler verdiğine dair haberlerin zaman zaman yayınlandığını hatırlatarak, “Mevcut sistemimizde ise bir öğrencinin en fazla 1 kez sınıf atlama imkanı bulunmaktadır. Bireyin öğrenme hızına göre eğitim seçeneklerinin düzenlendiği sistemlerin, ülkemizin de hızla gelişmesine
katkıda bulunacaktır.” dedi.
STK’LAR AKTİF ROL ALMALI
Üstün zekalı çocukların tespit edilmesi aşamasında ülkemizde hizmet yapan ilgili kurum, kuruluşların ve STK’ların aktif rol almasını isteyen TÜZDER Başkanı, MEB’de eğitsel tanılama hizmetlerinin yürütüldüğü Rehberlik ve Araştırma Merkezlerinin de gerekli talebi karşılayacak şekilde personel ve uzmanlık bilgisi anlamında geliştirilmesi gerekeceğini söyledi.
Ülkemizde okul öncesi dönemden başlamak üzere ulusal bir tarama faaliyeti gerçekleştirilerek deha ve üstün seviyede olan çocuklarımızın tespit edilmesi gerektiğini dile getiren TÜZDER Başkanı Eren, “Düşüncemize göre tespiti yapılamayan her yetenek toprak altında kalmış kıymetli bir cevher gibidir.” Diye konuştu.
Özel eğitime ihtiyaç duyan her alt türde olduğu gibi üstün zekalılıkta da amacın çocuğu etiketlemek değil, ihtiyacına göre en ideal eğitim hizmetinin sunulması olması gerektiğini ifade eden TÜZDER Başkanı, erken tanılama ve yönlendirmenin Eğitimde Fırsat Eşitliği ilkesinin de bir gereği olduğu söyledi.
Üstün zekalı çocuklara özellikle temel eğitim bilgisinin verildiği dönemlerde görev almalarında büyük fayda görülen Üstün Zekalılar Öğretmenliği mezunlarının mevcut ihtiyacı karşılayamayacağının düşünüldüğünü anlatan TÜZDER Başkanı, “Şu anda ülkemizde sadece iki üniversitede ilgili bölüm vardır. Hali hazırda mezun olmuş Üstün Zekalılar Öğretmeni sayısı ise 100-200 arasıdır. Üniversitelerde yeni bölümlerin açılması teşvik edilmeli ve mevcut alan öğretmenleri MEB bünyesinde istihdam edilmelidir.” diye konuştu.
AİLELER DE DESTEKLENMELİ
Üstün zekalı çocuklar zengin eğitim materyallerine ihtiyaç duyduğunu anlatan Mehmet Hilmi Eren, “Hali hazırda engelli bireylere yönelik yapılan (evde bakım ücreti – ücretsiz servis imkanı – ücretsiz malzeme sağlanması) destekler gibi bu çocuklara sahip aileler, evde ve ailecek gerçekleştirdikleri eğitim hizmetlerinde yalnız bırakılmamalı, maddeten ve manen desteklenmelidir.” dedi.