Turhan Güldaş

Turhan Güldaş

tguldas2000@yahoo.fr

Tüm Yazıları

SAHİP OLDUKLARINIZIN FARKINA VARIN

İnsan sahip olduklarının, hayatın ona getirdiklerinin farkında olmalı ve hepsi için şükretmelidir. Kendi halinizden memnun olmazsanız mutlu olamazsınız. Elinizde olanların farkında olmazsanız mutlu olamazsınız. Birçok insan maalesef doyumsuz bir karaktere dönüşmüş durumda, bir türlü doymuyor. Tabii ki her zaman daha iyisini, daha güzelini istemek yanlış değil. Tabii ki hayallerimiz yüksek olmalı, tabii ki daha iyisini isteyelim ama bununla beraber şükredelim. Şükretmiyor ve elimizdekilerle tatmin olmuyoruz artık. Ama önce bir sakinleşip elimizdeki nimetlere bir bakalım. Örneğin son dönemde yeniden hatırladığımız en büyük zenginliğimiz sağlığımız var. Şükretmeye buradan başlayabiliriz.

Haberin Devamı

KIYASLAMALARDAN KAÇININ

Yıllar boyu hayal ettiğimiz evi satın alıyor ama satın aldığımızda heyecanımızı yitiriyoruz. Her şey hemen an­lamını yitiriyor. Tüketim çılgınlığı, insanları her geçen gün biraz daha fazla harcamaya itiyor. İnsan kendi öz duygularını kaybetmemeli. O noktayı kaybettikten sonra artık bunun geri dönüşü yok, sınırsızca istemeye başlıyoruz, doyumsuzlaşıyoruz. Freni patlamış kamyon gibi oluyoruz. Biraz sakin olmak lazım. Durmak, gözlemlemek lazım. Farkındalık burada başlar. Elimizde neler var, bunlara bakmalıyız. “Sağlıklıyım, ailem var, ka­riyerim iyi... Ama arkadaşımın sahip oldukları daha çok, benimkiler az!” diye düşünerek panik oluyoruz. Kendi­mizi, güzelliğimizi bir başka resimle, bir başka kişiyle kı­yaslıyoruz. Dış görünüşümüzü, evimizi, arabamızı, kariyerimizi, hatta çocuklarımızı bile kıyaslıyoruz. Ancak sakinleşirsek hayatın farkına varabiliriz. Bunu hiçbir za­man unutmamak gerek. Yıllar geçip gittikten sonra neden elimdekilerin kıymetini fark edemedim dememek için bizi kontrolden çıkaran hırslarımızdan kurtulmalıyız.

BARDAĞIN BOŞ TARAFINI DEĞİL DOLU TARAFINI GÖRÜN

Sağlıklı, iyi bir aileye sahip, kariyeri yüksek, iyi okul­lardan mezun olmuş ama sadece bardağa boş tarafından bakarak örneğin fazla kiloları yüzünden hayatını sorun haline ge­tiren kişilere ve benzerlerine sık rastlarız. Bardağın üst ta­rafında bir miktar boşluk kalmış, o kadar da olsun yani! Kimse dört dörtlük değildir. Zaten her şey nasıl dört dörtlük olabilir ki? Sakinleşmek gerek. Biraz duralım, anın ve sahip olduklarımızın tadını çıkaralım, bunu hissedelim. Farkına varalım. Uçan kuşları, hışırdayan yaprakları, sabah uyanan gü­neşi hissettiğimizde hayatın anlamını da fark edebiliriz. Beş duyu organımızı biraz daha bilinçli kullanıp yanımızdan akıp giden hayatı fark etmeye başlayalım. Biz dünyaya sadece çalışmak, para kazanmak için gelmedik. Başarılı olmak tabii ki hoş bir şey. Ama hayatı yolculuk olarak dü­şüneceksiniz, o yolculuktan zevk alacaksınız. Bir otobüs yolculuğu düşünün. Siz yol boyunca gözlerinizi kapatıp son durağa geldiğinizde gözlerinizi açarsanız, bütün yol­culuk boşa gitmiş olacak. Boşuna yolculuk etmeyin, yolculuğunuzdan mutlu olun, zevk alın.

Haberin Devamı

DAHA MÜKEMMEL OLMAK MÜMKÜN

İnsanlara, evrene ve kendine teşekkür eden insan mutlu olur. Teşekkür ve şükür mutluluk kaynağıdır. Bu becerilere ulaşabilmek için mantranın gücünden faydalanabilirsiniz. Kendinize pozitif telkinde bulunmanın yolu mantra tekniğini uygulamaktır. Uzun bir süredir on binlerce kişi tarafından uygulanan ve mucizevi sonuçlar yaratan mantramı herkese öneriyorum. Daha mutlu olabilmek için bu mantrayı kullanın: “Bugün Daha Mükemmel Bizi Yaratıyoruz.” Dikkat edin; burada mükemmel değil de “daha mükemmel” diyoruz. Sebebi şudur; kendimize şu telkinde bulunuyoruz, “biz mükemmeliz.” Bugüne kadar çok başarılı şeyler yapmışız. Kendimizi yaratmışız. Okumuşuz, kendimizi geliştirmiş, kendimize bir dünya yaratmışız. Kendimizi aşağılamadan geldiğimiz noktayı taktir ediyoruz. Kendimize bir teşekkür ediyoruz. Ama yine de daha iyisinin mücadelesini veriyoruz. Bu mantra tekniğini kullanın ve sonuçlarını siz de görün. Günde 100 kez el yazısıyla bir kağıda yazın. Tekrar tekrar en az 100 kere. Ve mucizevi değişimler yaşayın. Bu mantranın kelimeleri özenle seçilmiştir. Her kelime pozitiftir ve beyne pozitif hedefler telkin eder. Bu mantra ile kendimizi daha güzele, daha ideale, daha mutlu yaşamaya programlıyoruz. Daha mutlu bir yaşam için bu mantrayı da hayat rutininize ekleyin.

Haberin Devamı

TEŞEKKÜR ETMEYİ UNUTMAYIN

Düşünün bir evde misafirliktesiniz ve size kahve ikram ettiler. İçtiniz, teşekkür etmeden fincanı koydunuz. İkinci gün yine öyle, üçüncü gün yine öyle. Ama dördüncü gün kahveyi getiren kişi gönülden, candan getirmez o kahveyi artık. Sen takdir etmiyor, teşekkür etmiyorsun. Sen farkında değilsin. Onun değerini vermiyorsun. Teşekkür etmek şükretmekle aynı şeydir. Sana Allah, evren her şeyi veriyor. Buna şükretmek, teşekkür etmek lazım. Ruhuna hatta beynine teşekkür etmek lazım. Her şeye teşekkür etmeli. Önerdiğim mantrada da biz kelimesini bu yüzden kullanıyorum. Biz derken evrendeki her şeyi, bütün güçleri içine katıyoruz. Bizi yaratan, koruyan, bizi oluşturan, destekleyen, geliştiren bütün güçler; biz beraberiz. Her şeyin varlığını tanıyor ve teşekkür ediyoruz. Teşekkür ve takdir etmenin verdiği enerji size pozitif olarak mutluluk kaynağı olarak geri dönecektir. Emin olun.

ÖZÜR DİLEYEBİLMEK BÜYÜK BİR ERDEM

Egosu karakterinin önüne geçmiş olan insanlar özür dilemez. Bazı insanlar var, hatalı olduğunu bilebile özür dilemez. Oysaki özür dilemek sizi küçültmez. Hatayı kabullenmek büyük bir erdemdir. Şükretmek ile birlikte özür dilemek çok önemli becerilerdir. Siz insanlara değer verir, saygı duyarsanız insanlar da size saygı duyar. Siz insanları takdir edip onlara teşekkür ettiğiniz zaman gerekli saygıyı her zaman ve her yerde görürsünüz. Biz değil de her zaman ben derseniz hiçbir şeyden sağlıklı sonuç alamazsınız. Teşekkür ettiğiniz gibi özür de dileyebilmelisiniz. Lütfen şükretmeyi, teşekkür etmeyi ve özür dilemeyi hayatınızın en önemli noktalarına koyun. Böylece daha mutlu ve daha pozitif bir hayata sahip olacağınızı göreceksiniz.