01.12.2003 - 00:00 | Son Güncellenme:
ERDAL KILINÇ İstanbul
Ankara Ulucanlar Cezaevi'nden Uşak'a sevk edilirken 14 Kasım'da Afyon'a firar eden üç hükümlüden İstanbul Asayiş Şube Müdürlüğü Gasp Büro Amirliği'nce sağ ele geçirilen Hayrettin Çelik, ifadesinde "Yakalanmasaydım, birkaç büyük iş yapıp sevgilimle yurtdışına kaçacaktık" dedi.
Adam yaralama, sarkıntılık, teşekkül halinde kapkaç ve gasp suçlarından hükümlü firariler Mehmet Çiçekli ve Hüseyin Şahin'in polisle girdikleri çatışmalarda ölü ele geçirilmelerinin ardından, Çelik de önceki gün düzenlenen baskın sonucu anneannesinin evinde uyurken yakalandı.
'Sevgilim inanmadı'
Çelik, kaçış hikâyelerini şöyle anlattı:
"İki askerin silahını aldık. Mehmet İzmirli olduğu için önce oraya gittik. İzmir plakalı bir aracı gasp ettik. Hızlı olmadığı için bıraktık. İstanbul plakalı bir aracı sürücüsüyle gasp edip kullandık. İki günümüz İzmir'de geçti. Sonra İstanbul'a geldik. Yolda sevgilim Emine Uludağ'ı arayıp kaçtığımı ve görüşmek istediğimi söyledim. İstanbul'da daha iyi saklanacağımızı düşünüyorduk. Büyük birkaç iş yaptıktan sonra Emine'yle yurtdışına kaçmayı planlıyorduk. Emine inanmadı. Fulya'ya çağırdım, beni görünce çok şaşırdı."
Kadıköy'de polislerin elinden zor kurtulduklarını, Çiçekli'nin öldüğünü duyunca korktuklarını belirten Çelik, Şişli'deki bir evde saklandıklarını kaydetti.
'Lüksü seviyorduk'
Şahin'in de ölmesinden sonra teslim olmayı düşündüğünü belirten Çelik, "Paralı ortamları seviyordum. Yaptığımız işlerden sonra elimize geçen parayla içki içip kumar oynuyor, lüks yerlere eğlenmeye gidiyorduk" diye konuştu.
Emine Uludağ da polisteki ifadesinde, Çelik'le tanışmasını şöyle anlattı:
"Kuaför olarak çalışırken iki yıl önce ehliyet almak için sürücü kursuna yazıldım. Kursa gidip gelirken lüks arabası olan Hayrettin birkaç kez laf attı. Sonra arkadaş olduk, ne iş yaptığını bilmiyordum. Zamanla onu çok sevdim. Şişli'deki çatışmada Hayrettin'in vurulduğunu sanıp çok korktum."
YAŞAM