17.09.2015 - 14:27 | Son Güncellenme:
Dermatec Polikliniği Dermatoloji Uzmanı Dr. Ata Nejat Ertek, siğilin genellikle yeterince önemsenmeyen ama virüs kaynaklı oldukları için bulaşıcı bir hastalık olduğunu belirtti.
Siğilin kısaca iyi huylu deri kabartıları olduğunu belirten Ertek, “Siğil, genellikle yeterince önemsenmeyen ama virüs kaynaklı oldukları için bulaşıcı bir hastalıktır. Bir şekilde cildinizde kesik ya da yaralanma olduğunda bu virüslerden birini kapma olasılığınız yükselir. Ayrıca siğiller kişiye doğrudan ya da mikroplu giysi ve yüzeyle temas yoluyla bulabilir. Havuz, hamam gibi yerlerde cilt yumuşayıp gevşediği için mikrobun vücuda, özellikle de ayak tabanına yerleşmesi daha kolay olur.
Tırnak yiyenlerde, tahriş edici ya da kanatıcı şekilde manikür ve pedikür uygulamalarında siğil mikrobu tırnak kenarına yerleşir. Cinsel bölgede oluşan siğillerin bulaşma yolunu ise cinsel ilişki oluşturur. Siğile doğrudan temas etmek ya da siğile değen başka bir şeye temas etmek de virüsün yayılmasına neden olabilir. Sıklıkla ellerde, parmaklarda ve ayaklarda görülür.” dedi.
Siğillerin şekli bulunduğu bölgeye veya tipine göre değiştiğini kaydeden Dermatec Polikliniği Dermatoloji Uzmanı Dr. Ata Nejat Ertek, şöyle konuştu:
“Genellikle deriyle aynı renkte, kabarık, nasırımsı sert görünümdedirler. Siğillerin çeşitli türleri vardır. Bunlar; basit siğiller, ayak tabanındaki siğiller, yaygın siğiller, ipliksi siğiller, düz siğiller ve cinsel bölge siğilleridir. Çocuklar, ergenlik dönemindekiler, tırnaklarını yiyenler, tırnak etlerini koparanlar ve bağışıklık sistemi zayıf olan kişilerde siğil oluşması riski daha yüksektir.
Basit siğiller, vücut direnci yüksek kişilerde kendiliğinden iyileşebilir. Ancak çoğalıp yayılmaları, tedaviye dirençli hale gelmeleri de mümkündür. Ayrıca siğili bulunan kişi, yakın temasta olduğu kişiler için bir enfeksiyon kaynağıdır. Cinsel bölge siğilleri ise rahim ağzı kanseri gelişimi için potansiyel risk taşır. Bu nedenle siğil görüldüğünde hem bir uzmana başvurulmalıdır.
Tedavi siğilin cinsine ve bulunduğu bölgeye göre değişir. Asitli krem ve solüsyonlar, koterizasyon (yakılarak tedavi), kriyoterapi (dondurarak tedavi) veya lazer tedavisi gibi yöntemler kullanarak hastalık tedavi edilebilir.”