Burçlar sıralamasında su elementinin ilk burcu olan Yengeç duygu üreteci gibidir.
Burçlar sıralamasında su elementinin ilk burcu olan Yengeç duygu üreteci gibidir. Dürtüler, hassasiyetler, korumak, beslemek ve annelik etmek bu burçla yakından ilgilidir. Eğer astrolojik haritanızda Yengeç burcu güçlü ise sizin için bağlılık ve geçmişi önemseme, ortak bir duygu ve aidiyet hissi hayatınızda önemli bir yer tutar. Bu durum aynı zamanda nostaljik bir mizaca da işaret eder.
Yaratıcılık alanında ise Yengeç burcunun beşinci evinde tutkulu Akrep burcunu buluruz. Beşinci ev doğrudan yaratıcılık, zevkler, keyifler, aşk ve çocuklarla ilgili olduğu için Yengeç’in bu konularda daha derin arayışlarda olduğunu görebiliriz. Yengeç yaratıcı olduğu konuda derin bir odaklanma ve dönüşüm içine girer. Pek çok Yengeç ve özellikle yükselen burcu Yengeç olanlar sevdikleri konu ile içli dışlı olmak ister ve kendilerinin organik bir uzantısı olarak görürler. Yengeç aynı zamanda içerisinde gizem ve bilinmeyen olan konulara da büyük bir eğilim içerisindedir. Ne ilginçtir ki yumuşak ve hassas bir burç olan Yengeç içerisinde tutku, gizem ve derinlik olan konulardan fazlasıyla hoşlanır. Benzer şekilde Yengeç’ler aşkta ve sevdikleri ile ilgili konularda fazlasıyla sahip olmacı ve aşırılıklara gidebilen eğilimler gösterirler. Yengeç’te aşk ve kendini yaratıcı hissettiği konu içerinde gözleri kapalı hareket eder, aklıyla değil derin istekler ve heyecanlarla hareket eder. Bu durum, eğer zihinsel bir dengesizlik içerirse, Yengeç’in aradığı aşkı bulamadığı durumlarda karasevda benzeri psikolojik durumlara yönelmesine bile yol açabilir. Haritalarında su elementi aşırı fazla olan kişilerde sık sık bu tür aşırı bağlanma problemleri söz konusu olabilir.
Yengeç’in korku ve endişeleri anlatan sekizinci evinde ise Saka burcunu görmekteyiz. Sekizinci ev astrolojide erişememe, ulaşamama ve mahrum kalma evidir. Bu evin konularına ulaşmakta, sahip olmakta, bilincimize katmakta zorlanır, sürekli bir mücadele içinde oluruz. Saka bireyselliği, kişisel özgürlüğü ve akılcı yaklaşımları temsil ettiği için, Yengeç kendini başkalarından ayrıştıracak konulardan çekinir ve korku hisseder. Gerçekten de Yengeç ve Saka arasında temelde bir kopukluk vardır. Bu nedenle, Yengeç’ler için bağımsız ve tek başına kalmak, özellikle sübjektif biçimde bağlandığı sevdiklerinden ayrı durabilmek önemli bir hayat sınavı gibidir. Eğer Yengeç bu korkuları ile yüzleşir ve kendini aile ve organik aidiyet ruhundan daha büyük grup olma bilincine yöneltebilirse, aslında kendine çok daha geniş bir aile edinecektir.
Yengeç’in bilinmeyini, gizli kalan şeyleri ve elde olmayan nedenleri anlatan onikinci evinde ise çift vücudlu İkizler burcunun olduğunu görürüz. Bu evde İkizler iki şey arasında kalma durumunu ve zihinsel açıdan karar verememeye işaret eder. Gerçekten de, Yengeç için en önemli psikolojik gerginliklerden birisi zihinsel alanda şüphe ve ikilik yaratan konularda kalma eğilimidir. Yengeç yapısı gereği endişeye, dedikodulara, söylentilere karşı zayıf bir burçtur. Aslında bu durumda çoğu zaman farkında olmadan onun da benzer konuların kurbanı kılabilir. Bu durumda Yengeç’in huzura ve dengeye ulaşabilmesi için günlük hayatı içerisinde zihinsel dengesini sağlamlaştıracak pratikler içinde olması çok önemlidir. Sabah erken saatlerde yapılabilecek bir meditasyon, ya da akşam saatlerinde gevşeme ve rahatlama sağlayacak uygulamalar Yengeç’in hassas zihinini arındırmasına yardımcı olacaktır. Sonuçta Yengeç, bir su burcu olarak, kendi düşüncelerinde kendi kendisinin düşmanı olmamaya dikkat etmeli, yıkıcı olabilecek endişelerini dengelemeyi öğrenmelidir.