Astroloji sayılarla, dolayısıyla geometri ile yakından ilişkilidir.
Astroloji sayılarla, dolayısıyla geometri ile yakından ilişkilidir. 12 burç, 4 element ve 3 niteliğin bir araya gelmesi ile kurgulanmıştır. Eski insanlar gökyüzünde ilahi bir düzen aramışlar, evreni ve olayları anlamayı o dönemin bilimi çerçevesi içinde anlamaya, anlamlandırmaya çalışmışlardır. Örneğin eski Yunan filozofu ve mistiği Pisagoras felsefi düşüncelerini sayılara ve geometrinin sunduğu güzelliğe dayandırmış, herşeyi doğal sayılarla açıklayabileceğine inanmıştı. Kuşkusuz irrasyonel sayıların ortaya çıkması karşısında büyük bir hayal kırıklığına uğramış olmalı. Ancak mutlak güzellik, uyum, ahlak ve iyilik kavramları eski insanın böyle düzenli, saat gibi işleyen, kusursuz bir düzen arayışının parçası idi. Doğal olarak 12 burç (4x3) şeklindeki kodlama aslında kadim psikolojinin en önemli özelliklerinden birisi idi. Hatta burçların sıcak, soğuk, nemli ve kuru olarak kategorize edilmesi, (hıltlar nazariyesi) eski tıbbın da üzerine dayandığı bir sistemdi.
Açılar sayılardır
Geometri ve Astronomi’yi kendi doğa felsefeleri ile temellendiren Yunanlılar, Astroloji’nin de formülasyonunda önemli rol oynadılar ve Babil, Mısır ve Hint uygarlıklarından aldıkları bilgileri kendi akılcılıkları ile sentezleyerek günümüze kadar ulaşan astrolojik ilkeleri netleştirdiler. Örneğin günümüzde kulandığımız pek çok astrolojik unsur, örneğin açılar ve noktalar bu tür geometrik türevlerdir. Açılar gezegenler arasındaki ilişkileri, uyumları ve uyumsuzlukları anlatır. 360 dereceyi ikiye bölerseniz, 180 dereceyi yani karşıt açıyı elde edersiniz. 2 sayısı kadim geleneklerde, ezoterik bilgiler içinde ikiliği, kutuplaşmayı ve karşıtlığı temsil eder. Böyle baktığımızda karşı karşıya duran iki gezegen doğal bir çekişmeyi, karşıt duruşu ve bir araya getirilmesi istenen eksiklik duygusunu açıklar. 1 ne kadar eril ise, 2 o kadar dişildir.
İlginçtir Tarot sembolizminde 2 nolu kart Rahibe ve 12 nolu kart Asılan Adam özellikle psişik süreçler, pasiflik ve derinlikle ilişkilidir. Benzer şekilde 3 sayısı, büyük uyumu, yaratıcı akışkanlığı, çaba gösterilmeden ortaya konabilecek şansları anlatır. 3 sayısı pek çok dinde kutsallıkla ilişkilendirilmiştir. Hristiyanlıkta kutsal üçlü vardır. Biz de Allah’ın üç hakkından söz ederiz. 3 sayısal olarak bolluk, bereket ve zenginlikle ilişkilendirilmiştir. Uçgen açı astrolojide Jüpiter’le ilişkili sayılır. Yine 360 derece dörde bölündüğünde 90 derece elde edilir ki, bu da stres ve aksiyon içeren kare açıdır ve doğrudan Mars’la ilişkilendirilir.
Kosmos ve güzellik
Geometri ve sayılar astrolojinin temelinde yatar. Günümüzde şans noktası olarak bilinen fiktif nokta, astrolojik haritada ışıklar (Güneş ve Ay) ve yükselen burcun geometrik bir formülasyonudur. Işıklar arasındaki ilişki, yükselen burçtan projekte edildiğinde, kişi için özel bir nitelik haline gelir. Kısaca söylemek gerekir ise, astroloji öğrenmek isteyenler özellikle kadim bilgiler ve gelenekler içinde önemli bir yer tutan sayılar içerdiği anlamları keşfetmek durumundadırlar. Bu bilgiler bize gökten inmiş durumda değildir ancak arkasında önemli felsefeler ve kozmolojiler vardır. Astroloji antik psikolojidir ve 20. yüzyılda Carl Gustave Jung kendi sistemini yaratırken, kollektif arketiplerden bahsederek bu geleneksel bilgilere ilgi göstermiş, büyük ölçüde yararlanmıştır. Sonuçta biz insanlar anlam arayan, anlam yaratan varlıklarız. Eski çağlarda bu anlam arayışımız doğanın düzenini takip etmek, doğal olarak gökyüzüne bakarak bu düzeni anlamak şeklinde olmuştu. Kuşkusuz Yunanca’dan gelen kozmos kelimesi bile, bu düzenin güzelliğe (kozmetik) dayalı olduğunu hatırlatır.