Son bir yıldır süren içsel sorgulamalardan sonra nereye gidiyoruz?
Güneş’in artık Balık burcuna ilerlediği bu dönemde kendimize dönmek konusunda daha çok şey yapabiliriz. Koronavirüsün yıkıcı etkileri sonucunda, belki zorlama ile de olsa, artık kendi kendimize daha çok dönüp, sorular soruyoruz. Belki daha önce sözde şekilde “her şeyin başı sağlık” desek de şimdi bunun gerçek anlamını daha iyi fark etmek durumunda kaldık. Belki depresyondayız, belki bir yas sürecinden geçiyoruz. Virüs sadece bedenimizi değil, tüm ruhumuzu en derin noktalarına kadar ele geçirdi. Varlık ve yokluk sorusu odaklanarak, tüm bu olup bitenlerin anlamını sorgulama, bir yerlere oturtma isteği içindeyiz. Günlük hayatın koşturmacası ve çoğu zamanda çok önemli olmasa da görünürdeki öneminin dışında, şimdi kendimize daha temel sorular soruyoruz. Gerçek anlamda yokluğunu hissettiğimiz şeyleri keşfediyoruz. Sahiden biz ne istiyorduk, neleri kaybettik? Peki şimdi nereye doğru gideceğiz?
Astrolojik açıdan bakıldığında da, 2020 sonundan itibaren yeni döngülerin açıldığını görmekteyiz. Hava elementinde önemli bir vurgu var. Son bir ay içinde, hava elementinden Saka’da güçlü bir vurgu gündeme geldi. Bu burç geleceğe bakmayı, ümitleri, sosyal konuları ve sadece kendimizi değil, hepimizi birden ilgilendiren koşulları, hakları ve özgürlükleri, doğal olarak ortak bir düzeni de içine alır. Benzer şekilde, önümüzdeki günlerde kısmen de olsa, Balık burcunda bir hareketlilik yaşayacağız. 25 Şubat’tan itibaren Venüs bu burca ilerleyecek. Venüs Balık burcunda özellikle sevgiyi, merhameti, acıma duygularını ve vericiliği açıklar. Bu nedenle de bu burçta en üst konumda, yücelim asaletindedir. Venüs Balık sayesinde sadece bizi değil, hepimizi ilgilendiren konuları daha idealist bir şekilde, hem de bu enerjiyi sanata ve yaratıcı sürece aktararak daha iyi anlayabilir ve anlatabiliriz.
Bu süreçte anlam arama, bu anlamı paylaşma ve isteklerimizi, arzularımızı yeniden şekillendirme gücüne sahip olacağız. 20 Mart’ta Güneş Koç burcuna ilerleyerek, yeni bir döngü başlatmış olacak. Geçtiğimiz yıl yine aynı tarihte Güneş Koç burcuna girdiğinde, Ay Saka burcunda, iyice küçülmeye başlamıştı ve en son birleşimini, o sırada Oğlak burcunun son derecesinde olan Satürn ile (sınırlamalar) yapmıştı. Bu yıl ise ilkbahar başlangıcında Ay’ı, genç ruhlu ve çok hareketli İkizler burcunda, hilal aşamasında, yani büyürken görmekteyiz. Bu şu anlama geliyor ki, önümüzdeki aylarda daha fazla hızlanacağız, hareket edeceğiz ve artan bir merak ve heyecan duygusu ile yeni hedefler belirlemek isteyeceğiz. Ancak Mars’a dikkat edelim. Mars belki bizi fazla aceleye ve düşünsel de olsa, tartışmalara, sabırsızlığa yöneltebiliriz.
İlkbahar haritasında Ay aynı zamanda İkizler burcundaki kuzey ay düğümü ile de birleşiyor olacak. Ay’ın kuzey düğümü büyüme ve gelişme yönünü, daha çok geleceği ve gelişmekte olan, desteklenmesi gereken yönlerimizi açıklar. Artık bu yeni döngüde, daha fazla iletişim, daha fazla paylaşım ve iletişim içinde olacağız. Kuşkusuz Mars’ın da 4 Mart’tan itibaren İkizler burcuna geçecek olması kimi zaman fazla hızlı ve tartışmacı olabileceğimizi de anlatmakta. Kısaca bu dönemde, yeni döngüler bize son bir yılda izole olduğumuz pek çok alanda, içselleştirdiklerimizi daha fazla anlatmaya başlayabileceğimizi, iletişim kapılarımızın çok daha hızlı şekilde açılacağını gösteriyor olacak.