Hiçbir şey tesadüf değildir
Astroloji ile ilk başta yüzeysel bir ilgi kuran kişiler onu bir kontrol ve fırsatları değerlendirme şeklinde kullanabilirler.Aşkta, parada, işte şanslı günlerim nelermiş diye düşünebilirler. Hatta bunu daha çok eğlencelik, sadece tüketime yönelik, hayatımızın kalitesine merak uyandırmaktan başka yeni bir şey sunmayan bir uğraş kadar görebilenler vardır. Astroloji ile daha samimi ama ciddi bir ilişki kuranlar ise aradaki farkı çok iyi bilirler. Astroloji onlar için bir yaşam göstergesi, yeni düşünsel ve psikolojik farkındalık getiren bir çalışma alanı halindedir. Bu alanda sürekli bir uyanış ve yenilenme içinde kalabilirsiniz. Keşfetmek duygusunun şaşırtıcı heyecanını yaşarsınız. Kuşkusuz astroloji kişisel alanda deneyimleyerek kazanılan derin bir ilgi alanıdır. Bir dil olarak astrolojide kodlanmış farklı bilinç ve duyuş seviyeleri görürüz. Hayatın değişik alanları ruhsal bir geometri ve sayısal ilişkilerle, gökyüzü olayları ile anlatılır.
Bir astrolog size doğrudan ne yapmanız gerektiğini söyleyerek değil, daha geniş bir farkındalık yaratarak yardımcı olabilir. Astrolog kendi bilgi ve tecrübelerini kullanarak size üzerinde düşünebileceğiniz bilgiler sunar. Onları kurtarıcı ya da herşeyi bilen kişiler gibi görmemek gerekir, zaten değillerdir de. Kimi zamanda astrologlar hiç bağlantısı olmayan konuların aslında nasıl bir kozmik ilgi bağı içinde olduğunu göstererek sizi şaşırtabilirler. Öyle tuhaf ve düşünemeyeceğiniz karşılaşmalar ve aynı anda gerçekleşmeler yani eşzamanlılıklar vardır ki, buna akıl sır ermez. Örneğin kişisel olarak, üzerinde çalıştığım yüksek lisans tezininin, konu edindiği müneccimin tam da doğum günün de tamamlanması gibi. Hayat bu tür eşzamanlı gerçekleşmelerle bizi uyandırır. Ancak bu tür rastlantı gibi gözüken olayları, aynı anda gerçekleşmeleri ve dolayısıyla işaretleri farkedebilmek için yaşadıklarımıza daha yukarıdan bakabilme pratiğini de geliştirmek gerekir.
Çoğu zaman hayatımızdaki olayları kontrol edebiliyormuşuz kanısına sahip olabiliriz. Kontrol etmek ve plan yapmak günlük yaşantımızın doğal bir gereği gibi gözükür. En basit günlük seçimlerden, önemli kararlara kadar herşeyin bizde başlayıp bizde bittiğini düşünebiliriz. Kuşkusuz bunda benliğimizin de payı büyüktür. Kendimizden emin olmak durumu hayat için gerek bir koşul haline gelir. Ancak bu kendinden çok emin olma hali bir o kadar da yanıltıcı olabilir. Zira sürekli olarak kendi yarattığımız kalıpları, düzeni ve düşünce biçimini devam ettirdiğimiz sürece kendi sınırlı bilincimizin dışında kalan, bize yabancı gelen fikir ve yaklaşımları kendimize bir engel, egomuza bir düşman gibi görmeye başlarız. Sonuçta bu sürekli kendinden emin olma hali, gün gelir artık işlemez olur ve kendi kendimize düşman haline bile gelebiliriz. İşte belki bu aşamada, astrolojik farkındalık bize sunduğu semboller sayesinde, daha geniş bir dille, içine düştüğümüz katı kimliklerin ve düşünce biçimlerinin artık işe yaramadığını, yeni şeyler öğrenmek ve olgunlaşmak için çeşitli testlerden, mücadelelerden geçebileceğimizi anlatır.
Pek çok kez danışanlarım yaşadıkları bu geliştirici süreçte karşılaştıkları sorunları doğal olarak, peki bu ne zaman bitecek diye sorarlar. Doğrudur kimi zaman üst üste gelen sıkıntı ve hoşnutsuzluklar artık katlanılamaz bir hal alabilir. Ancak süreç tamamlandığında, bu yorucu süreçlerden farkındalık geliştiren pek çok kişi, yeniden bir araya geldiğimizde, tüm bu yaşananların gerçek yerlerine oturduğunu, şimdi ulaştıkları yerden bakıldığında aslında bu olayların kendileri için bir zarardan çok geliştirici bir deneyim olduklarını söylerler. Hiçbir şey tesadüf değildir ve gerçekleşen herşeyin bir anlamı vardır.