Hayat hepimiz için keşfedecek hediyeler sunar
Duygularımızı anlamak mutluluğumuz açısından önemlidir. Mutlululuk sürekli kalıcı bir duygu olmamakla birlikte, kendi hayatımızdan hoşnut olup olmadığımız sonuçta kendimizle ilişkimizde yatar ve astrolojik açıdan Ay ve Venüs bu ilişki ile doğrudan ilişkilidir. Kendi duygularımızdan farkında olmakla başlayabiliriz. Kendi duygusal ihtiyaçlarının farkında olamayan, duygularını göremeyen kişi sürekli sıkıntı ve duygusal çalkantılarla dalganır. Gezegenler hayat enerjilerimizin farklı yönlerini temsil ederler ve Ay bir yere ait olma, kendini güvende hissetme, anlama ve hem kendine hem de başkalarına şefkat gösterme ile yakından ilişkilidir. Bir astrolojik haritada kişinin mutluluk ve tatmin kaynaklarını göstermesi açısından Ay en başta gelir. Ay kozmik rahimdir. Bizi koruyan, büyüten annemizdir.
Ancak hayat mutlulukla olduğu kadar duygusal acılar ve fırtınalarla da doludur. Pek çoğumuzun talihinde Ay’ın rahat bir evde, kendini güvende hissettiği bir burçta olması mümkün olmamış olabilir. Hatta Ay rahat bir konumda olsa bile, oldukça zor açılar kurarak eksiklik ve travmalara da işaret edebilir. Çoğu zamanda bu durum ailemizden, erken çocuk şartlarından ve özellikle annemizden edinmiş olduğumuz hikayelerle şekillenir. Yine de hepimiz kendi mutluluğumuzu ve varoluşumuzu yaratmak, tüm bu olup bitenlerden bir olgunluk ve anlam çıkarabilmek için burada olabiliriz. Hayat bir zorunluluk olmasa da, hepimiz için keşfedilecek gizli bir hediye gibidir.
Astrolojik haritamızda Ay’la zorlayıcı açı (kare ya da karşıt) kuran gezegenler aslında mutluluğu öğrenmek için acı bir ilaç olabilir. Bu gezegenler duygusal alanda bizi test eden koşulları, kişileri, durumları anlatırlar. Ay’la birleşen gezegeni pek kolay ayırt edemeyebilir ve bu konuda fazlasıyla sübjektif olabiliriz ancak kare ya da karşıt açılarda duran gezegenler, öyle ya da böyle mutlaka karşımıza çıkacaklardır. Örneğin Ay’ınızla kare açı yapan bir Satürn çocuklukta ve anenizle ilişkinizde dışsal nedenler yüzünden yeterli duygusal beslenme ve korunma altında hissetmediğinizi gösteriyor olabilir. Belki de ailenizden uzakta yatılı okudunuz ve kendinizi yuvanızda hissetmediniz. Buna mukabil, Ay’ınızla karşıt açı yapan bir Neptün ise annenizle ilişkinizde çok güçlü bir psişik bağ olduğunu ancak aranızdaki sınırları rahatça çizemediğiniz için annenizin duygusal sıkıntılarını da doğrudan üstünüze almanıza ve yetişkin yıllarınızda da, benzer duygusal kurban kalıplarına girebildiğinizi gösteriyor olabilir.
Hayat ille de mutlu biten bir masal değildir ve her yaşta farklı olgunluk getiren tecrübeler yaşarız. Belki de mutlu olabilmek için öncelikle kendimizle daha gerçekçi bir anlaşma yapmak durumundayız. Yavaş hareket eden Kiron, Uranüs, Neptün ve Pluton’un haritamızdaki Ay’a transitleri duygusal anlamda uyanış ve kendimizi yenileme zamanlarına işaret edebilir. Çoğu zamanda böyle güçlü transitler altında bir kriz yaşarız. Bu kriz bizim için gizli olan, içerisinde pek çok bilinçaltı dinamik taşıyan unsurların saklı oldukları yerden çıkmalarına ve güçlü bir yüzleşme yaşamamıza neden olur. Zaman herşeyi iyileştirir, değiştirir ve dönüştürür.
Eğer haritanızda Ay yükselen burcu görmeyen bir evde duruyorsa (6., 8. ve 12. evler) duygularınızı anlama ve kendinize merhamet ve duygusal olgunluk göstermeyi öğrenme süreciniz hayatınızın önemli bir sürecini kapsayacak demektir. Kendi ihtiyaçlarımızı gördüğümüzde ve farkettiğimizde içsel çatışmalarımızı (Ay’la özellikle sert açı kuran gezegenler) sadece dışarıya yansıtmadan daha barışçıl ve destek bulan bir duygusal dünya yaratabiliriz.