Sevgili okurlar, son günlerde ABD’den ilginç istatistiki bilgiler geldi. Araştırmacılar Utah’ın Salt Lake şehrinde hangi burcun ne oranda aşı yaptırdığına dair bir çalışma yürüttüler. Kuşkusuz bu sadece Güneş burçlarına dayanılarak yapılmış bir çalışma, katılımcıların doğum saati bilinmediğinden belki çok detaylı değil ancak bize aşı karşısındaki davranışlarımızla ilgili kaba bir bilgi veriyor. Zira 1.2 milyon gibi geniş bir örnekleme kitlesinden bahsediyoruz.
Bu rakamlar bize ne anlatıyor? Hangi burçtan insanlar en çok aşılandı, hangi burçtan olanlar daha az aşılandılar?
Aslanlar başı çekerken, Akreplerin sadece %46’sı aşılı
Kuşkusuz bu örneklemede hangi burçların hangi oranda yer aldıklarını bilmiyoruz ancak Aslanların aşılanmaya neden daha sıcak baktıklarını söyleyebiliriz. Bildiğiniz gibi Aslan dışadönük, eğlenceyi seven, sıklıkla kendini dış dünyada tanımlamak isteyen bir tavra karşılık gelir. Aslan ışığın yani Güneş’in burcudur. Günlük hayatta daha çok dışarı çıkmak, sosyalleşmek isteyen, hayatın eğlencesine, keyiflerine yönelik bir burcun en azından bunu güvenceye almak için önemli bir motivasyonu olduğunu söyleyebiliriz. Benzer şekilde, Aslan’ı birkaç puanla takip eden Saka (Kova) da sosyalleşmeye, gruplara, arkadaşlıklara odaklı bir hava burcudur. Saka belki hayatı online yaşama konusunda hiç sıkıntılı olmasa da, aşı olmaya olumlu bakan bir özelliğe daha sahip: yenilikler ve buluşlara, bilime, düzene, kurallara verilen önem. Kuralların fazlası ile farkında olan Saka, hem herkesi ilgilendiren bir konuda sosyal vicdana açık duruyor, hem de bu davranışını ilerici bir tavırla sergiliyor da olabilir. Ayrıca dikkat edilirse, hem Aslan hem de Saka sabit burçlar. Kendi hayat düzenlerini en az oranda değiştirmek isteyen, alışkanlıklarına oldukça bağlı burçlar.
Aşı olma oranları sıralamasında ilk dört burca bakıldığında üçünün ateş elementinden (Koç, Aslan, Yay) olduğunu görüyoruz. Ateş burçları dinamizmi, kendine güveni ve hatta risk alabilmeyi temsil ederler. Bu burçları bir yere kapatmak (tıpkı hava elementinden Saka gibi) nerede ise imkansızdır. Durum böyle olunca, en başta sıralarda yer almalarına hiç şaşırmamalıyız.
Yengeçler ve Boğalar ortalara yerleşmişler
Bu iki burçta güven arayışı, koruma ve huzur içinde yaşama güdüsüne sıkı sıkıya bağlıdırlar. Yengeç anne ya da ilk okul öğretmeni gibi koruyucu ve kollayıcı bir doğaya sahiptir. Bu nedenle aşı olarak kendini güven altına almak önemli bir motivasyon oluşturmakta. Boğa’da benzer şekilde, hem düzene uymak hem de korkulu bir rüya (mesela Akrep’ler korkuya daha alışıklardır) görmektense gidip aşı olmayı önceliklendirmiş olabilirler. Diğer iki hava elementi İkizler ve Terazi’nin de %55 ve %54 ile arka arkaya olduklarını görüyoruz. Yukarıda da değindiğimiz gibi hava elementinin ihtiyacı olan hareket, iletişim ve sosyal alanda olma motivasyonları onları ortalamanın üzerinde tutmuş gibi gözüküyor. Belki ateş elementi burçlar kadar kendilerine güvenmeseler de izole kalmamak, paylaşım içinde olmak onlar için önemli.
Gelelim Balık, Oğlak ve Başaklara
Bu burçların ortalama düzeyde, sıralamada en altlarda olduklarını görüyoruz. Belki içe dönük Oğlaklar aşı yaptırma konusunda pek aceleci davranmamış olabilirler. Ayrıca Oğlak’lar olaylara her zaman biraz önlemle ve kuşku ile baktıkları için, aşı olma konusunda pek istekli davranmamış da olabilirler. Balık’lar sıklıkla olayları biraz kendi akışına bırakma eğiliminde olduğu için daha erteleyici olmuş olabilirler. Ancak Başakların alt sırada olduğunu görmek son derece şaşırtıcı. Başakların çok daha önce sırada olabileceklerini söyleyebilirdik. Benzer şekilde, bu durumda olumsuz kanaatler, endişeler bu burçları aşı olma yönünde daha isteksiz ve korkulu kılıyor olabilir. Hatta aşı karşıtları içinde, Başakların ne oranda yer aldığına ayrıca bakmak gerekiyor.
Şüpheci Akrepler
Aşılanma oranında %50’nin altında kalan tek grup Akrep’ler. Kuşkusuz burçların dağılımı bölge bölge değişebileceği için, bu belki çok net ve çok büyük bir fark değil. Ancak yine de en alt sırada yer almış olmaları birkaç önemli etmenden kaynaklanabilir. Birincisi Akreplerin yoğun şüphe ve gizli kalan şeylere ilgileri nedeni ile komplo teorilerine eğilimli olmaları olabilir. Akrepler genellikle hiçbir şey gibi göründüğü gibi kabul etmeme ve hep arkada bir şeyler arama eğilimindedirler. İkincisi Akrep’ler belki de kendi korku ve kırılganlıklarını aşarak, bize bir şey olmaz, kriz, korku bize vız gelir tutumunda tavırla hareket ediyor olabilirler. Hatta üçüncüsü Akreplerin böyle ölüm-kalım temaları karşısında kendilerini güçlü hissetmesinden ya da doğal bir karşı koyma güdülerinden kaynaklanıyor olabilir.
Kuşkusuz bu sadece burçlar üzerinden bir değerlendirme olsa da, burçların genel tutumlarının aşı olma konusundaki tutumlarını bariz şekilde görebiliyoruz. Dikkat ederseniz, ilk dört sırada dışadönük eril burçlar yer alırken, yine son dört sırada içedönük dişil burçların olduğunu görüyoruz. Dışadönük, eril enerjiler risk almaya, öne çıkmaya ve doğal olarak aşılanma konusunda da başı çekmeye daha eğilimli duruyorlar. Astroloji çalışıyor!
Bu istatistikler ne kadar anlamlı?
Popüler medya astrolojiyi sadece “burçlar” olarak algıladığı için bu tür araştırmalar kimi zaman yanlış anlamalara da yol açabiliyor. 20. yüzyılda, özellikle astrolojiyi test etmek ya da ispat etmekle ilgili pek çok istatistiki araştırma yapılmıştı. Hatta bu çalışmaların bazıları kitaplaştırıldı. Ben de önceki yıllarda örneğin solaklık ve astrolojik göstergeleri üzerine bir çalışma yapmış, bunu Milliyet’te yayınlamıştık. Ancak insan davranışları ya da eğilimler söz konusu olduğunda sadece 12 burç üzerinden giden bir inceleme yapmak yeterli değil. Astrolojik haritanın pek çok unsuru olduğu için, doğum saatinin de hesaba katılması çok daha analitik bir değerlendirme yapmamızı sağlayabilir. Yine de bu çalışmanın çok geniş bir kitleye uygulanmış olması, genel de olsa, farklı insan tiplerinin Korona ya da diğer pandemik süreçlere nasıl yaklaştığını gösteriyor. Bu tür çalışmaların sosyolojik ve siyaset açısından önemli bir veri olabileceğini düşünüyorum.