Bambaşka bir platformda hayata geçip, markalaşma yolunda emin adımlarla ilerleyen www.mecrea.com, bayanlara sundukları geniş ürün yelpazesi, son trendlerin yansıdığı tasarımları, kaliteli ve hızlı hizmetiyle %100 "benim için yaratılmış" dedirtiyor insana.
www.mecrea.com'un ve Mecrea markasının yaratıcılarından biri olan Sinan Ventura ile yola çıkış hikayesini, e-ticareti ve genç girişimci adaylarını bekleyen zorlukları konuştuk.
- Genç girişimci Sinan Ventura kimdir? Biraz kendinizden bahseder misiniz?
Lise eğitimimi Alman Lisesi'nde tamamladıktan sonra, Koç Üniversitesi'nde Endüstri Mühendisliği ve Finans bölümünü bitirdim. Finans üzerine çalışmak istediğim için 2008 yılında İtalyan Bankası olan UniCredit'te, yatırım bankacılığı alanında işe başladım. Sonrasında bankacılık ve stratejik danışmanlık geçmişim oldu. Yatırım bankacılığı yaparken, Türkiye'de değişik sektörlere yatırım yapıyorduk, e-ticaret de bunlardan biriydi. Bu nedenle kendim bir girişim yapmak istediğimde bu alana karar verdim.
- www.mecrea.com fikri nasıl doğdu? Bu yola kaç kişi çıktınız?
www.mecrea.com 2012 yılında hayata geçti. Yola 4 kişi çıktık. Yatırım bankacılığında çok yoğun çalışıyorduk. Bu yoğun tempomuzda, farklı ürün arama ve değişik butik gezme şansımız olmuyordu. O dönem online da bir çok ünlü marka vardı ama hiç tasarımcı yoktu. Dünyada bunun örneklerine çok rastlıyorken, Türkiye'de bu eksikliği farkedince, biz böyle bir platform kurmaya karar verdik.
- www.mecrea.com da kendi markanız "Mecrea"yı yarattınız. Tasarım ve üretim sürecinden biraz bahseder misiniz?
Şirketimizde 2 kişilik tasarım ekibimiz var. Onların görevi popüler trendleri, dünya markalarının ve rakiplerimizin ne tarz ürünler tasarladıklarını takip etmek ve kendi koleksiyonumuza tasarımlar üretmek. Bu tasarımlar biraz esinlenerek, biraz Türk zevkini yorumlayarak, biraz da sıfırdan tasarımlar yaratarak oluşuyor. Ondan sonra anlaşmalı olduğumuz ustalarımız bu tasarımları hayata geçiriyorlar. Üretimi tamamlanan ilk bitmiş ürünü yayına sokuyoruz. Tasarım ekibi yaklaşık sezon başına 1000 tasarım çıkartabiliyor. Mecrea'nın iddiası, Türkiye'de herhangi bir markada olmayacak kadar çok modeli bir araya getirmek. Burada online marka oluşumuzun avantajını kullanıyoruz. Başta düşük adetler üretip, gelen talebe göre üretimi çoğaltabiliyoruz. O yüzden normal bir markada 100-150 model varken, biz bu sayıyı 1000'lere kolayca çıkartabiliyoruz.
- Sitenizde Mecrea markasına ait ürünlerin dışında farklı markalara da rastlıyoruz. Bunlarla işbirliğiniz nasıl oluyor?
Sitemiz ilk açıldığında 200 markayla işbirliğimiz vardı. Şimdi bu sayıyı 30-40 lara indirdik. Markaları seçerken, Mecrea'nın koleksiyonuna ve fiyat skalasına uygun olması, bizim için en önemli unsurlar. Biz 16-35 yaş arasındaki bayanları hedefliyoruz. Mecrea markası olarak ayakkabı, çanta ve aksesuar üretiyoruz. Tekstil farklı bir uzmanlık alanı olduğu için, bu alanda olmayı düşünmüyoruz. Yakın zamanda ürünlerimiz arasına gerçek deri ayakkabılar da dahil olacak.
- Mecrea'yı rakiplerinden hangi özellikleri ayırıyor?
Dünya modasını daha yakından takip ediyoruz. Rakiplerimizin 5 katı hızında model çıkartabiliyoruz. Bir modelin çok daha fazla rengini müşterilerimize sunabiliyoruz. Butik hizmet veriyoruz. Çağrı merkezimizde moda danışmanlık hizmeti verebilen eğitimli insanlar var. Ayrıca kendi koleksiyonumuzu çıkarmamız da önemli farklarımızdan bir diğeri.
- Siparişler en çok hangi bölgelerden oluyor? Özellikle tercih edilen bir kategori var mı?
Satışlarımızın %80'i ayakkabılardan geliyor. Siparişlerin %25-30'u İstanbul, geri kalanı ise çok dağılmış durumda. İstanbul'dan sonra Bursa, İzmir, Ankara ve Antalya gibi diğer büyük şehirler geliyor. Ama hergün Hakkari'ye de, Şırnak'a da, Samsun'a da kargomuz var. Özellikle Doğu ve Güney Doğu bizi seviyor.
- E-ticaretin en büyük zorlukları nelerdir?
E-ticaretin özellikle operasyon kısmı zor. Dışardan bakıldığında, sanal bir mağazaya resimler yükleniyor ve sipariş geldikçe ürünler gönderiliyor gibi görünse de, kargo süreci oldukça zorlu geçiyor. Ayrıca Türkiye'de internet, server ve sunucuların altyapı problemleri var. En önemlisi ise, üretim aslında. E-ticaretle üretimi birarada götürebilmek, müşterilere uygun fiyatlı ve tam zamanlı ürün sağlayabilmek, e-ticaretin diğer zorlukları arasında yer alıyor.
- Türkiye'de e-ticaret yapmak kolay mı? Herkes yeteri kadar benimseyebildi mi online satışı?
Online satışta Avrupa'nın 1/5'i seviyesindeyiz. Türkiye yenilikleri hemen benimseyen bir ülke değil. Geçen zamanda e-ticareti benimsedik, ödeme şekillerine alıştık ama hala bu konuda emekliyoruz. Ancak böyle giderse, 5-10 sene içersinde e-ticaret, bugüne göre 5-6 kat artacak diye düşünüyoruz.
- Satışa erkek ürünlerini de katmayı düşünüyor musunuz?
Siteyi ilk açtığımızda erkek ürünleri dahildi, ancak sonradan çıkarttık. Şuan sitede bayanlara hediye alternatifi olması açısından, sadece erkek saatleri var. Erkeklerin alışveriş yapmaya ikna olması çok zor, alışveriş yaptıktan sonra beklentisi ve ürün iadesi çok fazla. O yüzden erkek ürünlerini bir daha siteye koymayı düşünmüyoruz.
- Sosyal medyanın satışlarınıza etkisi nedir?
Sosyal medya çok önemli. Normalde siteye gelen her 100 kişiden biri ürün alarak siteden çıkıyor. %1'lik bu oran, sosyal medyayla %2,5-3'e kadar fırlıyor. Bir ürünü sosyal medyada görüp siteye giren kişi, o ürünü almaya 2-3 kat daha fazla yaklaşmış oluyor.
- Bloggerlarla ortak çalışmalarınızı görüyoruz. Sizce bu şekilde bir reklam çalışması daha mı etkili?
Bloggerlarla çalışmak oldukça faydalı. Biz bir ürünün reklamını görseliyle yaparken, bloggerlar o ürünü kombinleyerek gösteriyorlar. Yani o ürünün nasıl kullanılabileceğini açıklıyorlar. Böylece kişi bloggerlardan ilham alıyor ve kendi kıyafetleriyle çağrışım yapıyor. Bu durum da direk satışlara etki ediyor.
- 2015 hedefleriniz nelerdir?
2015'te hedeflerimiz, şuana göre şirketi 3,5 katı satışa ulaştırmak. Bu da demek oluyor ki, biz her ay 15000 yeni kişiyi Mecrea ayakkabılarıyla buluşturmak istiyoruz. Biz 2015'te artık Mecrea'yı tanımayan kimse kalmasın istiyoruz.
- Son olarak genç girişimci adaylarına ne tavsiyede bulunursunuz?
Genç girişimciler genellikle bir projeye çok inanıp, onu hayata geçirmek istiyorlar. Türkiye'deki eksikliği farkedip, onu en iyi şekilde yapacaklarına inanıp, yola çıkıyorlar. Ancak bir girişimde en önemli şey kapital ve insan kaynağıdır. Biz de bu yola girdiğimizde yaptığımız hesaplarda çok fazla kapitale ihtiyaç olmadığını düşündük. Ancak yola çıktığımızda durumların değiştiğini ve para gücünün çok önemli olduğunu gördük. O yüzden genç girişimcilere tavsiyem, önce parayı bulsunlar, sonra insan kaynağını bulsunlar. Fikir nasıl olsa bulunur ve zaman içinde değişedebilir.
Genç girişimci adaylarına ışık tutacak bilgilerin yer aldığı bu deneyim dolu sohbet için Sinan Ventura'ya çok teşekkürler.
Trendler, röportajlar ve stil önerileri için blogum "Pimood" a uğramayı unutmayın.