Televizyon yaklaşık 75 yıl önce hayatımıza girmesine karşın, bu gün çok hızlı gelişmekte ve hayatımızın merkezine oturmaktadır. Peki TV neden bu kadar popüler? Birden fazla duyuya hitap etmesi, hareket, ses ve renklerin birleşimiyle ortaya görsel bir şölenin çıkması 7’den 70’e herkesin ilgisinin çekmektedir. Yenidoğan çocuklar için bile ilgi çekici yanı vardır. İnternetin ise tüm dünyada kullanılır hale gelmesinin ardından, iletişim oldukça kolay hale gelmiştir. Televizyondan gelen zarar ise dil gelişimi, psikososyal sorunlar( öğrenme güçlüğü, okul sorunları, toplum dışı davranışlar) gibi benzeri sorunlardır.
Araştırmalara göre çocuklar gün içerisinde dört saat kadar televizyon ile vakit geçirmektedir. Şiddet, saldırganlık, sigara, antisosyal kişilik bozuklukları gibi gelişim problemlerinin televizyon ile bağlantıları araştırılmış ve televizyon programlarının davranış bozuklukları açığa çıkardığını görülmüştür.
Televizyonun Çocuk Gelişiminde Olumsuz Etkileri
Okul öncesi dönem çocuklarında merak duygusu ön plandadır. Televizyonda gördükleri canlı renkler, hızlı uyaranlar, sesler onu kolayca etkisi altına alabilir. Özellikle çizgi film izlerken çocuklar oldukça dikkatlidir. Merak ve keşif duygusundan uyaranlara büyük bir ilgi gösterirler. İlkokul döneminde ise çocukların şiddete eğilimleri açısından televizyon izleme sıklığı dikkat edilmesi gereken konudur. Kavrama yeteneği gelişen çocuk, olaylar hakkında yorumlar yapabilir. Çevresindekileri taklit edebilir. Bu dönemde şiddet içerikli programları izleyen çocuk zamanla saldırganlaşabilir. Sanal dünyada gördüklerini kolayca kendi gerçek dünyasına uyarlayabilir. Ergenlik döneminde ise kimlik gelişimi açısından önemli bir dönem olduğundan, ergenler televizyonda gördükleri karakterleri kolayca benimseyebilir, kendini onunla özdeştirebilir. Gördükleri riskli davranışları ( korunmasız cinsel ilişki, madde kullanımı, hırsızlık, çete kurma, dolandırıcılık, hızlı araba kullanma) kolayca sergileyebilirler.
Ayrıca televizyon karşısında aşırı vakit geçiren çocuklarda obezite riski artmaktadır. Beslenme alışkanlıkları bozulmaktadır. Çocuklar eskilerdeki gibi sokaklarda arkadaşlarıyla saklambaç, yakar top oynayarak, koşarak vakit geçirmek yerine şimdi televizyon karşısında vakit geçirmeyi tercih etmektedirler. Masa başında ailesi ile yemek yerine, televizyon karşısında yemek yiyen çocuklara dönüştüler. Reklamlarda izledikleri abur cuburları yemek olarak kendilerine uygun görmekte, sebze ve meyveden kaçınmaktadırlar. Yüksek kalorili, doymuş yağlarla yapılan besinleri tercih etmelerinden dolayı aşırı ve hızlı kilo almaktadırlar. Hareketsizlikte arttığı için çocuklarda obezite riski artmaktadır.
Aşırı derecede televizyon izleyen çocuklarda hırçınlık, kaygı, korku gibi olumsuz psikolojik davranış değişiklikleri görülmektedir. Uzun süreli TV karşısında vakit geçiren çocuklarda yatma saatlerinin geciktiği ve uyku problemlerinin ortaya çıktığı ve bunların fiziksel gelişimi olumsuz etkilediği bilinmektedir.
MEDYA KULLANIMI HAKKINDA EBEVEYNLERE ÖNERİLER
Amerikan Pediatri Akademisine( 2011) göre, 0-2 yaş çocuklar internet ve televizyondan uzak kalmasının, 3-5 yaş arası çocukların günde 1 saat ile sınırlandırılmasının, 6-18 yaş arası çocuklar için ise 2 saat sınırlanmasının uygun olduğunu açıklamıştır.
Çocuklar mümkün olduğunca yalnız başına medya kullanmamalıdır. Ebeveynleri ile birlikte bu aktiviteler gerçekleştirilmelidir.
Çocukların gerçek dünyada akranlarıyla olan ilişkileri desteklenmeli ve oyun oynamaları için teşvik edilmelidir.
İnternetin ve televizyonun zararlı etkileri çocuğada anlatılmalı ve bilgilendirilmelidir.
TV ve internet çocukların yemek yemelerini sağlayan, ağladığında onları susturan bir araç olarak kullanılmamalıdır.
Bilişsel ve sosyal-duygusal gelişim özellikleri göz önünde bulundurularak çocuklar için, görsel ve işitsel yayınlarda tespit edilecek zararlı içeriklerden korunmaları için, koruyucu simge düzenlemesi getirilmiştir. Ebevynler bu konuda bilgi sahibi olmalıdır (Radyo Televizyon Üst Kurulu,2014).
Çocukların izledikleri çizgi filmler gözden geçirilmeli gerekirse birlikte izlenmeli, gerekli görülen noktalarda çocuğa açıklamalar yapılmalıdır. İzlenecek programlar tüm aileyle birlikte seçilmeli ve program bitince TV kapatılmalıdır.
Ebeveynler izledikleri programlarla çocuklara model olduklarını akıllarından çıkarmamalıdırlar.
Çocukla alınan kararlar yazılı bir sözleşme olarak hazırlanabilir.
Evlerde bilgisayar ortak bir odada bulunmalıdır. Yeri geldiğinde aile çocuğu rahatça kontrol edebilmelidir.
Ebeveynler, arama motoru filtreleme, içerik sınırlayan servisler hakkında bilgi sahibi olmalıdır.
Eğer çocuk arkadaşlık ilişkileri kurmak ve sürdürmek konusunda zorlanıyorsa, destekleyici olunmalı bu durumun sürmesi halinde bir uzmandan yardım alınmalıdır.
Çocuklar ruhsal, zihinsel gelişimleri açısından spora yönlendirilmelidirler.
Ev içinde televizyon izlemek yerine birlikte aktiviteler (kitap okumak, oyun oynamak) yapabilirler.
SEVGİLERİMLE;
UZM.KLİNİK PSİKOLOG ÖZLEM ŞEN BAYSAL
AYVALIK KEŞİF PSİKOLOJİ
RANDEVU:05069928804
İNSTAGRAM/psikologayvalik