03.09.2023 - 14:01 | Son Güncellenme:
Her yaş grubunda görülebilen göz hastalıkları günlük hayat akışını ciddi şekilde negatif etkileyebiliyor. Kimi zaman çevresel kimi zaman da genetik sebeplerden ötürü ortaya çıkan göz rahatsızlıkları erken teşhis edilemediği takdirde kişilerde görme kayıplarına kadar olumsuz etkiler yaratabiliyor. Uzmanlar, düzenli aralıklarla göz muayenesi olmanın bu tür sıkıntılara karşı alınabilecek en önemli önlemlerden biri olduğuna dikkat çekiyor.
'KALICI HASARIN ÖNÜNE GEÇER'
Göz hastalıklarının erken teşhis edilmesinin göz sağlığını korumak ve görme kayıplarını önlemek adına kritik bir rol oynadığına dikkat çeken Op. Dr. Emrah Mat, erken teşhisin önemine dikkat çekti. Gözlerimizin yaşam kalitemizi etkileyen en önemli organların başında geldiğini hatırlatan Op. Dr. Mat, "Erken teşhis tedaviye başlamak için en kritik adımdır ve hastalıkların ilerlemesini engelleyerek kalıcı hasarın önüne geçer" diye konuştu.
Göz sağlığı, kişinin genetik özellikleri ve/veya maruz kaldığı dış uyaranlara bağlı olarak farklı düzeylerde etkilenebilir. Hipermetrop, miyop ve astigmat gibi bozuklukların dışında görme kaybına kadar ilerleyebilen etkileri olan hastalıklar yaşanabilir. Bu hastalıkların tanı ve tedavisinin zamanında yapılması oldukça önemli görülüyor.
ÖZELLİKLE 3'Ü ÇOK SIK GÖRÜLÜYOR
"Gözlerde kuruluk, şişlik, kaşıntı, yanma, yabancı cisim kaçmış gibi batma hissi, şiddetli göz akıntıları, görmede azalma, geçmeyen ağrılar, göze bir cismin çarpması, gözün yaralanması gibi durumlarda kısa sürede uzman bir doktora başvurmak önemli" diyen Op. Dr. Emrah Mat, göz sağlığını tehdit eden ve sık görülen hastalıklar arasında katarakt, göz tansiyonu yani glokom ve sarı nokta hastalığı yani makula dejenerasyonunun geldiğini söyledi. Bu hastalıkların erken aşamalarda belirti vermediklerini söyleyen Op. Dr. Mat, şu uyarılarda bulundu:
"Erken teşhis hastalıkların ilerlemesini yavaşlatır ve tedavi şansını artırır. Bu sebeple 40 yaş üzerindeki kişilerin yılda bir kez, aile öyküsü olanların ise 6 ayda bir mutlaka rutin göz muayenesi yaptırması gerekir. Bazı göz hastalıklarının geç teşhis edilmesi telafisi mümkün olmayan görme kayıplarına neden olabiliyor. Katarakt, bulanık görme ve renklerin soluklaşması gibi belirtilerle kendini gösterirken, glokom sessizce ilerleyerek kalıcı görme kaybına neden olabilir. Makula dejenerasyonu ise merkezi görme kaybına yol açabilir. Erken teşhis ve tedaviyle bu hastalıkların etkileri en aza indirilebilir."
'ERKEN YAŞLARDA TESPİT EDİLMELİ'
Göz sağlığının özellikle çocuklarda daha da önem taşıdığını söyleyen Op. Dr. Emrah Mat, çocukların yaşadıkları problemi rahatlıkla ifade edememesinden ötürü ailelere büyük sorumlulukların düştüğünü vurguladı.
Pek çok önemli göz hastalığının küçük yaşlarda ortaya çıktığını hatırlatan Op. Dr. Mat, "Göz tembelliği gibi sorunlar erken yaşlarda tespit edilmeli. Erken tedavi çocukların görsel yeteneklerini ve yaşam kalitesini artırır" diye konuştu.
'VAKİT KAYBETMEDEN DOKTORA BAŞVURULMALI'
Diyabetin göz sağlığı için önemli bir risk faktörü olduğuna dikkat çeken Op. Dr. Emrah Mat, göz kuruluğunun modern yaşamda yaygın bir sorun olarak görüldüğünün altını çizdi.
Göz kuruluğunun erken tanısında gözlerde yanma, batma hissi, bulanık görme gibi işaretlerin olduğunu söyleyen Op. Dr. Mat, göz kuruluğunun yaş, ekran kullanımı ve çevresel faktörlerle tetiklenebildiğini söyledi.
Herhangi bir cismin göze çarpması ya da yabancı maddenin göze kaçması gibi göz yaralanmalarının ciddi hasarlara neden olabileceğini söyleyen Op. Dr. Mat, şunları söyledi:
"Göz yaralanmalarında hız kaybetmeden bir doktora başvurmak kalıcı görme kaybını önlemek için hayati önem taşır. Spor ve iş kazalarından kaynaklanan göz yaralanmalarında da erken tedavi ve rehabilitasyonun önemi büyük. Göz hastalıklarının tedavi sürecinde düzenli kontroller, hastalığın ilerleyişini takip etmek ve tedavi planını güncellemek için önemli."