Londra'da ezan sesi

Başrollerini Colin Farrell ve Keira Knightley'ın paylaştığı 'Londra Bulvarı' arka sokaklardan yükselen ezan sesi ve suç işleyen Müslümanlar ile İslam'ı şiddetle özdeşleştiren klişelere boğulmuş bir film...

London Boulevard- Londra Bulvarı

Hapisten çıkan azılı suçlu Mitchel(Colin Farrell) yeni bir hayata başlamak ister. Kötü işler yapması için kendisine yapılan teklifleri reddeder. Ve ünlü bir oyuncu olan Charlotte'un (Keira Knightley) evinde çalışmaya başlar. Ancak, Mitchel'in geçmişi yakasını bırakmaz. Bir suç örgütünün lideri Gant (Ray Winstone) onu devamlı sıkıştırır. Artık, Mitchel'in önünde iki seçenek vardır. Ya Charlotte'un evinde çalışacak ya da suç işlemeye devam edecektir...

Londra'da ezan sesini dinlemek

Filmde üstü kapalı bir şekilde İslam ile şiddet özdeşleştirilmeye çalışılıyor. Londra Bulvarı'nın kahramanı Mitchel gece sokakta yürürken arka fonda duyulan ezan sesi kulağa hoş geliyor. Ama ilerleyen sahnelerde Mitchel'i döven siyahi uyruklu suçlular aranırken insanların cinsel organlarına bakarak ('Sünnetli mi, değil mi?' ve 'Sünnetliyse Müslümandır') şeklindeki mantık yürütmeleri işin rengini değiştiriyor. (Kısacası, siyahi uyruklu suç işleyen Müslümanlar Londra'da cirit atıyor...) Böylece, Londra Bulvarı'ndaki ezan sesinin de çok manidar bir hareket olduğu anlaşılıyor.

Sigara içenlerin elinde bir çiçek!

'Londra Bulvarı'nda neredeyse herkes sigara içiyor. Hemen hemen çoğu sahnede ardı ardına sigaralar yakılıp söndürülüyor. Filmdeki her karakterin elinde bir sigara. Koskoca Londra'da sigara içmeyen yok mu? İngiltere'de kapalı alanlardaki sigara yasağına yapılan vurgu ise tam bir fiyasko. Çünkü devamlı İngiltere'nin özgür bir ülke olduğu söylenerek barlarda sigara içilememesi eleştiriliyor.

Ama yönetmenin ya da yapımcının biraz da filmin gösterime gireceği ülkeleri düşünmeleri gerekmiyor mu? 'Londra Bulvarı' bu haliyle Türk televizyonlarında gösterilemez. Neden mi? Ekranın her yeri ya mozaiklenecek ya da daha yaratıcı çözümler bulanların yaptığı gibi her sigara içenin elinde bir çiçek olacak. Desenize, evlerdeki her televizyon çiçek açacak...

Farrell'in oyunculuğu Bogart'ı anımsattı

Colin Farrel 'Her an bir yerden aslan çıkarsa, topuklar kaçarım' diyen ceylan misali korkak hareket ediyor. Yüzündeki endişe film boyunca sürüyor. (Bir türlü karar verememiş karakteri nasıl oynayacağına) Sanki bazı sahnelerde biraz Humphrey Bogart havası yakalamış. Sigara içişindeki hareketleri aynı Bogart.
Keira Knightley'in varlığı ya da yokluğu anlaşılmıyor bile. İlk filmini oynayan acemiler bile daha iyisini yapardı. (Elinde devamlı sigara ve beş karış surat) Knightley'den akılda kalan tek şey minicik göğüsleri...
'Londra Bulvarı'nın en göze batan kusuru ise devamlılık hataları.(İkili konuşmalarda durum berbat) Baştan sona hatalar artarak devam ediyor. Sinema öğrencilerine duyurulur! İlk fırsatta filmi izlesinler ve derste öğrendikleri nasıl yapılamıyormuş uygulamalı görsünler.