Batman bir deri bir kemik!

Kasları Batman kostümünden fırlayan Christian Bale'in son filmi 'The Fighter-Dövüşçü' uyuşturucu müptelası olup, günden güne eriyen eski boksör ve kardeşinin dramını çarpıcı bir şekilde anlatıyor

'Hayatınızı dibe vurmadan yaşarsanız en tepeye çıkmayı hayal bile edemezsiniz."

The Fighter-Dövüşçü

Dicky Ecklund(Christian Bale) Amerika'nın efsane boksörlerinden Sugar Ray'i nakavt ederek büyük bir ün kazanır. Yeteneğini kullanan Dicky yükselmeye başlarken uyuşturucuyla tanışır ve daha yolun başındayken her şeyini kaybeder. Artık Dicky'nin tek bir amacı vardır, boks hakkında bildiği her şeyi kardeşi Micky Ward'a (Mark Wahlberg) öğretmek. Micky ağabeyinden öğrendiklerini uygulayarak iyi bir boksör olur ancak zamanla işler kötüye gitmeye başlar...

Yumruksuz boks filmi olur mu?

Bir boks filmi izliyorsanız iki şık vardır: Ya kıyasıya ve heyecanlı bir kavga izlersiniz ya da derdi sadece kavga edenin hikâyesini anlatmaya çalışanları... Maalesef Dövüşçü filmi ikinci gruba giren bir boks filmi. Doya doya bir kavga sahnesi izleyemiyorsunuz. Finaldeki ünvan maçında bir, iki sağlam hareket var hepsi o kadar.
Peki doğru düzgün bir boks yoksa seyirci perdede ne izliyor? Micky ve Dicky'nin dramlarını, sevgililerini, aileleriyle olan sorunlarını ve yaşam kavgalarını... Drama seviyorsanız ortada sorun yok demektir. Yumrukları doya doya göstermemek, kavga sahnelerini düz anlatmak ve filmin önüne geçmesini engellemek bir seçenektir ve zaten bu seçenek de size ödül getirir. (O kadar çok film festivali varki birinden ödülle dönmemeniz imkânsız.) Senaryosunu Sylvester Stallone'nin yazdığı 1976 yapımı 'Rocky' filminin Oscar alması sizce raslantı mı? (Dövüş sahnelerinin yerine Rocky'nin dramına yer verilmişti.)

Batman'ın kasları erimiş

Dövüşçü'de Dicky Ecklund'u canlandıran Christian Bale, fiziksel anlamda rolüne çok iyi hazırlanmış. O kadar zayıflamış ki neredeyse gözlerinin altında çukurlar oluşmuş. Batman serisindeki kaslı ve yakışıklı Bale gitmiş yerine bir deri bir kemik görünen birisi gelmiş. Konuşması, bakışları ve hareketleri değişmiş. (Türkiye'de hep tartışılır bizim oyuncularımız neden uluslararası olamıyor diye. Herkes bir şeyler söyler. Bence bir şeyler söylemeye gerek yok. Amerikalı, Avrupalı ve hatta Asyalı oyuncuların filmlerini izleyin, yeter. Oynadıkları roller için ne hale geliyorlar. Bizim oyuncular 2,3 ay kılıç ya da dövüş eğitimi alınca ortalığı ayağa kaldırıyor.)
Chpistian Bale boşu boşuna mı 2011 Oscar'da 'en iyi yardımcı erkek oyuncu' kategorisinde kendisine yer buldu! Mark Wahlberg için çok iyi şeyler söyleyemeceğim çünkü hep aynı oynuyor. 2007 yapımı Shooter- Tetikçi filmine takılıp kalan bir oyunculuğa sahip...

Fragmanların önlenemez gücü

Dövüşçünün fragmanını izlediğinizde soluksuz bir boks filmiyle karşı karşıya kaldığınızı sanıyor ve bir an önce sinemaya gitmek istiyorsunuz. Ama, filmi izlemek fragmanı kadar zevkli değil. Zaten ilk 15 dakikada bunu anlıyorsunuz ancak iş işten geçti artık. Beklentileriniz boşa çıkıyor. (Burada filmin iyi olup, olmamasını tartışmıyoruz. Bir tespit yapıyoruz. Zaten bu hiç kimseye düşmez. Bu film çok kötü gitmeyin, buna verilen paraya yazık gibi laflar etmek kendini beğenmişlik olur. Biz hiçbir zaman böyle eleştiriler yazmadık ve yazmayacağız da... Sadece gördüklerimizi sizlere aktarıyoruz. Son karar her zaman sinemaseverindir.)

Peki sorumlusu kim? Fragmanları hazırlayanlar mı yoksa zarar edeceklerini düşünen yapımcı şirketler mi?