Retina gözün iç ve arka bölümünü kaplayan, ışığı hassas hücrelerin oluşturduğu tabakadır. Sinir tabakası denir. ‘Retina dekolmanı’ retinanın en dış katı olan retina pigment epiteli ile fotoreseptör (ışığa hassas) katları arasında sıvı birikerek, nörosensöriyel retinanın yani sinir-duyu katmanının retina pigment epitelinden ayrılmasıdır. Ayrışmış retina bölgesinde görme fonksiyonunun kaybı, tam görme kaybına kadar ilerleyebilir.
RD belirtileri nelerdir?
Retina dekolmanı gelişen hastalar başlangıçta ışık çakmaları, oval-yuvarlak şekiller ve örümcek ağı şeklinde görüntüler görme, siyah veya kırmızı renkte yağan noktalar ve nihayet dekole yani ayrılmış retina bölgesine uyan görme alanı kaybı tarif ederler. Dekolmanın tipine, yerine ve süresine göre belirtilerin şiddeti farklılaşabilir.
RD’nin tipleri nelerdir?
Retina dekolmanının üç tipi vardır: regmatojen (yırtıklı) retina dekolmanı, traksiyonel (çekintili) Retina dekolmanı ve eksudatif (seröz) retina dekolmanı.
I. Yırtıklı retina dekolmanı:
En sık karşılaşılan retina dekolmanıdır. Bu tip dekolmanların oluşmunda rol oynayan durumlar; vitereus jelinin sıvılaşması, arka vitreus ayrışması, edinsel veya sonradan oluşan vitreoretinal dejeneresanslar ve sıvılaşmış vitreusun retina altına geçmesini sağlayan retina yırtıklarıdır.
Vitreus, hacmi yaklaşık 4 ml ve ağırlığı da yaklaşık 4 gr olan bir jöledir ve göz hacminin 4/5’ini kaplar. Vitreusun %98’i sudur, lifsel çatkısı Tip II kollajenden oluşur. Vitreus, kendisine komşu olan tüm yapılara yaslanmaktadır ancak vitreus tabanında çok sıkı bir yapışıklık gösterir, optik sinir çevresinde, sarı nokta diye bilinen foveal ve parafoveal alanda, büyük retina damarları boyunca ve lens arka yüzünde de zayıf yapışıklıklar gösterir.
Yaşlanmayla, vitreus jeli bozuşarak sıvılaşır (likefaksiyon), kolajen lifler ağında büzüşme ve çökelme ile jel hacmi küçülür ve mini gölcükler oluşur Yoğunlaşmış vitreus, gözün yuvarlak hareketleri ile retinayla yapışıklık yerlerinde çekintiye neden olur ve bu çekme gücü de retina yırtıklarına yol açabilir. Işık çakması ve uçuşan cisimler gören hastalarda oluşan retina dekolmanlarında yaklaşık %15 oranında retina yırtığı vardır ve böyle şikayete neden olan gözlerde retina yırtıklarının retina dekolmanına yol açma oranı %33-55’tir.Yırtıklı retina dekolmanlarının %60’ında hastalar dekolman oluşmadan önce vitreus çekintisine bağlı ışık çakmaları, optik sinir önünde ayrılan vitreus korteksine bağlı oval-yuvarlak opaziteler ve kollajen liflerin görüntüsüne bağlı örümcek ağı gibi şekiller, yırtılan retina bölgesinden dökülen RPE hücrelerine veya yırtılan damarlardan kaynaklanan kan hücrelerine bağlı çok sayıda siyah veya kırmızı noktalar görürler. Ayrılmış retina alanına uyan görme alanı kaybı gelişir. Olguların %40’ı hastada hiçbir belirti olmaksızın, dekolmana bağlı görme alanı kaybı ile ortaya çıkar. Retina muayenesinde dekole retina yüzeyinin dışbükey ve kırışık olduğu görülür, olguların %97’sinde retinadaki yırtık bulunur. Retina altı sıvısı yerçekimiyle pek yer değiştirmez. Retina altı sıvısının kısmen direne olması nedeniyle göz içi basıncında en az 5 mmHg’lık düşme meydana gelir.
Yırtıklı RD oluşumunda rol oynayan çevresel retina dejeneresansları:
1) Lattice dejeneresans (kafes tarzı dejeneresans): Retina dekomanına en çok neden olan dejeneresanstır. Toplumda görülme sıklığı %8’dir ve bu kişiler yaşamları süresince %1-2 oranında retina dekomanı geliştirme riskine sahiptirler. Lattice degeneresans en fazla yüksek numaralı miyoplar da görülür, bu yüzden yüksek numaralı miyopların belli aralıklarla göz kontrolü yaptırmaları çok önemlidir.
2) Kistik retina püskülleri: Retina dekolmanlarının yaklaşık %10’undan sorumludur. Sıklıkla tek taraflıdır ve belirti vermez.
3) Bastırmaksızın beyaz dejeneresans
4) Retinoskizis
II. Çekintili retina dekolmanı:
Retina yüzeyindeki veya vitreus içindeki membranlar tarafından nörosensöriyel retinanın çekilmesi sonucunda oluşurlar. Retina yüzeyi, diğer retina dekolmanlarından farklı olarak, gözün ön segmentine göre konkav bir yapılaşma gösterir. Retina yırtığı yoktur, ancak çekintinin artması ile yırtıklı dekolmana dönüşebilir. Dekole retina alanı hareketsizdir ve nadiren uzak çevreye kadar uzanır.
Çekintili retina dekolmanının en sık nedeni proliferatif diyabetik retinopati, proliferatif vitreoretinopati, delici göz yaralanmaları ve prematüre retinopatisidir.
III. Seröz retina dekolmanı:
Enflamatuar veya tümöral bir retina veya damarsal hastalık sonucunda Retina pigment epitelinin hasarına ve kan-retina bariyerlerinin bozulmasına bağlı olarak retina altı alana sıvı birikmesiyle nörosensöriyel retinanın retina pigment epitelinden ayrılmasıdır.
Retina yüzeyi düzdür, yırtıklı retina dekolmanı gibi kırışıklık göstermez. Retina yırtığı yoktur. Karakteristik özelliği retina altı sıvısının yerçekimine göre yer değiştirmesidir. Sıklıkla iki taraflıdır.
Daha çok harada hastalığı, arka sklerit, kollajen-damarsal hastalıklar, sempatik oftalmi, malin hipertansiyon, gebelik ve toksemi, malin melanom, koroid hemenjiomu ve metastatik tümörlerde görülür. Hastalarda vitritis varsa uçuşan cisimler görebilirler.
Retina dekolmanı nasıl tedavi edilir?
Regmatojen (yırtıklı) retina dekolmanlarında cerrahi yöntemler uygulanır. Bunlar dıştan kalıcı veya geçici bir materyelle skleraya bası, lazer, krio veya diyatermi kullanılarak yırtığın kapatılması, göz içi tamponad (pnömatik retinopeksi) ve vitrektomi ameliyatlarıdır.
Traksiyonel (çekintili) retina dekolmanlarında tedavi yine cerrahidir. Vitrektomi ve membranektomi, göz içi tamponadlar (hava, silikon yağı ve genleşebilen gazlar gibi), sklera basısı ve endolaser uygulamasını kapsar.
Eksudatif (seröz) retina dekolmanlarının tedavisinde nedene yönelik uygulamalar, kortikosteroid ve radyasyon tedavisi, laser ve krioterapi yapılır.
Yırtıklı retina dekolmanlarında ameliyattan sonra anatomik başarı oranı %90 dolayındadır. Ancak, bu hastaların sadece %35-60’ında 0.4 ve daha iyi bir görme keskinliği elde edilebilmektedir. Görsel sonucu olumsuz etkileyen en önemli faktör, arka kutup denilen merkezdeki sarı nokta bölgesinin dekole olmasıdır. Arka kutup dekolmanının süresi, yüksekliği, retina dekolmanının genişliği, hastanın yaşı, daha önce bir göz yaralanması veya katarakt ameliyatı geçirmiş olması da cerrahi başarıyı önemli ölçüde etkiler. RD cerrahisinin komplikasyonları ve nüks olup olmaması da sonucu etkileyen diğer faktörlerdir.
Çekintili dekolmanında cerrahi başarı oranları daha düşük ve onu etkileyen faktörler daha karmaşıktır.
Seröz retina dekolmanında görsel sonuç nedene, erken ve doğru tanıya ve uygulanan tedaviye göre değişir.
Koruyucu tedavi nedir?
Yırtıklı RD koruyucu tedavisi 1934’te başlamıştır, retina yırtıklarının veya yırtık oluşumuna yol açabilecek defekt ve dejeneresansların lazer fotokoagülasyon spotları ile çevrelenmesi veya ekvatora ya da ekvator önüne çepeçevre baraj yapılmasıdır. Doğru karar ve uygulama ile RD insidensinin anlamlı olarak azaldığı birçok araştırmacı tarafından gösterilmiştir.
Önceki bölümde sıraladığımız dekolmana hazırlayıcı lezyonlar; başta atnalı yırtıklar ve retina diyalizleri olmak üzere, kapaklı retina delikleri, yuvarlak atrofik delikler, kafes tarzı dejeneresanslar, kistik retina püskülleri, bastırmaksızın beyaz dejeneresanslar, çekintili periferik pigment kümeleri ve delikli retinoskizisler, akut AVD belirtileri ve risk faktörleri açısından değerlendirilerek gerektiğinde koruyucu tedaviye alınmalıdırlar.
Göz Hastalıkları Uzmanı
Op. Dr. Tufan Evciman
www.tufanevciman.com.tr