1- Şeker hastalığı hangi sıklıkta gözü etkilemektedir?
Diyabetik retinopati dediğimiz şeker hastalığının gözü etkilemesi toplumdan topluma farklılık göstersede yaklaşık %30 civarındadır. 20 yılın üzerinde diyabeti olan yaklaşık her 4 hastanın 3’ünde göz bir şekilde etkilenme oluyor.Tip 1 şeker hastalarında tip 2’ye göre daha fazla görülmektedir. Gelişmiş ülkelerde 20-65 yaş arası en sık körlük nedenidir.
2- Şeker hastalarının hepsinde mi göz etkilenmektedir yoksa bunu etkileyen faktörler var mı?
Burada en önemli faktör olarak diyabetin süresi etkili olmaktadır. Örneğin 30 yaşından önce diyabet tanısı alan hastalarda 10 yıl içerisinde %50, 30 yıl içerisinde %90 gözün etkilendiğini görüyoruz. Bunun yanı sıra şeker seviyesinin nasıl seyrettiği de önemlidir. Bunların haricinde yüksek tansiyon, eşlik eden böbrek rahatsızlıkları, damar sertliği gibi rahatsızlıklar da diyabetik retinopatiyi hızlandırmaktadır.
3- Şeker hastasının muayenesinde neler yapılıyor?
Diyabeti olan hastalarda öncelikle görme keskinliğine bakılıyor. Görme seviyesi etkilenmenin hangi düzeyde olduğunu ve tedavi sürecinde ne kadar fayda gördüğü konusunda yol gösteriyor. İleri evrelere göz tansiyonu da yükselebildiği için göz tansiyonu ölçümleri yapılıyor. Akabinde göz bebeğini büyüterek katarakt oluşumu var mı, retina tabakasında etkilenme olmuş mu diye bakılıyor. Retina tabakasında diyabete bağlı bulgular göründüyse, etkilenme durumuna göre göz anjiosu (FFA) veya retina tabakasının tomografisi (OCT) çekiliruz. Bunlar hangi tedavinin uygulanacağı konusunda hekime yol gösteriyor.
4- Şeker hastası hangi sıklıkla muayene olmalı?
Diyabet hastalığına bağlı etkilenme tanı konulduktan sonra ilk 10 yıl içerisinde nadiren görülmekle birlikte 5 yıl içerisinde hatta tanı anında bile görülebiliyor. Erken dönemde göz etkilenmesine rağmen görme seviyesinde azalma görülmüyor ve hastalar farkına varmıyor. Bu yüzden diyabet tanısı alan her hasta göz doktoruna başvurmalıdır. Göz etkilenmediyse genellikle 6 ayda bir kontrol yeterli oluyor fakat etkilenme olduysa her ay gördüğümüz hastalar da var.
5- Şeker hastalığında göz nasıl etkileniyor?
Yüksek kan şekeri özellikle gözün arkasındakı retina tabakasını etkiliyor. Hastalığın esas zarar verdiği yer küçük kan damarları oluyor. Hastalık erken dönemlerde küçük kanamalar olarak ortaya çıkıyor. Zamanla görme merkezinde ödeme ve büyük kanamalara ilerliyor. İlerleyen dönemlerde gözün arkasında beslenme bozuluyor ve yeni kırılgan damarlar oluşabiliyor. Bu damarlardan gözün vitre dediğimiz jel tabakasına kanama olabiliyor. Eğer kanama olursa görme aniden azalabiliyor. Tedavi edilmediği takdirde ileri seviyelerde retina tabakası yerinden kalkarak körlüğe kadar gidebiliyor.
6- Etkilenme olduysa tedavi seçenekleri nelerdir?
Öncelikle hastanın kan şekerini düzeltmesi çok önemli. Yapılan tedaviler şeker düzeyi düzelmediği sürece geçici bir çözüm olacaktır. Öncelikle her hastayı ayrı değerlendirmek gerekiyor. Aynı seviyede hastalığı olan genç bir hastayı yakın bir takiple izleyebilirken, genel durumu kötü olan yaşlı bir hastaya gözün içine enjeksiyon veya lazer tedavileri uygulanabilir. Erken dönemlerde görülen kanama ve ödemi olan hastalarda görme seviyesi etkilenmediyse kan şekeri regülasyonuyla yakın takip edilebilir. Görmesi azalmaya başlayan görme merkezinde ödemi ilerleyen hastalara göz arkasına enjeksiyon tedavisi uygulanır. Bunun yanı sıra beslenme bozukluğu olan veya kırılgan damar oluşumu varsa lazer tedavisi yapılır. Çok ileri seviyede olan veya retina tabakasının yerinden kalktığı hastalarda ise vitrektomi dediğimiz cerrahi ile gözün arkasındakı jel tabasını temizleyerek retina tabakası yatıştırılır.
7- Gözün içine enjeksiyon nasıl uygulanıyor?
Ameliyathane şartlarında steril şartlarda uygulanmalı. Hastanın gözünü damlayla uyuşturarak gözün renkli kısmının yaklaşık 3.5 mm yanından girerek gözün arkasına enjeksiyon yapılır ve hasta aynı gün taburcu edilir. Yaklaşık 1 ay içerisinde hastalar fayda görmeye başlıyor.
12- Lazer tedavisi nedir nasıl uygulanıyor?
Lazer tedavisi poliklinik şartlarında yapılır. Hastanın gözüne damla damlattıktan sonra retina tabakasında gerekli bölgelere lazer atışı yapılır. Tabii lazerden önce retinanın beslenme durumunu öğrenmek için göz anjiosu çekilmeli.
Anjionun sonucuna göre tek seans veya birkaç seans lazer tedavisi uygulanabilir. İşlem yaklaşık 15-20 dakika sürüyor ve hasta evine gidebiliyor. İşlemden sonra herhangi bir ağrı rahatsızlık hissetmiyorlar.
13- Cerrahi olarak ne yapılıyor?
Eğer şeker hastalığı son seviyeye geldiyse vitrektomi dediğimiz cerrahi uygulanıyor. Bu cerrahiyle gözün arkasındaki jel tabaka temizleniyor ve hastanın gözünün durumuna göre ameliyat esnasında lazer tedavisi ve gözün içine silikon koyma gibi ek yöntemlere başvurulabiliyor. Bahsettiğim ameliyat en son seçenek olarak karşımıza çıkıyor. Erken dönemde lazer veya enjeksiyon tedavileri alan bir hastanın nadiren cerrahiye ihtiyaç duyuyor.
14- Şeker hastası görmesini korumak için ne yapmalıdır?
Eğer diyabet hastasıysanız en azından yılda bir kere detaylı bir göz dibi muayenesi yaptırmalı ve şunları aklınızda tutmalısınız, daha önce belirttiğim gibi gözünüz etkilense bile bunun farkına varamayabilirsiniz. İleri seviyelerde bile görmeniz azalmayabilir veya yavaş yavaş azalığı için anlayamayabilirsiniz. Düzenli göz dibi muayenesinin yanı sıra sıkı bir kan şekeri kontrolu gözünüzü korumak için yeterli olacaktır.
Op. Dr. Tufan Evciman
Göz Hastalıkları Uzmanı