Kırışıklık tedavisinde en doğru ve en doğal seçim

Yaşlanmayı genellikle yumuşak doku deflasyonu yani deri altı dokusunun zayıflaması ve sönmesi şeklinde izah edebiliriz. Aslında yavaş ilerleyen bir süreçtir, zamanla elastikiyet, nem kaybının varlığı gözlemlenir, cilt sertleşir, dokular çöker, söner ve dolayısıyla kırışıklıklar gözlemlenir. Bu sürecin önüne geçebilmek içinse, bugün estetik cerrahide kullandığımız farklı teknikler bulunuyor. Bunlardan en fazla öne çıkanlar ise, yağ transferi yani yağ enjeksiyonlarıdır.

Yüzünüz gereksiz derecede şişerse sorun var

Geleneksel anlamda yapılan yağ enjeksiyonlarında kullanılan prosedürde, hastanın bölgesel yağından bir miktar yağ çekilir. Bu yağ santürjürjlenerek ayrıştırılır. Sadece yağ tabakası kırışıklıkların ve form kayıplarının yaşandığı bölgeye enjekte edilir. Fakat burada atlanan çok önemli bir husus vardır, o da bu süreçte pek çok dokunun ölmüş olmasıdır. Bu sefer bu ölü dokunun telafisi için, çok daha fazla yağ enjekte edilir amaç yaşayan, canlı kalabilen doku oranını artırmaktır. Sonucunda ise, hastanın yüzü aşırı ve gereksiz derecede şişer. Ölü dokular hızlı bir şekilde vücuttan atılır ve hasta ortalama 2-3 ay içinde tekrar eski haline döndüğünden, boşuna yağ enjeksiyonu yaptırdığından yakınmaya başlar.

Cihantimur Yağ Transfer Tekniğinin Farkı

Fakat Cihantimur Yağ transferi tekniğini kullanarak yaptığımız yağ enjeksiyonlarında işte tam da bu noktayı son derece başarılı bir şekilde sonuçlandırabiliyoruz. Canlı dokunun israfına mahal vermeyen Cihantimur Yağ Transferinde, hastanın genellikle bölgesel yağlanma olan alt karın kısmından %100’e varan oranlarda canlı, içinde kök hücre barındıran dokuyu alıyoruz. Bu tekniğimle aldığımız, işlemden geçirdiğimiz ve transferini sağladığımız yağda ise, canlı doku yaşamına devam ediyor. Yeni enjekte edildiği alana anında uyum sağlayarak, uygun oranlarda dolgunlaşma ve kırışıklık tedavisi yapıyor. Kök hücrelerin tamamına yakını canlı kalıyor, yaşayanlar ayrıca normal hücre mimarisini bozmadan yaşamına devam ediyor.

Kök hücre en önemli konu

Cihantimur Yağ transferi sisteminde yaptığımız işlem otolog yağ transplantasyonudur. Yani bedenin bir alanından kök hücreleri alıp, bir başka alana nakil işlemi yapıyoruz. Bu işlem sırasında kullandığımız cihaz, şırınga, iğne, kapsül ve kanüllerin boyutu tek tek hesaplanarak özel olarak geliştirilmiş materyallerdir. Uğraştığımız yağ dokusu aslında son derece hassas ve kırılgan bir maddedir. Yağı çıkartırken kullanılacak kanül ve iğne eğer çok dar olursa kök hücreyi istediğimiz ölçülerde toparlayamayız. Eğer çok geniş veya şırınga boyutu uzunca olursa bu sefer hava ile temas edip ölürler. Yine aynı şekilde yağın toplandığı kapsüller de hava almayan bir düzeneğe sahip olmalıdır. Kanın kök hücreden ayrışmasını sağlayan santürfüj cihazının bile önemi vardır. Eğer cihaz çok uzun ve çok hızlı bir şekilde ayrıştırma işlemini yaparsa, yine kök hücreler ölecektir.

Buraya kadar anlattığım her ayrıntı aslında klasik yağ enjeksiyonlarında yapılan en büyük hatalardır. Çoğunlukla bu aşamalara, ince ayrıntılara dikkat edilmeksizin, transfer gerçekleştirilir. Dolayısıyla hastaya kısa sürede geriye dönen sonuçlardan başka bir şey vermez ne yazık ki!

Cihantimur Yağ transferinde ise, tüm bu aşamalar, cihazlar, hassasiyet ayarları, hava ile temas ettirmeme durumları çok ince ayrıntılarla hesaplanarak detaylandırılır. Elimizdeki bu mucizevi malzemeye yani hastanın kök hücresine zarar vermemek ve onu yaşatarak naklini gerçekleştirmeye çabalıyoruz.

Tüm bu aşamaları korunaklı bir şekilde aşıp, elde ettiğimiz yaşayan kök hücreleri ise sorun yaşayan bölgeye enjekte ediyoruz. Yüzün sorun yaşayan bölgesine açılan ceplere, inci dizileri gibi şeritler halinde enjeksiyonu yapıyoruz. Bu şekilde hastanın kan akımını zorlaştırmadan, kök hücreler olması gerektiği kadar bir volümle, nakledildikleri alanda yaşamaya devam ederler.

Doku hastanın kendi vücudundan geldiği için herhangi bir hastalık bulaşma, alerjik reaksiyon, otoimmün hastalık veya dokuyu reddetme tehlikesi yoktur.

Yüze Cihantimur Yağ Transfer tekniğinin uygulandığı alanlar

Dudak büyütme (üst ve alt dudak)

Nazolabial kıvrımlara (gülme çizgileri)

Kaş çatma çizgilerine

Dudak köşesi kırışıklıkları

Yanak boşluğu

Kaz ayakları

Derin yüz kırışıklıkları ve kıvrımları

Yanak kontürü

Neden illaki kök hücre?

Şimdi asıl en önemli soruyu sorduğunuzu duyar gibiyim:” Neden illaki kök hücre, neden kök hücrenin yaşaması ve toparlanırken maksimum oranda canlı bir şekilde kalması için çabalıyoruz? “

Sorunun cevabı ise gerçekten konunun ne kadar önemli olduğunu ve gerçekten bu denli hassasiyet gösterilmesini gerektiğini açıklıyor.

Çünkü kök hücre yaşam kaynağı, çünkü kök hücre 21.yüzyılın en büyük kozu. Estetik cerrahinin ileriki dönemlerde çok daha fazla kullanacağı bir yapı taşı. Kök hücrelerin transfer edildiği bölgede bakım onarım yapma gibi özellikleri vardır. Çok farklı potansiyelleri vardır ve benzersizlerdir. Söz gelimi yüzünüze kök hücreden zengin yağ transferi uygulaması yaptığımızda kök hücre iyileşme sürecini hızlandıracak, cilt renginizi toparlayacak, transfer edildiği alanda gençleştirme çalışmalarına başlayacaktır. Canlı olarak yaşadığı için ve en fazla da yağ dokusunda bulundukları için transfer edildikleri alanda muazzam sonuçlar yaratırlar ve hastaya ömür boyu süren bir konfor sağlarlar.

Bedeninize ve ruhunuza iyi bakın

Estetik, Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Uzmanı

Op. Dr. Bülent Cihantimur

http://www.bulentcihantimur.com