Polipli sinüzit hastalığı, hangi tedavi yapılırsa yapılsın tekrarlama olasılığı bulunan bir sinüzit çeşididir. Tıpta “nazal polipozis” adıyla da bilinir. Poliplerin yumuşak doku yapılı olması ve üzüm salkımına benzemesi nedeniyle, bazen halk arasında hatalı şekilde, burun eti olarak da ifade edilebilir. Oysa burun etleri, “konka” dediğimiz normal anatomik yapılardır. Polipler, burun etleri ve geniz eti birbirinden farklı oluşumlardır.
Polipler burun boşluğunu doldurabilirler; burun tıkanıklığı ve koku kaybına neden olabilirler. Koku kaybı, beraberinde tat alma duyusunu da etkileyebilir. Sinüs kanallarını tıkadıklarında ise iltihaplı ataklara yol açabilirler. Polipli sinüzit hastalarında burun ve geniz akıntısı, yüzde dolgunluk ve ağrı gibi klasik sinüzit belirtileri de bulunabilir. Baş ağrısı, basınç hissi, horlama ya da burun kanaması gibi farklı yakınmalar da olabilir.
Poliplerin oluşma sebebi henüz tam netlik kazanmamıştır; fakat inflamasyona yol açan durumlarla birlikteliği çok fazladır. Bu hastalık tek başına görülebildiği gibi, alerjik nezlesi olanlarda, astımlılarda, mantar sinüziti olanlarda, bazı kalıtımsal mukoza hastalığı olanlarda ve çeşitli anatomik burun içi bozuklukları olanlarda azımsanmayacak ölçüde birliktelik göstermektedir. Diğer bir deyişle burun/mukoza işlevinin bozulmasına yol açan diğer hastalıklar da polipli sinüzite eğilim yaratabilmektedir. Sigara kullanımı, üst solunum yolu infeksiyonları ve mevsim geçişleri poliplerin artmasına neden olabilir.
Polipli sinüzit hastalığına görünüm olarak benzeyen fakat oluşumu ve tedavisi farklı “antrokoanal polip” ve “inverted papillom” gibi hastalıklar vardır. Deneyimli bir hekim endoskopik muayene ve tetkiklerle bunları genellikle ayırdedebilir.
Alerji ve astımla ilişkili olan polipli sinüzitlerin tedavisinde Alerji Uzmanlarının desteği faydalı olur. Polipli sinüziti olan hastalar, sinüzitlerde kullanılan antibiyotiklerden genellikle fayda görmezler. Bu hastalığın yaygınlığı, ayrıntılı bir burun içi endoskopisi ile belirlenerek, daha farklı ilaçlarla tedavi edilir ve bu hastalarda çoğu kez endoskopik sinüs cerrahisi ameliyatı gerekli olur. İnflamasyonu baskılayan ilaçlar, dekonjestanlar, spreyler ve burun yıkama solüsyonları ile bunların kombinasyonları hastaya özel olarak belirlenir.
Poliplerin bu öncü ilaç tedavileri ile geriletilmesi ve bulguların endoskopik takipler sırasında izlenmesi gerekir. Tomografi de gelinen en son aşamada çekilir. Bu koşullar hastalığın davranışını anlamamızı sağlayarak, ameliyatı doğru planlamamıza ve başarısına katkı sağlar. Ameliyata hazırlık iyi yapıldığında, polipler temizlenirken çevre yapılar korunabilir ve ameliyatın güvenliliği de arttırılmış olur. Kalan sağlıklı mukozanın korunması, burun işlevlerinin devamı için gereklidir.
Polipli sinüzitlerde hastanın başarı şansı büyük ölçüde yapılacak ilk sinüzit ameliyatının etkinliğine bağlıdır. Burada öncelikle ameliyatı yapacak uzmanın bu konudaki eğitim ve deneyim süreci önemlidir. Günümüzde sinüzit ameliyatları endoskoplar yardımıyla yapıldığından özel donanım gerektirmektedir. Polipli sinüzitler için özellikle geliştirilmiş araçların kullanımı belirgin bir üstünlük sağlar. Burada polipleri kontrollü olarak tıraşlamak için kullandığımız shaver adlı cihaz bize yardımcı olur.
Bazı hastaların ikinci kez, hatta üçüncü-dördüncü kez sinüzit ameliyatı geçirmek zorunda kaldıkları yaygın bilinen bir konudur. Polipli sinüzitte poliplerin tekrarlaması her zaman olasıdır. Ancak bu hastalıkta bile, eğer hastanın ilk ameliyatı sinüs işleyişine uygun yapılmışsa, geçmiştekiyle kıyaslanmayacak kadar başarılı olunabilir. Çoğu sinüzitlerden farklı olarak polipli sinüzitlerde ameliyat sonrası yapılması gereken en önemli koruma yöntemi, belirli aralıklarla kontrole gelmektir. Bu sayede uygun tıbbi tedavi desteği ile poliplerin baskı altında tutulması sağlanabilir.