Ses kısıklığı nedir?
Ses kısıklığı, sesimizdeki anormal değişimleri tarif eden genel bir deyimdir. Ses kısıldığında, ses çıkarımı nefesli, hışırtılı, çatallı, rahatsız edici ve zorlu olabilir veya düzeyinde (volüm) ve perdesinde (tiz-pes) değişiklikler olabilir, ya da ses hiç çıkmayabilir. Sesteki değişimler sıklıkla boğaz bölgemizde bulunan, ses üretiminden sorumlu, ses tellerimizle ilgili hastalıklara bağlıdır. Nefes alıp verirken ses telleri birbirlerinden ayrıdır. Konuşma veya şarkı söylenmesi esnasında bir araya gelirler. Hava akciğerlerimizi terk ederken titreşirler ve ses oluştururlar. Ses telleri ne kadar gergin ve inceyse, o kadar hızlı titreşirler. Bu hızlı titreşme sayesinde tiz sesler oluşturulur. Ses tellerinde şişlikler ve kabarıklıklar varsa, uygun şekilde bir araya gelemezler ve seste değişik meydana gelir.
Dışarıdan ne gibi etkenler ses kısıklığı yaratabiliyor? Ses kısıklığının nedenleri nelerdir?
Sigaranın çeşitli yollarla ses kısıklığı yapması olasıdır. Sigara, içerdiği zararlı maddeler nedeniyle, en basit olarak ödemden tutun gırtlak kanserine yol açabilir. Kanser ses tellerine ulaştığında, ses telleri uygun şekilde hareket edemez ve ses kısıklığı ile belirti verir. Her ses kısıklığı kansere bağlı değildir, telaşlanılmamalıdır. Ancak her ses kısıklığı kanser yönünde araştırılmayı gerektirebilecek şekilde değerlendirilmelidir.
Sıklıkla sesin kötü kullanılması sonucunda ses kısıklığı olur. Yüksek sesle konuşma, bağırma durumlarında ses telleri birbirlerine sertçe çarparlar. Çarpışma yüzeylerinde küçük kanama alanları ve ödem oluşur. Ses telleri uygun şekilde birbirlerine temas edemez ve ses kısıklığı meydana gelir. Bunlar iyileştiklerinde ses kısıklığı da düzelir. Sesin kötü kullanımı sürekliyse, temas yüzeyleri yeteri kadar iyileşemez ve adeta nasır gibi ses tellerinin birbirlerine bakan kısımlarında yumrular oluşur. Halk arasında bunlara “şarkıcı nodülü” adı verilir.
Ayrıca çeşitli infekiyonlar ses tellerini direkt veya dolaylı olarak etkileyebilir. Üst solunum yolu infeksiyonları sırasında (nezle, grip, sinüzit vs.) boğaz bölgesine doğru iltahaplı veya şeffaf akıntı olur. Bu akıntılar nedeniyle veya “larenjit” adını verdiğimiz boğaz infeksiyonu nedeniyle ses tellerinde kızarıklık ve ödem oluşur. Buna öksürük eklendiğinde ses tellerindeki hasar artar, ses kısıklığı oluşur. Bazı ciddi infeksiyonlar solunum sıkıntısına da yol açabilir.
Son zamanlarda gelişen teknikler sayesinde mide asidinin ses telleri üzerindeki olumsuz etkilerini belirleyebiliyoruz. Ses kısıklığına yol açabilen ve “reflü” olarak adlandırılan bu durumda özellikle gece yatar pozisyondayken asit mideden yukarıya yutak bölgesine gelebilmektedir. Asidin yakıcı etkisiyle ses tellerinde hasar ve ödem oluşur. Bu durumda kuru öksürük, boğazda bir şey varmış hissi ve ses kısıklığı olur.
Ses kısıklığına yol açan diğer nedenler: alerji, guatr, sinirsel hastalıklar ve ses teli felci şeklinde sıralanabilir.
Kış, soğuk hava ve infeksiyonların ses kısıklığı ile ilişkisi nasıldır?
Nezle ve grip gibi üst solunum yolu infeksiyonlarının görülme sıklığı kış aylarında artar. Çevreden alınan mikroplar nedeniyle ve/veya vücut direncimizin düşmesiyle bu gibi infeksiyonlara maruz kalırız. Normal koşullarda burundan soluk alıp vermeliyiz. Burun tıkanıklığı durumlarında, kişi ağız solunumu yaptığında, alınan hava direkt olarak alt solunum yollarına ulaşmaktadır. Halbuki burnumuzun görevi, alınan havayı ısıtmak, temizlemek ve nemlendirmektir. Alt solunum yolları için uygun duruma gelemeyen hava ses telleri ile temas eder. Böylece, mikroorganizmalar ve soğuk-kuru hava ile karşılaştığında infeksiyon oluşabilir. Nezle genellikle hafif atlatılır ve basit önlemlerle geçebilir. Ancak özellikle iltahabi infeksiyonlarda uygun tedavi yapılmazsa veya “larenjit” gibi durumlarda, hastalık ses tellerini etkiler ve ses kısıklığı meydana gelir.
Ses kısıklığının tedavisi için kime müracaat edilmelidir?
Nezle ve gribe bağlı ses kısıklığı aile hekimleri, iç hastalıkları, çocuk hastalıkları ve KBB hekimleri tarafından tedavi edilebilir. Ancak, boğaz ve gırtlak bölgesinin infeksiyonları, sesin kötü kullanımına, reflüye bağlı ses kısıklıkları, 2 hafta ve daha fazla süren ve/veya beraberinde yutma güçlüğü, boğazda bir şey varmış hissi ve kan tükürme gibi belirtilerin bulunduğu ses kısıklıkları mutlaka KBB hekimlerince değerlendirilmelidir. İlgili branşların öngördüğü durumlarda yine KBB konsültasyonu yapılabilir.
Ses kısıklığında nasıl bir inceleme yapılır?
Ses kısıklığı olan hastalar öncelikle hastalığın nedeni hakkında fikir sahibi olunacak şekilde sorgulanır. Ses tellerini görmeye yarayan çeşitli özelliklerdeki endoskoplarla (larengoskop, fleksible endoskop) muayene yapılır. Gelişen teknoloji sayesinde eskiden ayna ile değerlendirilmeye çalışılan ses tellerini artık detaylı bir şekilde inceleyebiliyoruz. Öğürme refleksinin fazla olduğu kişiler ve çocuklarda fleksible (hareketli ve yumuşak) endoskop sayesinde muayene mümkün olabiliyor. Endsokoplarla video kaydı alınarak, defalarca inceleme yapabilmek ve tedavi ile takip sonuçlarını kıyaslamak mümkün.
Gerekli görülen durumlarda radyolojik inceleme ve laboratuar tetkikleri ses kısıklığına neden olan hastalıkları belirlemede kullanılabilir. Reflüye bağlı ses kısıklıklarında “PH-metre” denilen bir yöntemle asit kaçakları belirlenebilir. Bazı durumlarda, patolojik inceleme gerekebileceğinden, genel anestezi altında ses teli biyopsisi uygulanabilir.
Ses kısıklığı nasıl tedavi edilir?
Ses kısıklığının tedavisi, sebebine yönelik olmalıdır. Çoğu ses kısıklığı, sadece ses istirahati veya ses kullanımının düzeltilmesi ile düzelir. KBB hekimi sesin kullanımı konusunda bazı tavsiyeler verir veya hastayı foniatri (konuşma patolojisi) bölümüne yönlendirir. Geçmeyen nodül veya polip varlığında cerrahi uygulanır. Sigara içilmesi ve pasif içicilikten kaçınılmalıdır. Bol sıvı alınması oldukça önemlidir.
İltihabi hastalıklarda uygun antibiyotik ve destek tedavisi uygulanır. Reflü varlığında mide asidini azaltıcı tedavi ve önlemler verilir. Tümöre bağlı ses kısıklığı varsa uygun cerrahi veya radyoterapi uygulanır. Günümüzde erken yakalanan ses teli ve gırtlağın diğer bölgelerinin kanserleri yüksek başarıyla tedavi edilebilmektedir.
Ses kısıklığına karşı hangi önlemler alınmalı?
Sigara içilmemelidir, pasif içicilikten kaçınılmalıdır,
Alkol ve kafein gibi vücuttan su kaybına neden olan maddeler kullanılmamalıdır,
Bol su içilmelidir,
Ev nemlendirilmelidir,
Baharatlı ve asitli gıda ve içeceklerden kaçınılmalıdır,
Uzun süre ve yüksek sesle konuşulmamalıdır,
Sesini profesyonel kullananların ses eğitimi almaları gereklidir,
Ses kısıklığında çok konuşulmamalı, tezahürat yapılmamalı ve şarkı söylenmemelidir,
Ses kısıklığında yüksek sesle konuşmamak için sesi daha da kısarak konuşulmamalıdır, sadece iletişim maksadıyla ve mümkünse işaret dili tercih edilmelidir,
10 günden fazla süren ses kısıklığında mutlaka KBB Uzmanına başvurulmalıdır.