Burnu tıkanan bir kişi, şikayetinin sebebi görebildiği bir yerde olmadığı için, bir doktor tarafından teşhis konuluncaya kadar, merakını çeşitli yollarla gidermeye çalışır. Bunu, çevresinde aynı belirtiyle tedavi almış olanlara danışarak veya günümüzde daha sık olarak, internet aracılığıyla yapmaya çalışır. Bana da bu yolla gelen yüzlerce “hocam, bende burun tıkanıklığı var; sebebi ne olabilir?” sorusuna topluca bir yanıt vermek için bu yazıyı yazmak istedim.
Burun tıkanıklığı bir belirtidir. Bu belirtiye yol açan nedenleri kavrayabilmek için önce burnu ve işleyişini biraz tanıtmam gerekir. Burnumuz, dışı ciltle kaplı, altında bazı kaslar bulunan, içi ise mukoza örtüsü ile kaplı, çatısı ile bileşenlerini kemik ve kıkırdak dokuları tarafından oluşturulan bir yapıdır. Bu dokular, burnu ortadan ikiye ayıran septumu, burun etlerini (konkalar), bunların aralarındaki pasajları ve sinüs boşluklarını meydana getirirler. Tüm bu oluşumları kaplayan mukoza örtüsü, ürettiği salgılarla bir düzen içinde buruna giren solunum havasını filtre eder, ısıtır ve nemlendirir. Havadaki toz ve parçalıkları yakalayan ve temizleyen, “mukosiliyer aktivite” dediğimiz mükemmel bir sistemle çalışır. Alt burun etleri ise burun döngüsü (nazal siklüs) ile sağlı sollu üç saatlik dönemlerde sırayla şişip inerler. Dolayısıyla yapılardaki anatomik herhangi bir bozukluğun yanı sıra mukoza örtüsünü ve bu sistemleri etkileyen koşullar da burun tıkanıklığına yol açabilir.
Bu durumda soluksuzca ve peşi sıra, hemen hemen tüm olasılıkları, olabildiğince sinonimleriyle (eş anlamlılarıyla) birlikte yazmaya çalışacağım. Hepsinin açıklamalarına, veya tıbbi adlarının çevirisine bu makalede vermeye kalkacak olursam, bir kitap içeriği kadar yazmam gerekir. Önceki makalelerimde ve videolarımda bunlardan bazılarına yer vermiştim; arzu eden bunları okuyabilir veya izleyebilir. Burada amacım, burun tıkanıklığına yol açabilecek koşulların ne kadar farklı ve çok sayıda olduğunu görmenizdir.
Burun tıkanıklığı nedenleri: Burun eti büyümesi (konka hipertrofisi), orta bölümün eğriliği (septum deviasyonu - kemik, kıkırdak veya kombine eğrilikler), kolumella lüksasyonu, alerjik nezle (saman nezlesi), sigara ve nargile kullanımı ile zararlı gaz veya maddelere maruz kalınması, çevre kirliliği, alkol kullanılması, iklim-ısı-nem değişimleri, kuru hava, nazal siklüs (burun döngüsü), burun döngüsünü ve dolaşım sistemini etkileyen/konjesyona yol açan çeşitli ilaç ve hatta burun açıcı spreyler, otonom sinir sistemi disfonksiyonu, yatış pozisyonu, vücudun diurnal ritmi, konka bülloza, paradoksik (ters kavisli) orta konka, orta konkanın polipleşmesi, medialize unsinat proses, dar apertura, valv darlığı, nazal alar deformite/malpozisyon, tip deformitesi, zayıf kıkırdaklı veya kalın ciltli burun kanatları, zorlu nazal inspirasyon, burun kırığı, septum perforasyonu, nezle (soğuk algınlığı), grip (influenza) ve covid19 dahil viral infeksiyonlar, bakteriyel infeksiyonlar ve mantar infeksiyonları, akut sinüzit (yeni başlangıçlı), müzmin sinüzitler (kronik sinüzitler - polipli sinüzit (nazal polipozis), Samter triadı, oroantral fistül/odontojenik sinüzit, alerjik sinüzit, fungal sinüzit vs), kronik rinit, mukoid (yoğun-yapışkan) salgılar, rinotilleksomani (burun karıştırma), stres-psikolojik durum,burun kanaması/pıhtı, burun mukozasının kabuklanması, kuruması, ödemi (şişmesi), hiperplazisi, antrokoanal polip, Kartagener sendromu (immotil silia sendromu), kistik fibrozis, burun veya sinus içinde yabancı cisim (diş implantı, diş dolgusu, oyuncak parçaları, leblebi, saat pili vs), rinolit (burun taşı), hormonal durumlar, hamilelik nezlesi (gebelik riniti), beslenme (gıda intoleransı, baharatlar), kilo fazlalığı, inflamatuvar ve otoimmün hastalıklar, tiroid hastalığı, Churg Strauss sendromu ve diğer vaskülitler, granülomatöz hastalıklar, atipik infeksiyonlar, papillom, inverted papillom, osteom gibi kemik tümörleri ve diğer benign (iyi huylu) tümörler, lenfoma, meningosel, meningoensefalosel, burun içi kanserler, geniz eti büyümesi (adenoid hipertrofi), hemanjiom ve nazofarengeal anjiofibrom gibi damarsal oluşumlar, geniz kanseri, geçirilmiş ameliyatlara bağlı boş burun sendromu, orta meatus blokajı, sineşiler (yapışıklıklar), ameliyat sonrası erken dönem, tampon konulmuş olması, geçirilmiş radyoterapi, ozena (atrofik rinit), Thornwaldt kisti, koanal atrezi (burun arka bölümünün kapalı olması) vs.
Bu hastalıklar ve koşullar, hastanın yaşına, genel sağlık durumuna ve ek belirtilerin varlığına göre değerlendirilir. Bir hastada birden fazlası beraber bulunabilir; pek çoğu endoskopik muayene sırasında görülerek teşhis edilebilir. Gereğinde tomografi veya MR gibi görüntüleme yöntemleriyle araştırmalar ilerletilir. Şüpheli görünen oluşumlarda patolojik inceleme için biyopsi örneği alınabilir. Fizyolojik koşullar sıklıkla tedavi gerektirmez. Her görünen bozukluğun da mutlaka düzeltilmesi gerekmeyebilir. Basit durumlar, alışkanlıkların düzenlenmesi ve burun spreyi içeren tedaviler ile düzelebilir. Bazıları, ilaçlarla yapılan tedaviler ve uzun süreli takipler gerektirir; düzelmeyenlerde, pasajların engellendiği durumlarda veya kitlesel oluşumlarda ameliyat planı yapılabilir. Kötü huylu olanlar onkolojik tedavilerle yönetilir. Bazı hastalıklar ise KBB dışı branşların desteğini gerektirir; nadir bazı durumlar tedavi edilemeyebilir.
Görüldüğü üzere, burun tıkanıklığı belirtisine yol açan nedenler çok çeşitlidir; tedavileri de farklı farklıdır. Hastalar ayrıca “bende şu hastalık varmış, bu tedaviyle veya ameliyatla kesin düzelir mi?” diye de soruyorlar. Teşhislerin doğru olduğunu kabul etsek bile, hastalıkların şiddetleri ve verilen tedavilere yanıtları farklı olabilir. Olasılık yelpazesi bu denli geniş olduğu üzere, burun tıkanıklığı olan hastaların güvenebilecekleri bir uzman bulmaları ve çözümün belirlenmesi yolunda ilk adımı, endoskopik muayene olarak atmaları doğru olacaktır.