14 Aralık Yay burcunda bir yeni ay aynı zamanda bir Güneş tutulması var. 30 Aralık'ta ise Yengeç dolunayı
Bu tutulmanın enerjisi dolunay enerjisi birlikte çalışıyor.
Tutulmanın gerçekleştiği burcun yönetici gezegeni ve aldığı açılar, olumlu veya olumsuz gelişmelerin ne yönde olacağının en büyük göstergesidir. Güneş tutulmaları, ay tutulmalarından farklı bir şekilde başlangıçları vurgular. Ay tutulması ise bir şeyleri sonlandırır. Dolayısıyla ben bu güneş tutulması ile yavaş yavaş rahatlayacağımızı artık üzerimizdeki baskının biteceğini düşünüyorum.
Bir şey bitiyor olabilir ama bu bitişten çok bir başlangıç üzerine yoğunlaşmıştır.
Değişim 6 ay boyunca aşama aşama gerçekleşebilir.
Daha öncede yazmıştım. Muhyiddin Arabiye göre Dünyanın burcu Yengeç burcudur!
O bakımdan bu “Yengeç Dolunayı” Dünyamız için özel bir önem arz eder.
Dünyanın daha güzel bir yer olabilmesi için tüm olumlu değişiklikler bilinçle başlar. Ve bu dolunayda baş rollerden biri Uranüs değişimleri başlatacak bir enerji getirir. Ancak bu birazda bizim bilincimizle enerjinin akışını hangi yönde yönlendirdiğimize bağlı.
Toplumun daha iyi bir seviyeye ulaşabilmesi için bu değişime pozitif katkıda bulunabilirsiniz.
Olumsuzluklara odaklanmak sadece var olan olumsuzluğu çoğaltır. Oysa tam tersi olumlu şeyler düşünür ve yine güzel şeylere odaklanırsak dünyamızda olumlu olacaktır.
Astrolog adı altında sürekli olumsuz kehanetlerle toplumsal bilinci aşağıya çeken kişilere lütfen prim vermeyin ki bu karanlığa hizmet eden enerjiler güçlenmesin…
Arkasına sığındıkları tek mazeretleri “gördüğümüzü söylemeyelim mi?”
Hayır, siz öyle olmasını istiyorsunuz. Ve bundan yani insanları korkutmaktan zevk alıyorsunuz.
Dünyanın tarihine baktığınızda geçmişten bugüne dünyanın herhangi bir yerinde deprem, sel vs. tarzı doğa olaylarının olmadığı bir zaman dilimi var mı? Bu insanlar ortaya atıyor lafı sonra gündemde kendisini doğrulayacak haber arıyorlar. Dediğim gibi bu insanlarda bunan besleniyor her türlü… Hem ruhsal bozukluklarını tatmin hem de ticari rant. Çünkü tutturduklarında bir günde viral olabiliyorlar bu sayede..
Neyse konuya tekrar dönersek bu değişime olumlu yönde katkıda bulunmak isterseniz.
Daha önce paylaştığım bir meditasyonu tekrardan paylaşmak istedim. Yazının sonunda bulabilirisiniz.
Bu meditasyonun amacı dünyanın frekansını yükseltmek şifalandırmak içindir.
Düşüncelerimizi belirli bir süre “istenilen” tarafa yönlendirirsek, inançlarımızı bile değiştirir, İnançlarımız değiştiği anda, yaşam tarzımız da değişecektir.
Titreşim frekansını değiştirmek radyoda bir kanalın değiştirilmesi gibi bir şeydir.
Titreşim, olumlamalar, dua- zikirler vb. gibi ruhsal çalışmalar ile yükselir.
Rezonans Kanunu kitabında Pierre Franckh bunu şöyle anlatır.
"Yapılması gereken şey, eski olumsuz inanç kalıplarını, yaşamımız üzerindeki etkileri ile birlikte devreden çıkarmak ve olumlu yeni rezonans alanları oluşturmaktır.
Yeni düşünme biçimimiz ve eylemlerimiz sayesinde beynimizde yeni sinir hücrelerini faaliyete geçirebiliriz.
Sinir hücrelerinin (nöronların) fonksiyonları değişebileceği, beyinde yeni bağlantılar oluşturabileceği gibi, beynin kullanılmayan -mesela, endişe ve olumsuz düşüncelerle ilgili kısımları- gitgide küçülerek, önemini yitirebilir.
Hayatımıza yepyeni bir yön verebiliriz.
Düşüncelerimizi belirli bir süre “istenilen” tarafa yönlendirirsek, inançlarımızı bile tam anlamıyla değiştirebiliriz.
İnançlarımız değiştiği anda, yaşam tarzımız da değişecektir.
Tabii ki beynimizin kendini değiştirmek için biraz zamana ihtiyacı var. Sinir hücreleri bilinçli olarak uyarıldıkları zaman, komşu hücreyle bağlantı kurar, hem de birkaç dakika içinde. Sinir hücreleri “küçük caddeler” inşa eder. Ama bu caddeler ulaşıma elverişli hale gelene kadar, yani bilgi alışverişi mümkün olana kadar, bir gün geçmektedir. Max Plank Enstitüsü’nün neurobiyologları, sinir hücrelerimizin, yeni yapılandırılmış kontak noktaları vasıtasıyla bilgi iletişimi yapabilmek için yirmi dört saate ihtiyaç duyduklarını keşfetmiştir. Öğrendiğimiz yeni bilgilerin yerleşmesi zaman alır. İlk sekiz saat içinde beynimizde ilk önce küçük dallar oluşur. Bunu takip eden saatlerde bu yapılandırmanın devam edip etmeyeceğine ve kalıcı olup olmayacağına karar verilir.
Eğer yeni edindiğimiz bilgilerin kalıcı olmasını istiyorsak, onu tekrarlamalıyız. Bu, bir öğrenme sürecidir ve sadece sık sık tekrar yaparak bilgilerin beynimize yerleşmesini sağlayabiliriz. “Yapa yapa usta olunur”.
Olumlu inanç cümlelerini neden oldukça sık tekrarlamamız gerektiğini bu cümle ile de açıklayabiliriz.
İstemediğimiz inançlarımızdan kurtulmanın yegane yolu, arzu edilen yeni inançlarla istikrarlı bir şekilde meşgul olmaktır.
Bütün istek cümlelerinin hizmet ettikleri tek bir amaç vardı:
"Rezonans alanımızın yeniden programlanması"
Bu çalışma için öncelikle çalışma detaylarını dikkatlice okuduktan sonra kendinize sessiz ve mümkünse elektronik aletlerden uzak bir ortam seçin
Gözlerimizi kapatalım ve dörde kadar sayarak burnumuzdan derin bir nefes alalım.
Aldığımız nefesi yine dörde kadar tutarak ve yine dörde kadar sayarak bu nefesi burnumuzdan bırakalım.
Bunu dört defa tekrarlayacağız ve sonrasında
Şimdi bulunduğumuz yerden yükseldiğimizi gökyüzüne doğru uçtuğumuzu ve atmosferi geçip orada yumuşak beyaz bir bulutun üzerine oturup ve oradan dünyaya baktığınızı hayal edin.
Dünyayı mavi ve yeşil renklerle görün. Sonra kalbinizden çıkan pembe bir ışığı yani sevgi enerjinizi dünyaya gönderin. Bu ışıkla tüm dünyayı çevreleyin tüm canlıların şifalandığını hayal edin. Herkesin çok mutlu huzurlu, sağlıklı ve gülen yüzleriyle el ele tutuştuklarını hayal edin. Ve şu cümleleri (buna benzer olumlu cümlelerde olur) tekrar edin.
BEN HUZURLU, GÜVENLİ VE SAĞLIKLI BİR TOPLUMDA NEŞE İÇERİSİNDE YAŞIYORUM
BÜTÜN HERKES GÜVEN, SAĞLIK, HUZUR VE NEŞE İÇERİSİNDE.
Verdiği tüm güzellikler için yaratıcıya teşekkür edin.
Derin bir nefes alın verin.
Hazır olduğunu an gözlerinizi açabilirsiniz...
Nur Demir
Sevgiler tüüm kalbimden:)
İnstagram: Nrlblog
Facebook: NRL