Nazar rastgele bir etki denilebilir. Yani kişi rastgele bi bakışa maruz kaldıysa geçici bir etki olarak hafif kabul edilebilir. Ama kişinin üzerine yapıştığı düşünülüyorsa kalıcı hasar verecek hale gelmiş demektir.
Bazen kişi bile kendi kendini bile bloke edebilir. Sürekli “şanslı değilim” cümlesi kurması gibi!
Herkes negatif enerjiyi toplayabilir. Başkalarıyla yakın temas halinde çalışanlar, buna öğretmenler, hemşireler, doktorlar, terapistler, fabrika çalışanları, vb. dâhil. Günlük olarak temizlenmelidir. Bir kişinin auralarında taşınan bazı negatif enerjiler, hastalığa kolaylıkla dönüşebilir.
Kendinizi kıskançlıktan bu tarz bir hasardan korumak için, tüm kültürlerden topladığım bilgileri bu yazıda sizin için topladım
Ayna.
Evet, aynayı size yönelen negatif bakışlardan korunmak için kullanabilirsiniz. Bunu ev dekorasyonunda kullanabileceğiniz gibi üzerinizde taşıyarak da yapabilirsiniz. Mesela aynalı gözlükler bile enerjinizi korumanıza yardımcı olacaktır. Enerji geldiği gibi dönecektir. Aynı şekilde kapıya astığınızda negatif enerjiyi geri döndürür.
İğne
Giysinin iç tarafına takılan bir çengelli iğne. Kalp ya da karın bölgesine yakın görünmeyen bir yere takılmalı. İğnenin kendi enerjisini toplaması için haftada bir çıkarılıp gece boyunca açıkta bırakılması gerekiyor. Bu onun savunmasını yenileyerek taze enerjiyi emmesini sağlıyor. Eğer rengi değişmişse onu atın, çünkü üzerine nazar, kıskançlık enerjilerini toplamış olduğu için rengi dönmüş anlamına geliyor, artık görevini yerine getiremez, yenisi ile değiştirin.
Yuvarlak takılar, halka şeklinde zincirler yüzükler.
Taşsız olması gerekiyor. Onu bir koruma kalkanı yapmak için dolunay gecesi suya koyun ve üzerindeki gereksiz bilgileri temizleyin. 10 dakika kadar beklemesi yeterli. Sudan çıktığında onu Ay ışına koyun. Ayı görmesi gerekiyor. Aya ve sonra yüzüğünüze bakarak onun Ay ışığı ile dolduğunu imgeleyin ve deyin ki “Yüzüğüm güç ile doldu. Benim için korumaya dönüştü.”
Sizi olumsuzluklardan korur. Arada bir Ay ışığı ile şarj edin. Eğer kırılırsa çok fazla olumsuzluğa maruz kalmış demektir. Daha kullanmaya çalışmayın toprağa gömün.
Kendiniz için koruyucu bir şey hazırlayacaksanız doğru ruh halinde ve ayın enerjisinin yüksek olduğu günleri seçmekte yarar var.
Tuz
Evinizi nazardan korumak için mutlaka evinizde bir köşede kâsede bir tuz olsun. Ve kristal taşlar. Bunlar evinizin saf enerjisini ve ailenizin huzurunu koruyacak, nazardan korunmanıza yardımcı olacaktır.
Tuzu evinizi korumak için kapının yanında bi yere koyun. Size kötü niyetle gelen herkes, tuz bu enerjiyi kendi içine alabildiği için evin eşiğinin ardında negatifi bırakacaktır. Kendinizi kötü ruhlardan korumak, uykuyu iyileştirmek ve kâbuslardan kurtulmak için, bir kaba tuz (üç tutam) koyun.
Bunu üst üste üç gece yapın. Bir tavada kızartılmış tuzda nazarı dağıtır. Kendinizi işte ya da yolda korumak için, bir mendile veya poşete tuz koyup yanınıza alabilirsiniz.
Asla övünmeyin.
Bu nezaket kurallarından çok daha fazlasını içeriyor. Japonya'da, belirli kelimelere insan cevabı üzerine bir dizi çalışma gerçekleştirilmiş. Böylece, cihazlarla yapılan deneyler sırasında, insanların diğer insanların başarılarını duyduklarında, beyninde acıdan sorumlu yerin aktif hale geldiğini kaydetmiş.
Yukarıda sözü edilen Japon bilim adamları başka bir gerçek daha kaydetmiş. Aletler, beynin içindeki çoğu kişinin diğer insanların problemlerini duyduklarında “tazminat bölgesini” aktive ettiğini gösterdi.
Bu nedenle, diğer insanların kıskançlığını nötralize etmek için, sorunlarınızı söyleyerek onlara zevk verin.
Bi başka adım püskürtme, kıskanç kişilere karşı hayranlığınızı ifade edin. Sadece gerçekten sevdiğiniz bir şeyi bulmaya çalışın, çünkü övgüleriniz samimi gelmiyorsa, aksi takdirde bu teknik işe yaramayabilir.
En önemli tavsiye kendinizi kötü ve kıskanç insanlara, özelliklede sizde var olan bazı şeylere haslet edebilecek ondan muzdarip olan, kaybetmiş kimselere açmayın! (Kendinizi korumaya alıyorsanız problem olmayabilir. )
Tanımadığınız biriyle ilişkiye girmek.
Bu kişiyle cinsel ilişkiye girmeden önce iyi düşünün, başka bir kişinin özünü ve enerjik unsurlarını emmek isteyip istemediğinizden emin misiniz?
Bazıları konuşmalarında çok fazla negatiflik saçıyor.
Bunu size de bulaştırıyorlar. En başta kelimelerin bile birer enerji olduğunu hatırlayın hep… Ve bu enerji ile ne tür bir enerji etkileşiminde bulunacağınızı siz seçersiniz. Bu yüzdende her şeyden önce düşüncelerinizi temizlemelisiniz. Veya size sataşıyor biri mesela. Aynı şekilde cevap vermek - buna değer mi? Aynı şeye sizde bulaşıyorsunuz.
Dua
Her gün dua ile başlamalı. Ve her gün bu duaları tekrar etmek gerekir ancak bu şekilde sisteminizi yeniden şarj edebilirsiniz.
Su
Sokakta, toplu taşımalarda, kötü bir insanla karşılaştığınızda, kendinizi hemen savunmanız ve negatif enerjiyi dönüştürmeniz önemlidir. Bunu yapmanın birçok yolu var, sizi etkilemeye çalışan bir insanla aranızda şelale ile ayrıldığını hayal edin. Su negatif enerjiyi söndürür, tüm öfkeyi temizler.
Hoşunuza gitmeyen bir etkileşimin ardından bedeni yıkamak iyidir ama hiç olmazsa ellerinizi akan suyun altında yıkayın - negatif böylece birikmez.
Işığın gücünü kullanın.
Güç ve enerji olan ışık, hem fiziksel hem de zihinsel saldırılarda çok güçlü bir savunmadır. Işık bilinç tarafından yaratılabilir, o zaman karşınızdakinin gözünü kamaştırır, psikolojik görünmez bir engel oluşturacaktır ve korur. Sokakta kötü bir insanla karşılaşırsanız, o zaman güneşli bir top hayal edin.
Gösterilmesi gereken takılar.
Mavi boncuklar gibi, Sedef takılar ya da turkuaz bir takı gibi. Bunlar görünür olduklarında enerjiyi kendi üzerlerine toplayacaktır.
Yeşil savunucular, yani bitkiler.
Kıskançlıktan ve kötülüklerden tüm negatif enerji saldırılarını evinizden geri püskürtecek bir kalkan haline gelecektir. Kiev dönemindeki Rus halkı bitki demetlerini birleştirir, kurutulur ve evin etrafına asarlarmış. Bu şekilde, diğer dünya güçlerinin ve diğer kötü ruhların nüfuzunu önlediğine inanıyorlarmış. Orta Çağdaki bayanlar, sadece güzellik için değil, aynı zamanda "kötü göz" ten korunmak amacıyla, şapkalara veya dekolte bölgesine küçük buketleri eklerlermiş.
Devedikeni. Pencereye konur, dışarıdan sızabilecek kötü enerjilere karşı daireyi koruduğuna inanılır. Ayrıca meşe palamudu ile dolu bir vazo da koyabilirsiniz. Kötü niyetli düşüncelere olumsuz etkilere karşı koruduklarına inanılıyor.
Tüm odalarda kokulu bitkilerle dolu çuvallar asılır. Lavanta, eğreltiotu, rezene, Sarı Kantaron, keten, ardıç veya ökse otu olabilir. Kurumuş bitkiler yastık veya yorgan örtüsü içine bir kumaş içinde dikilebilir. Onlar sadece kıskançlık ve nazar karşısında mükemmel savunmalar değil, aynı zamanda zararlı böceklerden kurtulmanın da bir yoludur.
Düşmanlara karşı korumak için lavanta yağı, sandal ağacı yardımcı olur. Yüzün, ellerin, kulakların arkasındaki, kaşların ve bileklerin arasındaki bölgelere yağ sürün. Ve şunu tekrar edin;
“Nereden geldiysen oraya git! Kim yolladı ise ona dön ”
Daha güçlü bir koruma için Adaçayı;
Adaçayını bir kâse içinde tutuşturun çıkan dumanı etrafınızda birkaç tur gezdirin. Evinizde olduğunu düşünüyorsanız, tüm pencereleri ve kapıları kapatın ve her odada, köşelerde, dolaplarda gezdirin. Kapıları ve pencereleri birkaç saat kapalı tutun. Bu evinizdeki birçok negatif ve karanlık enerjiyi çözebilir ortadan kaldırabilir.
Sarımsak
Kadim Slavlar sarımsağı tavana asmışlar, kendilerini ve sevdiklerini kötü büyülerden koruduğuna inanıyorlardı. Noel Arifesinde masanın köşelerine yerleştirilirdi, pozitif enerjiyi absorbe edeceğine inanarak. Evin farklı odalarına yerleştirirlerdi kötü ruhların olumsuz etkilerinden koruduğunu düşünerek.
Bu koruyucu sadece onlar değil tüm kültürler tarafından da kullanılmış. Romanya'da vampirlere karşı koruduğuna ve Macaristan'da kötü ruhlardan koruduğuna inanılıyor. Çocuğun güvende olacağına inanarak küçük çocukların minderlerine dikildi. Hindistan'da aynı amaçla, bir çocuğun boynuna sarımsaklı bir tütsü asılıyordu.
Eski zamanlarda, sarımsak her derde deva olarak görülmüştür: nazar, sıkıntı, hastalık, ölüm. Kazılan piramitlerde arkeologlar bu bitkiyi firavun mezarlarında bile bulmuşlardır.
Defne yaprakları da çok güçlü etkileri olan bir bitki
Nal
Antik çağlardan beri refahı simgeliyor.
Bununla evlerine mutluluğu çekebileceklerine ve karanlık güçleri korkutacaklarına inanıyorlardı.
Ancak dikkat edilmesi gereken bir şey vardı. Nalın asıldığı konumu.
Slavlar şöyle diyorlarmış.
“At nalı uçlarını yere indirdi, şeytan halka şeklinde tuzağa girdi.”
Eğer zenginlik ve mutluluk getirmesini istiyorsanız uçlarını havaya gelecek şekilde asmalısınız. Böylelikle evinizi dolduracak zenginlik kasesini temsil ediyormuş. At nalı bulduysanız şans sayılıyor. Ama onu kendinizde edinebilirsiniz. Metal olması gerekiyor ahşap veya başka bir şey değil. En doğru şekilde onu giriş kapısının üstüne "boynuzlar yukarıda" yerleştirmek. Ancak O zaman ailenizi gerçekten koruyacak ve refahı çekecek bir tılsıma dönüşüyor.
Çanlar
Evi karanlık enerjilerden korumak için antik çağlardan beri kullanılıyor. Hatta bir hayvanın boynuna çan asmak onu ses sayesinde olduğu yerde bulmanın dışında onu kötü güçlerden koruma içindi. Genelde ziller evin ortasına asılır ve arada bir dokunarak hareket ettirilir. Zilin çalması ile odanın enerjisini temizlediğine inanılıyor. Arada bu çanlarında temizlenmesi gerekiyor. İndirip tuzlu bir su içinde bir süre bekletilmesi yeterli. Kilise çanlarının da şeytana karşı koruma için olduğu bilinir. Eski zamanlarda, veba ve kolera salgınları tüm kiliselerin zil çalmasıyla kovalandı.
Bebeğinizin odasındaki ziller bu alandaki havayı temizler ve çocuğu hastalıklardan ve kötü güçlerin işlenmesinden korur.
Çocukları korumak
Bir kişinin bebeğinize kötü şeyler dilemesi gerekmez. Ona hayranlıkla bakması da onu vurabilir. Bu yüzden en çok onları korumak gerekir. Hastalığı önlemek tedavi etmekten kolaydır derler. Bazen bilmeden sezgisel olarak bunu yaparlar. Mesela üzerine bezle kapatmak gibi. Bu sayede meraklı gözlerden korunur.
Kendi elinizle yapacağınız ve muska görevi yapacak bir şey. Sarı karton, kumaş veya sarıya boyadığınız bir ahşaptan güneş yapın. Ona bir de gülümseyen yüz çizin. Bebeğin yatağının yanına asıyor yada koyuyorsunuz.
Üzerinizde negatif enerjiyi dağıtmak için;
Ağaçlı parklarda ve ormanlık alanlarda yürüyüş yapın, onlara dokunun. Hatta onlarla duygularınızı bile paylaşabilirsiniz. Canlı olduklarını hatırlayın. Teşekkür etmeyi unutmayın.
En basit yollardan biri "güneş" çakrasını (göbek deliğinizi) ellerinizle kapatmaktır. Bu tip koruma, çoğu kişi tarafından işadamları tarafından kullanılmaktadır. Özellikle de sürekli göz önünde olmak zorunda olanlar tarafından.
Tılsımlara olan inanç o kadar uzun zamandır insanların hayatındaki artık bunun nasıl başladığı bilinemiyor. Sadece şöyle söyleniyor “masal yalan belki ama içinde yolu gösterecek ipuçları var!”
Mesela insanların kötülüklerden korunma için kurban etmesi bile bir büyü bozma geleneği.
Onlar doğa güçlerini insana hizmet edecek yararına işleyecek şekilde kullanmanın yollarını, enerjimizi yükseltmenin ve korumanın yollarını bir şekilde bulmuş ve kullanmışlar. Bende bu yazıda bu zamana kadar kullanılagelmiş kadim bilgileri "ppzs.ru/tr" den çevirip derleyerek en masum sayılan uygulamaları seçerek sizlerle paylaştım.
Tılsımlar konusunda Kitaplardan bilmediğiniz şekilleri çizmek, bilinçsizce birilerinin verdiği şeyleri tekrar etmek, her duyduğunuz şeyi yapmak çok tehlikeli boyutlara kapı açabilir.
Sezgileriniz rehberiniz olsun size iyi hissettirmeyen hiçbir şeyi yapmayın derim son olarak.