Meditasyon bilinçli ve bilinçaltı zihinler arasında kapı açar. Tüm o istenmeyen davranış ve alışkanlıkların bulunduğu bilinçaltının işletim sistemine girmek için meditasyon yapar ve onları yaşamlarımızda bizi destekleyecek pozitif türleri ile değiştiririz.
Bilinçaltı kapısının açıldığı iki zaman vardır-gece yatağa yattığınızda ve sabah uyandığınızda. Bu yüzden sabah veya gece meditasyon yapmak iyi fikirdir. Çünkü Alfa veya Teta evresine geçmek daha kolay olacaktır.
Omurganızı dik tutmak için dimdik oturduğunuzda, gözlerinizi kapattığınızda, bir dizi bilinçli nefes aldığınızda ve içe döndüğünüzde, doğal olarak sempatik sinir sisteminden parasempatik sinir sistemine geçiş yaparsınız. Fizyolojinizi acil durum koruma sisteminden (Savaş/ kork/ kaç) uzun süreli inşa projeleri için içsel koruma sistemine (büyüme ve onarım) değiştirirsiniz. Beden rahatlarken Alfaya geçmeye başlayacaktır.
Yer. Yalnız olabileceğiniz ve dış dünya bağlılığına katılmayacağınız rahat bir yer olmalı. Sakin özel ve kolay erişilebilir bir yer olduğundan emin olun. Her gün bu yere gidin ve orayı özel yerinize dönüştürün. Bu yerde güçlü bir bağ kuracaksınız. Burası dağılan egonuzu ehlileştirmek eski benliği aşmak yeni bir benlik yaratmak ve yeni bir kader hazırlamak için sık sık ziyaret ettiğiniz yer olacaktır. Zaman içinde orada olmayı dört gözle bekleyeceksiniz.
1. Adım bilinçaltı zihne girmek için sessiz bir ortamda gözlerinizi kapatın.
2. Adım. Beden ve zihin de kendimizle ilgili neyi değiştirmek istediğinizin farkına vararak bellekten silmek istediğiniz bir duygu tespit edin.
3. Adım. Yüce bir güce kim olduğunuzu kendinizle ilgili neyi değiştirmek istediğinizi ve neler sakladığınız itiraf edin sonra bedeni zihinden kurtarmak ve çevrenizdeki unsurlarla bağlarınızı kopartmak için hangi duygu teslim ettiğinizi yüksek sesle ifade edin. (Benim …… korkum var gibi)
4. Adım. Son olarak bu kısıtlayıcı evreyi yüce zihne teslim edin ve ondan sonra bu sorunun sizin için en uygun şekilde çözülmesini isteyin.
Kuantum alanından bir potansiyel seçin (hayalinizi) ve onu bütünüyle yaşayın. Enerjinizi geçmişin duygularını yaşamaktan yeni bir geleceğin duygularının yaşamaya değiştirmenin zamanı geldi.
Özetle dualarınız halihazırda yanıtlanmış gibi yaşamak.
Zihninizde gördüğünüz o resimler yeni kaderinizin titreşimsel taslaklarıdır. Siz bir kuantum gözlemcisi olarak maddeyi niyetinizle paralel olarak şekillenme talimatı verirsiniz.
Her hayalin görüntüsünü zihninizde birkaç saniye net bir şekilde tutacak ve sonra onu daha yüce bir zihin tarafından gerçekleştirilmek üzere kuantum alana teslim edeceksiniz.
Siz olasılık dalgalarını yaşamımızdaki yeni bir tecrübe adındaki olaya dönüştürmek için "serbest enerjinizi" kullanıyorsunuz. Şimdi sizin enerjiniz o gelecek gerçeklikle iç içe geçmişte ve o size aittir. Bu yüzden siz de onunla iç içe geçmiş olursunuz ve o sizin kaderinizdir.
Son olarak nasıl, ne zaman, nerede veya kiminle olacağını tahmin etmeye çalışmaktan vazgeçin.
Bu ayrıntıları sizden çok daha fazlasını bilen bir zihne bırakın. Kuşku olmayacak şekilde gerçekleşeceğini bilin.
Şimdi gözlerinizi kapatın çevrenizi unutun ve yaşamınızı nasıl yaşamak istediğinizi düşünerek kendinizi bırakın.
Sizin göreviniz yeni bir olma haline geçmektir. Zihninizi değiştirmenin yeni şekilde düşünmenin zamanı geldi. Bunu yaptığınızda Yeni genlere yeni şekillerde sinyaller göndererek bedeninizi yeni bir zihne duygusal olarak yeniden koşullandıracaksınız.
Düşüncenin tecrübeye dönüşmesine izin verin ve O gelecek gerçekliği şimdi yaşayın. Kalbinizi açın ve gerçek deneyimden önce teşekkür edin ki bedeninizi gelecek olayın halihazırda yaşanmakta olduğuna ikna edebilesiniz.
Seanslarınız sırasında bu bireysel adımları düzenli olarak yapın.
Size bir hafta içinde karşı karşıya kaldığınız sorunun tamamen çözüleceğini söyleseydim ve siz ciddi olduğumu bilseydiniz beklenti ile mutlu olmaz mıydınız?
Bedeniniz gerçek tecrübeden önce fizyolojik olarak tepki vermeye başlardı. İşte, kuantum zihni büyük bir ayna gibidir -size gerçek olarak kabul ettiğiniz ve inandığınız şeyi geri yansıtır. O yüzden dış dünyanız içsel gerçekliğinizin bir yansımasıdır.
Bir plasebonun nasıl etki gösterdiğini düşünün. Şimdi bizim düşünmeden yapmaya ve yapmadan olmaya doğru gelişmemize olanak veren üç beynimiz olduğunu biliyorsunuz. Genelde sağlık sorunları olan ve onlar ilaç olduğunu düşünürken aslında şeker verilen denekler daha iyi olacakları düşüncesini kabul eder, daha iyiymiş gibi davranmaya başlar, daha iyi hisseder ve sonunda daha iyi olurlar. Ve sonuç olarak etraflarındaki evrensel akla bağlı olan bilinçaltı zihin onların içsel kimyasını iyileşen sağlıkları ile ilgili yeni inançlarını yansıtacak şekilde değişmeye başlar. Aynı ilke burada da geçerlidir. Kuantum aklının çağrınıza yanıt verip size yardımcı olacağına inanın. Kuşku duymaya endişelenmeye, geri çekilmeye veya bu yardımın nasıl olabileceği konusunda aşırı analiz yapmaya başlarsanız, her şeyi silmiş olursunuz. Kendi bildiğinizi yaparsınız çok daha üstün bir gücün size yardım etmesini önlersiniz. Duyguların kuantum olasılıklarına inanmadığınızı gösterir. Ve yüce aklın sizin için hazırladığı gelecek de olan bağlantınızı yitirirsiniz.
Meditasyonda yeni bir kişilik yaratıp günün geri kalanını eski benlik olarak yaşayamazsınız.
Yeni bir tecrübenin gerçeklikte başınıza gelmesi için davranışınızı hedefinizle örtüştürmelisiniz; düşünce ve eylemlerinizi aynı hizaya getirirsiniz.
Eğer bir hayali içsel potansiyeller dünyası dâhilinde zihin ve duyguda bütünüyle yaşayabilirsiniz o zaman O hayal hâlihazırda gerçekleşmiş demektir.
Eğer gün içinde olumsuz düşünceleri yakalarsanız Kendinize yüksek sesli" Değiş!" deyin. Bu kadar basit.
Siz sürekli eski programı böldükçe, gayretleriniz kişiliğinizi meydana getiren nöral ağlar arasındaki bağlantıları daha çok zayıflatır.
Farkındalığınız arttıkça olacak olan şey şudur. Bilinçaltında o tür davranışlar sergilemekten kaçınırsınız. Eski programları devreye sokmaya bir son verir ve biyolojik olarak değişirsiniz. Böyle sinir hücreleri ateşlemez ve yeni ağ örmez. Benzer şekilde aynı genlere aynı şekillerde sinyaller göndermekten vazgeçmiş olursunuz.
Bilinçaltında uzmanlaşmış seviyesine ulaşmak için bir sıçrayış gerçekleştirmekle ilgilidir. Bir şeyde bilinçaltında uzmanlaştığınızda bu aktiviteyi bilinçli düşünce veya dikkat sarfetmeden yaptığınız anlamına gelir. Bu, her bir eylemi harekete dönüştürmek için bilinçli olarak düşünmeksizin örgü örmek gibidir.
Farkındalığımız arttıkça değerli enerjinizi boşa tüketmekten de vazgeçmiş olursunuz.
Pavlow'un köpeklerle yaptığı klasik koşullandırma deneyini hatırlayın.
Pavlow önce zil çalıyor ve sonra köpeklere mama veriyor. Köpekler her zil sesi duyduğunda direk salya salgılamaya başlıyor.
O deneyde köpekler zil sesi duydukları anda salya üretmeyi öğrenmeleri çağrışımlı bir belleğe dayanan koşullu bir tepki örnek.
Pavlow mama ödülü sunmaksızın zili çalmaya devam ettiğinde zaman içinde köpeklerin otomatik tepkileri azalma kaydediyor. Salya üretmeyi bıraktılar çünkü zihin çağrışımlı bellek olmaktan çıktı.
Kendinizi duygusal anlamda eski bir dizi durum hayal ettiğiniz ve aynı uyarıcıya defalarca maruz kalsanız da zaman içinde o koşula vereceğiniz duygusal tepki zayıflayacaktır.
Dolayısıyla geçmişte sizi sinirlendiren bir insana dair düşünceleriniz artık sizi yormayacak, çünkü siz kendiniz yeteri kadar durdurmuş olacaksınız.
"Değiş" dedikten sonra, ben şöyle eklerim: bu bana karşı sevgi dolu değil. Sağlıklı mutlu ve özgür olmanın ödülleri aynı yakıcı kalıba takılıp kalmaktan çok daha önemlidir. Aynı genlere aynı şekillerde duygusal sinyaller gönderip bedenimi bu kadar olumsuz şekillerde etkilemek istemiyorum. Hiçbir şey buna değmez.
Kaynak: Joe Dispenza / Kendiniz Olma Alışkanlığını Kırmak
Nur Demir
Sevgiler tüüm kalbimden:)
İnstagramda: Nrlblog
Facebookta: NRL