Eğer şu zamana kadar isteklerimiz gerçekleşmemişse, istemediğimiz şeyler başımıza gelmiş ve bizi mutsuz etmişse, bu durumun anahtarını rezonans kanununda bulacağız.
Rezonans kanunu öğrenip bunu nasıl kullanabileceğimizi anlamaya başladıktan sonra hayatımızda her şey mümkün.
Eğer istediğiniz kişi olabilseydiniz kim olmayı isterdiniz?
Ya hiçbir sınır hiçbir engeli olmasaydı?
Ya da hiç kimse sizi isteklerinizin gerçek dışı aşırı saçma ya da fazla iddialı olduğunu söylemeseydi? İstediğiniz kişi olabilseydiniz bütün yollar ve kapılar önünüze açık olsaydı kim olmak isterdiniz?
Kuantum fiziğinin kuantum biyolojisinin modern matematiğin epigenetiğin bulguları sayesinde istediğimiz kişiye dönüşmemizi sağlayan etkinin inancın gücü olduğu gittikçe daha belirgin şekilde ortaya çıkmaktadır. Sağlıktan hastalığı bağışıklık sisteminden hormon metabolizmasına kendi kendimize iyileştirme gücünden mutluluğa ne kadar yatkın olduğumuzu kadar her şey bir şekilde belirlenir.
Sınırlar sadece kafamızın içindedir. Geri kalan her şey için önümüzde sonsuz olasılıklar uzanır.
Araştırmalar inançlarımızın sadece kendi hayatımızı değil etrafınızdakilerin hayatında bile etkilediğini göstermektedir Düşüncemizin ve hislerimizin gücüyle hayatımızda görmek istediğimiz bütün değişimleri gerçekleştirme imkanı sahibiz. Yine inancımız sayesinde DNA mızı bile değiştirebilir kendi kendimize iyileştirme gücümüzü tetikleyebilir hayatımızı mutluluk ve Neşe getirebilir ve bize mümkün görülen her şeyi ulaşabiliriz.
İmkansız sadece onu kabullendiğimizde var olur.
En yeni bilimsel bulgular düşüncelerimiz duygularımız ve inançlarımız sayesinde her şeyi yapabileceğimizi kesin olarak kanıtlıyor. Çünkü zamanla artan ve duygularımızla desteklenen inançlarımız güçlü bir rezonans alanı oluşturuyor. Ve bu dünyada bu rezonans alanıyla uyumlu bir şekilde titreşen Her şey bu titreşimin etkisi altında kalarak en sonunda ona uyum sağlıyor.
O zaman asıl soru şu: siz nasıl bir rezonans alanı oluşturuyorsunuz? İşte konunun merkezi tam olarak burası.
İsteklerinizle fiziksel ve duygusal olarak iletişim kurmaya hazırlanın. Aynen öyle onların armağanı en iyi şekilde ortaya koyabilmek ve aynı zamanda rezonans alanlarının da sizin için çalışmasını sağlayabilmek için sizin istediğiniz enerjiyi en uyumlu rezonans alanlarının yakınında bulunmanız en etkili yoldur.
Daha başarılı olmayı istiyorsanız çevrenizi belli bir başarı seviyesine ulaşmış insanlarla doldurun. Mutlu ve uzun süreli bir ilişki istiyorsanız zaten huzurlu ve uyumlu olan çiftlerin yanında vakit geçirin. Belli bir meslek sahibi olmak için örneğin doktor teknisyen ya da her ne olmak istiyorsanız etrafınızda bu işi yapan insanlar bulundurun.
İsteklerinizle fiziksel ve duygusal bir bağ kurun.
Bir şeyi ne kadar çok tekrar ederseniz o şey o hızla gerçekleşir. Bunun sorumlusu beynimizdeki sinapslardır.
Olumlamalar mantra gibi sürekli tekrar ettiğimiz pozitif şekilde oluşturulmuş ve hayatınızı güçlendiren ifadelerdir. Ama aslında çok daha fazlasını gerçekleştirirler. Olumlamalar isteklerimiz için en uygun rezonans alanı oluşturmak ve beynimize hedeflediğimiz yönde yeniden programlamak için en hızlı yoldur. Bu sayede her zaman ve her yerde istediğimiz etkiyi gerçekleştirebiliriz.
Hiç durmadan düşünülüp ifade edilen olumlamalar bilinçaltımızı derinlemesine işler ve tüm inançlarımızı ve artık bildiğimiz gibi beynimizin tüm işleyişini değiştirirler.
Böylece şimdiye kadar hayatımızı sabote etmiş olan negatif prensiplerimizi ve kalıplarımızı olumlu inançlarla değiştirir.
Ama bunu yaparken de olumlamarımıza yürekten inanmamız çok önemlidir. Olumlamaları iliklerimize kadar hissetmemiz gerekir. Çünkü hayatımıza gerçekten hissettiğimiz ve inandığımız şeyleri çekeriz.
Kendinize kişisel olarak en iyi gelen ve içinizde en az direnç yaratan olumlamalar bulun.
Mesela zengin olmam gerekiyor şeklinde bir olumlama yerine ben parayı seviyorum.
Beynimizin değişim için biraz zamana ihtiyacı vardır. Nöronlar istediğimiz şekilde uyarıldığında birkaç dakika içinde komşu nöronlarla hedeflediğimiz bağlantıları gerçekleştirir. Hatta "ufak bir yol" oluştururlar. Bu yolun kullanışlı hale gelmesi yani bilgilerin gerçekten aktarılabilmesi için bir gün geçmesi gerekir. Max planck enstitüsünün nörobiyologları yeni meydana getirilen bağlantı noktalarından bilgi aktarımının gerçekleşmesi için 24 saat kadar bir zamanın geçmesi gerektiğini ortaya koymuşlardır. Bu yüzden yeni öğrenilen tüm konuların zamana ihtiyacı vardır. İlk 8 saat boyunca sadece küçükbağlar meydana gelir. İlerleyen saatlerde bu bağların sağlamlaştırılmasının gerekip gerekmediği bağlantının oluşup oluşmayacağı belli olur. Ama yeni bilgileri saklamak istersek tekrarı hedeflememiz gerekir. Bu bir öğrenme şeklidir bebeğin de sadece sık tekrarlar aracılığı ile meydana gelir. Tekrar insanı ustalaştırır. Olumlamaları ve pozitif inançları neden sık sık tekrar etmemiz gerektiğini bu şekilde açıklayabiliriz.
Biraz zaman ve sabırla Bir de istediğimiz hedefin sürekli tekrarı ile beynimiz yeni bir bağlantı oluşturur.
Gelecek uzakta bir yerde zaten var olmaktadır. Aksi takdirde geçmişe doğru Yani bizim şimdiki zamanımıza doğru dalgalar gönderemez. Sizin geleceğiniz de tam şu anda var olmaktadır. Ama kesin şekilde belirlenmiş değildir Çünkü her an kendimize farklı bir gelecek seçebiliriz. Daha açık konuşmak gerekirse en son bilimsel bulgulara göre gelecek zaten şu anda var olduğu için ihtimallerden kendimize uygun bir gelecek seçebiliyoruz.
Yani gelecekteki olaylar şimdiki zamanımızda enerji yaymaktadır.
Bizden yayılan dalgalar her türlü gelecek ihtimalini dener ve teklif dalgamıza en uyumlu ihtimalle bir bağ oluşturur.
Yakın gelecekteki bütün olayları, bugünkü bilincimiz belirler.
İşte bu noktadan sonra “istemek” konusuna varıyoruz.
Zira istemek birçok ihtimalden birini yaşamımıza çekmekten başka bir şey değildir.
Bir şey istediğimizde, bu doğrultuda bir teklif dalgası yolluyoruz.
Bu dalga, bir eko dalgasıyla irtibata geçiyor.
Bir gerçekleşme ihtimali meydana getirebilirsek istediğimizin gerçekleşmesi için en uygun şartları sağlamış oluyoruz.
İç alemimizde sahip olduğumuz her şey, dış alemde de karşımıza çıkacaktır.
Zira dış dünya her zaman iç alemimizi yansıtır.
Rezonans Kanunu-Pierre Franckh
Nur Demir
Sevgiler tüüm kalbimden:)
İnstagramda: Nrlblog
Facebookta: NRL