Kız çocukları çocukluğundan itibaren çevresindeki tüm kadınlardan etkilenerek kendine bir model çiziyor.
Beğenmediği yönleri elerken, beğendiklerini alarak kendine bir rol model belirliyor.
Ben öyleydim mesela.. Çok süslü bir çocuktum ve kendine bakan bakımlı kadınlara hayrandım ki hala da öyleyim:) Anneme, arkadaşlarına, benden tüm kadınlara bakarak "ileride bende böyle olacağım" ya da "ben böyle yapmayacağım" derdim. :) Hayatım boyunca da kadın olmaktan sıkılmadım:) Hani işte; "erkek olsaydım keşke"yle başlayan cümlelerim olmadı hiç. Kadın olmanın avantajlarını sevdim hep:)
Tabi ki değişik kültürlere göre dezavantajları da var. Kadınlar günü dolayısıyla bunlardan da bahsetmek-sosyal bir mesaj vermek olabilirdi ama ben başka bir açıdan ele alacağım bugün.
Kız çocukların büyük kısmı evcilik ve bebeklerle oynamaktan hoşlanırken; Kimi kız çocukları erkek oyunları oynamaktan zevk alıyor mesela.. İşte arabalar, sokak arası maçlar falan..
Bence daha o yaşlardan-oynadığımız oyunlardan, oyuncaklardan nasıl bir kadın olacağımızın sinyalleri veriliyor aslında...
Feminen yani dişi enerjisi yüksek bir kadın ya da toplumda "erkek fatma" diye de tabir edilen eril enerjisi yüksek bir kadın.
Yunan Mitolojisine göre 6 farklı dişi enerjisi var.
Hera İktidar
Athena Uygarlık
Afrodit Aşk
Artemis Doğa
Demeter Annelik
Persefon Ölümü temsil ediyor.
Düşününce her birini yani bu enerjileri hayatımızda deneyimliyoruz. Annelik yönü baskınsa daha anaç oluyor bir kadın. İktidar enerjisi baskınsa daha dominant karakterde olabiliyor.
Oranların doğru dağılması gerekiyor yani birinin daha baskın olması o yönde bir kadın profili çiziyor.
Bir kadında dişi enerjisi çoksa kadın daha dişi, eril enerjisi çoksa daha erkeksi bir yapıdadır her zaman.
Hayatın içinde sürekli savaş, mücadele halinde olmak eril enerjiyi artırırken;
Hoşgörü ve sevgi içinde daha yumuşak olmak dişi enerjiyi artırıyor.
Bitmedi siz nasıl bir enerjideyseniz örneğin dişi enerjisi yayıyorsanız karşınızdaki erkekte, daha erkek gibi koruyucu, sahiplenen, gücüyle destek olan bir profil oluyor. Eğer eril bir enerji yayıyorsanız da karşınıza pasif erkekler çıkabiliyor. Değilse bile sizin bu enerjinizin karşısında pasifleşebiliyor.
Eğer karşınızda daha erkeksi bir yapıda partner istiyorsanız dişi enerjinizi yükseltmeniz gerekiyor. Çünkü sizin güçlü kadın imajınız erkeğin kendisini erkek gibi hissetmesini engelliyor. Bu defada siz evde veya ilişkide erkeğin de rolünü üstleniyor ve eşinizin her şeyi size yıkmasından şikayet ediyorsunuz.
Dişi enerjisi pasif bir enerjidir. Sakin, durgun bir enerji.
Erkek enerjisi ise aktif, hareketli ve avcı. Peşinden koşmayı seviyor.
Erkek bakıyor ve sizin her işin altından ihtiyaç duymadan kalktığınızı gördüğünde geri çekiyor.
Bunun için Bülent Gardiyanoğlunun çok güzel bir tanımı vardı. Bir evde iki erkek olmaz!
Sizin dişi enerjinizi yükseltmeniz eşinizi de erilleştirir.
Bırakın her şeyi ben yapabilirim diye atlamayın. Gubse Özayın canlandırdığı bir karakteri vardı ya
"Ayy ben kadın halimle nereden bilebilirim" diyordu, öyle deyin çıkın :)
Peki ben dişi enerjimi nasıl yükselteceğim?
Önce yavaşlayacağım, öyle her şeyi ben yaparım diye atlamayacağım. Sert yapımı yumuşatacağım. Agresif ve saldırgan olmayacağım. Ne kadar güzel olursanız olun, ve erkek ne kadar susamış olursa olsun; bulanık sudan bir damla içmek istemez unutmayın.
Ve sevgi enerjimi yükselteceğim.
Göğüs bölgemiz dişi enerjimizi temsil eden çakramızdır bu çakrayı aktif etmek blokajlardan arındırmak gerekir.
21 Gün boyunca kendinize sarılarak şu olumlamayı yapın.
Senden özür diliyorum. Seni seviyorum. Lütfen beni affet. Sen değerli bir kadınsın.
Bana zarar veren kendi değerimi unutturan herkesi de affediyorum.
Atalarımdan ailemden ve çevremden bana geçen tüm olumsuz enerjileri iptal ediyorum.
Yargıladığım kınadığım herkesten özür diliyorum. Herkesin kendi deneyimini yaşadığını kabul ediyorum.
Şu andan itibaren erkek gibi davranmaktan ve bu enerjiyi yaymaktan vazgeçiyorum tüm karmalarım şifalanmaya başladı.. Şükürler olsun.
Nur Demir
Sevgiler tüüm kalbimden:)
http://nrlstyle.blogspot.com.tr/