Mülklerinin peŞİnde

Darülaceze, Perpa’daki iki bin 168 dükkan ile Pera Palas’ı geri almak için hukuk savaşı veriyor


Darülaceze yönetimini Danıştay kararıyla İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nden devralan ve göreve başladığı günden itibaren tahsil edilemeyen alacakların peşine düşen İstanbul Vali Yardımcısı Ata Aksoy, hukuk mücadelesi başlattı.
Darülaceze’nin tapulu 32 bin metrekarelik arsası ile birlikte toplam 700 bin metrekarelik araziye kurulan PERPA’dan, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin haksız kazanç elde ettiğini iddia eden kurum, Şişli Asliye Hukuk Mahkemesi’ne başvurarak tapu iptal davası açtı. Pera Palas Oteli’ni almak için de Kültür Bakanlığı’na geri alma davası açan Darülaceze, mülklerinin peşinde.
Hem alıcı hem satıcı
Şişli Asliye Hukuk Mahkemesi’ne Darülaceze adına verilen dilekçe hakkında avukatlar, şöyle konuştu: “Konumu itibariyle hem alıcı, hem satıcı durumunda olan Büyükşehir Belediyesi, 32 bin metrekarelik arsa için Darülacezeye ayda 50 milyondan sekiz taksitle toplam 400 milyon lira para ödemiş. Yani hem satmış, hem de almış. Acizlerin hakkı olan bu arsanın kuruma geri verilmesini talep ediyoruz." İlk hukuk savaşını Darülaceze’nin kazanması halinde, PERPA’dan dükkan payını da geri almak için yeni bir dava açılacak.

Yoksul kalmaz

Bedrettin Dalan’ın belediye başkanlığı döneminde kat karşılığı yüzde 55 hissesi PERPA Yapı Kooperatifine, yüzde 45 hissesi İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne ait olan Perşembe Pazarı’nda, belediyenin iki bin 500 dükkanı vardı. Darülaceze Müdürü Ata Aksoy, “Biz arsa payını dolayısıyla dükkan payını almak istiyoruz. Belediye bu dükkanların büyük bir kısmını sattı. Biz dükkanı satın alanları veya kiralayanları mağdur etmek istemiyoruz" dedi.
Dükkanlardan elde edilecek gelirin yaklaşık 10 tilyon lira olduğunu anlatan Aksoy, elde edecekleri bu gelirle yapılacakları da şöyle sıraladı: “Sokaklar, aciz ve kimsesiz insanlarla dolu. Biz bu parayla kapasiteyi on kat artırırız. Geriartri (yaşlılar) Hastanesi, yoksullara on adet huzurevi, paralı insanlara hizmet verecek on adet özel huzurevi kurarız. Sokaklarda tek yoksul kalmaz. Kimsesizleri ve sokak çocuklarını kurtarırız."

62 milyar kira

Öte yandan, Pera Palas Oteli’nden elde edilen gelirin üçte bir pay hakkına sahip olan Darülaceze, Kültür Bakanlığı’na da geri alma davası açtı. Beyoğlu Asliye Hukuk Mahkemesi’ne açılan davanın dilekçesinde, otel ve müze işletmek üzere kamulaştırma yapan Kültür Bakanlığı’nın otel işletmesinin mümkün olmayacağı, bunun Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu’na aykırı olduğu belirtildi.
Hazine ise, kamulaştırmadan sonra 1994-1996 yılında ödenen kira bedelinin 62 milyar lira olduğunu belirterek, bu paranın faiziyle geri ödenmesi için Darülaceze’ye yazı yazdı ve 1982-1994 yılları arasında ödenen kira geliri için mahkemeye başvurdu.

Perpa için ne diyorlar?

Darülaceze Vakfı Başkanı Cahit Özden:
“Tayyip bile bile sattı"
Dalan döneminde Darülaceze bahçesi adeta işgal edildi. Sözen, sorunu çözmeye çalıştı. Belediye başkanlığına seçilmeden önce Recep Tayyip Erdoğan, “Kimsesizlerin hakkını kimseye yedirtmeyiz. Göreve gelirsem, kimsesizlerin hakkını geri vereceğim" demişti, ancak seçildikten sonra bin 610 dükkanı birden sattı. Diğerlerini de bile bile satışa çıkardı.
Bedrettin Dalan:
“Fazlasıyla ödeme yaptık"
Darülaceze, belediyenin katma bütçeli bir kurumu. Bu nedenle kendi kendini dava edemez. Biz bu arsaların ifrazını yaptığımızda orası atıl kalmıştı, üzerinde Karayolları’nın şantiyesi vardı. Günah olur diyerek biz fazlasıyla parasını ödedik. Böylece Darülaceze tarihinde en büyük gelirini elde ederek onarıldı ve kapasitesi artırıldı. Perpa’da Darülaceze’nin hakkı yok.
Nurettin Sözen:
“Darülaceze haklı"
PERPA dünyanın en büyük gecekondusuydu. Ruhsatı dahi yoktu. Biz hukuki işlemleri tamamlayıp binayı yasal kılmaya, ayıbı kapatmaya çalıştık. Bu arsalar Darülaceze’ye bağışlanmış. Bağışla alınan arsalar başka amaçla kullanılamaz. Şartlı bağışın katma bütçesi de olmaz. Darülaceze’nin hukuken mülkiyeti de değişti. Bu nedenle dava açma hakkı var. PERPA’nın belediyeye düşen dükkan payı da Darülaceze’nin olmalıydı.
Tayyip Erdoğan:
“Biz hak yemeyiz"
Bİz kimsenin hakkını yemeyiz, hele Darülaceze’nin hakkını hiç yemeyiz, yedirtmeyiz de. Sadece, ‘Böyle bir gasp varsa belediye olarak hallederiz’ demiş olabiliriz. Darülaceze sadece bağışlarla değil, belediyenin de ödediği parayla dönüyor. Satılan dükkanların parası da ne Dalan’ın, ne Sözen’in, ne de bizim cebimize girdi. Vatandaşa ve dolayısıyla kimsesizler kurumuna geri döndü.