Geçen gün gazetelerde eski insanlarin ebeveynlikleriyle ilgili bir haber vardı. Modern anne-babalara göre daha iyi ebeveynler olduklarını gösteren bir takım araştırmalardan bahsediliyordu. Zaten zaman zaman bu tip haberleri okuyoruz. Bu sefer bu kadar ilgimi çekmesindeki sebep çevremde gözlemlediğim aşırı kontrolcü ve didaktik ebeveynlik. Gün geçtikçe daha fazla uzaklaştırılıyoruz sanki çocuklarımızdan. Eski insanların daha iyi ebeveynlik yaptıklarının söylenmesindeki sebep de bu sanırım: ilgi, sevgi, annelik güdüsü
Taş devrinde kalabalık gruplar halinde yaşandığı için çocukların ihtiyacları daha kısa sürede karşılanıyor, çocuklar çok daha yoğun sevgi ve ilgi ile büyüyorlar, anne kucağında daha fazla vakit geçiriyorlar. Bununla da kalmayıp çevrelerini keşfedebilmeleri için fırsat tanındığı için daha özgür ve yaratıcı bireyler haline gelebiliyorlar. Anneler çocuklarını herhangi bir tıbbi veya pedagoji bilgi olmadan annelik güdülerine göre büyütüyorlar.
Günümüzde içinden geldiği gibi ebeveynlik bazı çevreler tarafından kabul görmüyor. Kimi pedagoglar modern çağın yaşamında eski tip alışkanlıkların uygun olmadığını dile getiriyorlar. Kitaplara, araştırmalara boğulmuş durumdayız. Ağlatarak uyutmak, çocuğun her ağlamasına cevap vermemek, kucak yerine beşikte veya pusetinde gezdirmek modern çağın ebeveynlerine önerilenlerden bazıları. Elbette her birinin arkasında araştırmalar da var ama tam tersi sonuçları gösteren bilimsel çalısmalar da yok değil. Yani annenin içindeki sese güvenerek çocuk yetiştirmesinin çok daha olumlu olduğunu gösteren bilimsel araştırmalardan bahsediyorum.
En ufak sorunun bile bir kitap veya pedagog yardımıyla çözülmesi gerektiğini söyleyenleri anlamakta güçlük çekiyorum. Çünkü ben her ne kadar her önüme geleni okuyan ve bilimsel çalısmaları ilgiyle takip eden bir anne olsam da çocuğum ve ailem için en doğru kararı içimdeki sese güvenerek veriyorum. İçime sinmeyen, doğru gelmeyen bir uygulamayı asla hayata geçirmiyorum. Her ne kadar o kitaplar bizlere bazı gerçekleri gösteriyor olsa da her çocuk, her aile farklıdır. Alışkanlıklar, yaşam standartları, beklentiler ve ihtiyaçların farklı olması ebeveynlerin de farklı yaklaşımlarda bulunması anlamına geliyor. Peki bu kadar karmaşık bir yapının içinde doğruyu nasıl bulacağız?
İçimizdeki sesi dinleyerek.
Ve belki biraz da deneme yanılma yoluyla.
Modern çağın getirdiklerini, kendi doğrularımızla birleştirip içgüdülerimizin bize rehber olmasını sağlayacağız. Yanılıyor muyum?
Irem Erdilek