Tam bir mesele oldu benim için.
Bir türlü kabullenemiyorum çünkü. Neredeyse tanıştığım her yeni anneye sorduğum ikinci soru, ‘Çocuğunuz nasıl uyuyor?’ oluyor. Aslında merak ettiğim uykuya nasıl geçtiği değil, anne babasıyla birlikte uyuyor mu uyumuyor mu derdindeyim. ¨Bir ben değilmişim¨ diye hissetmek istiyorum. Biliyorum, tek ben değilim. Aslında tahmin ettiğimden de fazla sayıda aile bu durumda. Bazıları ilk günden itibaren gönüllü olarak, bazıları da benim gibi sonradan zorunluluk(!) şeklinde çocuklarıyla aynı yatağı paylaşıyorlar.
İyi mi kötü mü doğru mu yanlış mı, hiç girmeyeceğim bu konuya. Artık biliyorum ki uyku annenin ihtiyacına, yaşam şekline, ailenin yapısına göre değişiyor. Çocuğun mizacı da küçük bir etken bence. Esas iş annede bitiyor. Bazı anneler son derece kararlı bir yol izleyip çocuğunu daha kolay düzene sokuyor. Benim gibiler ise hem çocuğunu hem de kendini üzmeden kısa yolu tercih ediyor, ediyoruz. Günü kurtarmaya bakıyoruz biz.
Eğer ki gece yarısı kalkıp yanıma geldiğinde birlikte uyursam biliyorum ki deliksiz bir uyku olacak. Yok ben inat edip yatağına geri gönderirsem sabaha kadar 2 saatte bir uyanacağım. Belki 2-3 hafta uykumdan fedakarlık edip Koray'ı yatağına göndersem gece uyanmaya rağmen iş çözülecek. Ancak ben uyumak istiyorum ve inanıyorum ki bir gün, bir gün kendi yatağında deliksiz uyuyacak.
Geçenlerde aklıma takılan bir deneme yaptım. Koray ne zaman bizim yatağa gelse deliksiz uyuyor diyorum ya, acaba ben yanına yatmasam ne yapacak diye merak ettim. Onu, bizim yatakta uyuttum 19 gibi. Sabah 7'ye kadar uyanmadı. Ben de onun yatağına gidip yattım üstelik. Anne-baba kokusunu içine çeke çeke uyumayı seviyor sanırım. Kendini güvende hissediyor. Acaba diyorum yatakları mı değiştirsek?
Nedir bu anne yatağının çekiciliği?
Irem Erdilek
Slingomom.com
Twitter.com/slingomom