Geçen gün günü uzun bir süre çoluk çocuk gidilebilen bir kafede tek başımaydım. Önümde bilgisayarım güya iş yapacağım ama gelen geçene bakmaktan, diğer anneleri seyretmekten iki satır yazamadığımı fark ettim. Çünkü öyle durumlara şahit oldum ki 'Ne olacak sonunda?' diye merak ettim. Ve anladım ki kadınlar, annelikleri söz konusu olduğunda inanılmaz bir yarışa giriyorlar. Konu ne olursa olsun 'ben daha iyiyim' gösterisi başlıyor. Herkes değil elbette ama çoğumuz. Ben de yapıyorumdur belki zaman zaman, kim bilir. Ancak kendimle ilgili emin olduğum bir şey varsa o da başkasının çocuğuna asla karışmayacağımdır. Ağzımı açmam, hele tanımadıklarım hakkında.
Ben böyle düşünürken bir liste yapmaya başladım kafamda. Anlayamadığım anne davranışları diye:
- Büyük çocukların arasında giren küçük çocuğunu istemeyen gruba gidip azar çekmek
- Tanımadığı çocukların oyununa çocuğunu dahil etmeye çalışmak
- Tanımadığı kız çocukları hakkında annelerine gidip 'sizinkiler de cadıymış valla' demek
- Tanımadığı bir kadına gidip oğlunun neden ...bilmem ne oyuncağı ile oynadığını sormak
- Başka çocukların elinden oyuncak alıp kendi çocuğuna vermek
- TV karşısında yemek yediren anneleri alenen eleştirmek
- Beş dakika önce tanıştığın birinin çocuğu hakkında varsayımlarda bulunmak
- Küçücük çocukların oyuncak için tepişmesine izin vermeyip diğer çocuğa ve annesine söylenmek
Sanırım bunlar görmekten en çok rahatsız olduklarım. Bir başkasının çocuğuna kızmak, söylenmek kadar itici ve gereksiz bir davranış yok, diye düşünüyorum. Bu arada bahsettiğim çocuklar 0-6 yaş grubu. Elbette ergenlik çağındaki bir çocuğa gerekirse kibarca bir müdahalede bulunabilirim. Yine de karşımızdakinin bir yetişkin olmadığını hatırlamamız gerekiyor.
* * * * * *
Montessori Hakkında
Anaokulu ilkokul arayışları sırasında fark ettiğim Türkiye'nin ilk Veli İnsiyatifi Küçük Kara Balık'ı buldum. Malesef benim oğlumu gönderemeyeceğim uzaklıkta ama okul ve Montessori eğitimi ile ilgili bilgi alınca aklım kalmadı değil. Okulun kurucularından Seda Aydın beni aydınlattı desem yeri.
Felsefenin en önemli yanı insanın kendisinin arkasında durabileceği bir özgüven oluşturması. Bir yandan empati duygusu geliştiği ve bildiğimiz yetişkin toplum sınırları olduğu için başkasının varlığına saygı duyarak varolabilme sanatı. Neyi, ne zaman, kim veya ne ile, nasıl ve nerede yapmak istediğine karar verebilen ve bu kararlarını uygulamalarına izin veren yetişkinlerin olduğu bir ortamda büyüyen çocuklar, kısa bir süre içinde, huzurlu, odaklanan insanlara dönüşüyorlarmış. Kısaca Montessori Eğitimi, her çocuğun kişisel farklılıklarına, bireysel öğrenme hızı, ilgi alanı ve becerilerine saygı duyan ve çocuğu toplumda birey olarak gören bir eğitim felsefesi.
* * * * * *
Bumbo Türkiye'de
Mühendis bir büyükbaba tarafından tasarlanmış oturağı ile ünlü bir bebek markası Kullanılan malzeme ve ergonomik şekli sayesinde bebeğiniz başını tutabildiği andan itibaren oturtabiliyorsunuz. Bebeğiniz çevresiyle ilgilenirken duruşunu da destekleyen Bumbo bebek oturağı dünya çapında bir çok ödül kazanmış. Ve yine aynı malzemeden üretilmiş tuvalet adaptörü de var. Normalden biraz daha büyük boyutlarda olması ve çocuğun düşme hissini engellemek amacıyla bel desteği ile tasarlanmış olması benim en çok ilgimi çekenlerden biri oldu. adresinde detaylı bilgi bulabilirsiniz.