Kalbin duygularla savaşı: Panik atak

Nedir bu panik atak?

S.T: Panik atağın ne olduğunu tanımlamak için belirtilerini ifade etmek daha açıklayıcı olabiliyor. Aniden başlayan, nefes darlığı, sıcak basma, boğuluyor hissine kapılma, düzensiz kalp atışları ve titremeler gibi semptomların birbirlerine eşlik ettiği yoğun korku duygularıdır.

İnsanlar neden panik atak olur?

S.T: İfade edilemeyen, bastırılan duygular bir şekilde kendilerine bir yol bulmak zorundadır. Düşünce ve sözel ifade yoluyla kişi, kendini ifade edemediğinde beden, kişiye yardımcı olur. Bilinç dışında var olan ya da bilinç düzeyinde kişinin ifade edemediği ne varsa panik ataklarla kendini ifade eder.

Altından yatan en yoğun duygularsa; ölüme ait duygular, ölüm korkusu ve kontrolü kaybetme korkusudur.

Çok sık duymaya başladık panik atak söylemini eskiden bu kadar var mıydı?

S.T: Semptomun ismi son zamanlarda daha aşina olduğumuz şekilde karşımıza çıkıyor. Tabi ki hep vardı panik atak ama insanlar tanımlamakta çok zorlanıyordu. Zaten ilk durak bir psikoterapist olmuyordu. Bu semptomlar yaşandığında kişi ilk olarak kalp doktoruna giderek bedensel sağlığına yoruyordu durumu. Ama tetkikler yapılıp bedensel bir sorun göremediklerinde bunun psikolojik bir semptom olduğunu fark ediyorlar ve terapiye yönlendiriyorlar.

Terapi denen şey eskiden yoktu yaygın değildi nasıl çözüm bulunuyordu?

S.T: Anadolu'da bir çok insan kendini ifade etmekte zorlanıyor. Bu kadınlarda daha çok zorlayıcı oluyor. Eşine ve ya ailesine duygularını rahatça ifade edemeyen kadınlar soluğu şehir merkezinin acilinde alırlardı. Bakın mesela şehir merkezlerine gelen hastalara bir çoğu psiko-somatik dediğimiz yapılar. Doktor bana senin hiç bir şeyin yok dedi peki neden bedenim ağrıyor kalbim sıkışıyor sorusunu kendilerine çok sorarlar.
Bunlar hep duyguların bedensel olarak ifade biçimi aslında.

Peki aniden mi gelişiyor, yavaş yavaş mı?

S.T: Tabi ki duyguların yerleşmesi uzun zamandır devam ediyor ama bu ataklar aniden gelişiyor ve 1-2 dakika içinde zirveye çıkıyor.

Türkiye’de ilaç kullanmak istemeyen bir kitle var, ilaçsız tedavi mümkün mü?

S.T: Yanlış bir algı var; ilaçlar bağımlılık yapıyor diye. Sebebini bilmedikleri halde bir çok kişi ilaca karşı.
Panik atak ilaçsız tedavisi olan, psikoterapiyle çok rahat sonuca ulaşılabilen bir semptomdur.
Kişi eğer terapiye odaklanamayacak kadar ağır durumduysa ilaç o kişinin terapi olması için gerekli zemini hazırlar. Yani tabiri caizse ilaç kanamayı durdurur, terapi ameliyatı yapar.

Bir yöntemi var mı tedavilerin?

S.T :Bir çok psikoterapi kuramı var. Hepsi aynı hedefe farklı yollardan gidiyor. Psikoterapi kesin çözüm için gereklidir. Sadece kişiyi tedavi etmek değil bundan sonraki süreçte olası yaşanabilecek durumlar için bir baş etme mekanizması kazanmasına yarıyor.

Bazen okuyoruz duyuyoruz tek seansta panik ayağa son diye başlıklar. Bu konuda ne düşünüyorsunuz son oluyor mu?

S.T: Yıllardır birikmiş, bastırılmış onca duyguyu tek seansta çözüme ve anlamlandırmaya ulaşmak bana gerçekçi gelmiyor.
Psikoterapi bir anlamlandırma yolculuğudur benim için. Ve tabi önce anlaşılma yeridir.
İnsan anlaşıldığında iyi hisseder ama anlamlandırdığında iyileşir.

Psikolojik rahatsızlar gitgide artıyor mu?

S.T: İnsanlar kendilerine zaman ayırmakta zorlanıyorlar. Ailesine ve çevresine de zaman ayrılmakta zorlanıyorlar ve gerçekten büyük şehirlerde insanlar o kadar yoğunlar ki duygularını bile yaşayacakları zaman dilimi bulamıyorlar.

En basit örneklerinden biri şu ki bizler eskiden ağaçların tırmanırdık, maç yapardık, mahallede oyunlar oynardık. Sosyal ve bilişsel becerimiz gelişirdi.

Şimdi aynı çocuk evin içinden çıkamadığı için oyunlarını evde oynuyor. Ağaç olmadığı için de duvara tırmanıyor. Sonra doktora gidiyoruz bu çocuk çok hareketli hocam diyoruz. Çocuğa durduk yere hiperaktivite tanısı koyuluyor.

Yani her dönem kendi patolojisini yaratıyor bence.

Teşekkürler...

İpek İleriak

Instagram: @ipekdagistanli