10.12.2002 - 00:00 | Son Güncellenme:
Hürriyet gazetesi yazarı Dr. Cüneyt Ülsever, gazetenin haftalık yayımlanan "İnsan Kaynakları" ekinde ilk genelev tecrübesini okurlarla paylaştı.
Ülsever, geçtiğimiz pazar günü "Her mevsime bir aşk yaraşır-Lise yıllarım" başlığıyla yayımlanan yazıda "dünyanın bilinen en eski mesleği"ni ele aldı. Ülsever yazıda, ilk cinsel deneyimini anlatırken, cinsel ilişkiye girmeden evlendiği ilk eşine ve "Bursa’da ilk milli oluşumla bağlantısı var mı, bilemiyorum" dediği Bursalı ikinci eşine de gönderme yaptı.
Eşine gönderme..
Ülsever, yazısına ilk eşiyle cinsel birliktelik yaşamadan evlendiğini söyleyerek başlıyor. Neden evlendiğini tam olarak bilemediğini, başka ihtiyaçların rol alabileceğini ifade eden Ülsever, ardından lise yıllarına dönerek, ilk genelev macerasını anlatıyor.
‘Kadın tecrübeliydi’
Bir gece iki arkadaşıyla kafayı bulunca geneleve gitmeye karar verdiklerini söyleyen Ülsever, ‘ilk deneyini’ şöyle anlatıyor: "Bir eve girdim! Önüme gelen ilk kadına -üstünde bir sutyen, başka renkte bir don ve erkek çorapları vardı- işareti çaktım. O sırada anam mı daha yaşlıydı, o mu hatırlamıyorum. Kadın ağzında bir çiklet, beni odaya aldı. Herhalde bende beniz atmış vaziyette. Kadın tecrübeli, yıktı beni yatağa, iş elbiselerimi çıkarmadan benim üstüme çıktı ve iki dakika sonra indi: ‘Senin işin tamam, hadi temizlen koçum!’ dedi. Ben ne olduğunu katiyen anlamamıştım, önüme baktım, ıslaktı!"
Cüneyt Ülsever, 8 Aralık 2002 tarihli Hürriyet İK’da yazdığı yazıyla ilgili şu yorumu yaptı: "Hürriyet İK ekinde yazılarıma ilk başladığımda konuyla alakalı teknik unsurları yazıyordum. Ancak son bir yıldır insanı, zaafları, korkuları, tüm halleri ile ortaya koyan ve kendimi merkez aldığım yazılar yazmaya başladım. ‘Her mevsime bir aşk yaraşır ‘ adlı yazımda da insanı korkuları ve ikiyüzlülüğü ile ele alıyor. Ve yine aktör benim. Orada hiçbir şey hissedilmeden, zevk alınmadan yaşanan cinsel ilişki ve sonrasındaki zafermiş gibi edilen sözler, benim merkezimde, insani korkuları ve ikiyüzlülüğü ortaya koyuyor. Bu tür duyguların iş hayatına dolaylı ya da doğrudan etkileri yazının İK ekinde çıkmasını beraberinde getiriyor. Hergün 150 - 200 e - mail yazılıyor, yazılar hakkında. Tabii ben başarı için kendimi örnek göstererek, değişimin gereğinin de altını çiziyorum. Önceden sakladıklarımı şimdi kendime gülerek yazıyorum. Türk erkeğinin yüzde 90’ının durum bu."