03.11.2008 - 01:00 | Son Güncellenme:
SERHAT OĞUZ İstanbul
Elektronik mühendisi Safiye Rindan Göçmen ile 2007’de boşandığı ABD’li eşi John Lagemann arasındaki velayet davasında ilginç bir noktaya gelindi. ABD Mahkemesi’nden çıkan “4 yaşındaki Kaan babaya verilsin” kararına Türk yargısı da uydu. “Psikolojik sorunları olan Kaan’ın benden ve 2.5 yaşındaki kardeşi Doruk’tan ayrılıp ABD’ye gitmesi yıkım olur” diyen Safiye Hanım’ın son umudu Lahey Sözleşmesi’ndeki bir madde oldu.
Her şey Rindan Göçmen’in gençlik yıllarında yanlarında kaldığı, New Jersey’de pansiyon işleten Lagemann ailesini 2002’de tekrar ziyaret etmesiyle başladı.
Bu ziyaret sonrasında Göçmen, John Lagemann’dan aldığı evlenme teklifini kabul etti. Bir süre sonra eşinin alkol problemi yaşadığını gören ve şiddete maruz kaldığını savunan Göçmen, hamile kalınca bu sorunların çözüleceğini düşündü. Fakat eşi hamile olduğunu öğrenince boşanma davası açtı. Türk ailenin araya girmesiyle Lagemann boşanmaktan vazgeçti. 2004’de Kaan dünyaya geldi.
Göçmen, oğluna destek olması için ikinci çocuğuna hamile kaldığında, John Lagemann, boşanma davası açtı, Kaan’la birlikte annesini evden kovdu. Göçmen, 2007’de Kaan ve karnındaki çocuğuyla birlikte Türkiye’ye döndü. ABD’deki mahkeme, bu sırada Kaan’ın velayetinin babasına verilmesine hükmetti.
Çocuğun psikolojisi risk altındaysa
Safiye Rindan Göçmen, Türkiye’ye dönünce hem yeni bir hayat kurdu, hem de Beyoğlu 1. Aile Mahkemesi’ne başvurarak Kaan’ın velayetinin kendisinde kalmasını talep etti. Ancak mahkeme, ABD mahkemesinin kararına uyduğu için Göçmen kararı temyiz etti. Yargıtay, geçen hafta kararı onadığı için Göçmen için sadece “karar düzeltme talebi” hakkı kaldı.
Göçmen’in avukatı Atilla Çetiner, Lahey Sözleşmesi’nin “çocuğun psikolojisinin ciddi risk altına olması” ve “iadenin çocuk için tahammül edilemez risk oluşturması” hallerinde, iadenin reddini öngördüğünü belirterek bu yönde talepte bulunacaklarını söyledi.
‘Cumhurbaşkanı’ndan yardım istedim’
Safiye R. Göçmen, babasının istediği Kaan’ın psikolojik sorunlarının olduğunu, düzenli olarak terapi gördüğünü ve kendisine çok düşkün olduğunu belirterek şöyle konuştu:
“İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi, Kaan’ın benden ayrılması durumunda sağlığının ciddi ölçüde etkilenebileceğine dair rapor verdi. Kaan orada yaşayamaz. Babası, maddi sıkıntılar nedeniyle kötü bir ortamda yaşıyor. Kaan tek kelime İngilizce bilmiyor. Kardeşiyle çok iyi anlaşıyor. İki kardeşi birbirinden ayırmak mümkün değil. Cumhurbaşkanı’ndan bile yardım istedim.
Psikolojik sorunları göz ardı edilse bile 4 yaşındaki bir çocuğun, ABD’ye girmesi yasaklı bir anne ve Türk vatandaşı kardeşinden koparılarak yeni bir yaşama götürülmesinin hesabını kim verecek?