19.Yüzyılda İngiltere'de döneme adını veren Kraliçe Victoria 18 yaşındayken tahta çıkmıştı. İngiltere her ne kadar sanayi devrimiyle birlikte diğer ülkelere karşı üstünlük kazansa da halkın büyük oranı fakirdi. Sınıf ayrımı, kadına baskı, yobazlık ve çatışmalar hakimdi. Dönemin modası da buna göre şekillendi. Kadınlar elbiselerin içinde rahat hareket edemiyorlardı çünkü burada amaç erkeklerin cinsel duygularının harekete geçmesini engellemek düşüncesiyle vücut kıvrımlarını gizlemekti. Bu elbiselerde görsel işçilik ön planda olduğu için maliyeti çok pahalı olduğu için azınlık olan zengin kesime hitap ederdi, orta ve alt sınıf tarafından giyilemezdi. Buna rağmen dünyanın çoğu yerine yayıldı. Kraliçe Victoria, gençliğinde Avrupa'nın stil öncülerinden biri olarak kabul görmüştür, farklı kumaşlardan aynı model elbiseler yaptırmıştır. Kalp kesime sahip dekolte yakalar, kabarık kollar, çemberli jüponlar, drapeler, önü düz, arka tarafı hareketli etekler Victoria dönemi modasının bilinen imzalarındandır. Dönemin bir diğer imzalarından biriyse Kraliçe Victoria'nın eşinin vefatından sonra büründüğü yas nedeniyle inzivaya çekilmesiyle birlikte gelen koyu tonlarda, düz kollu, kapalı yakaları olan kabarık elbiselerdir.
1840- 1860 Yılları arasında elbiseler gittikçe kabardı, korseler, tarlatanlar kullanıldı ve kadınların elbiseler içerisinde rahat hareket edebilecek alanları daraltıldı. Tarlatanları her kıyafetin altında kullanmak zorunluydu. Bu yıllarda elbiseler daha sade, genelde çiçek desenleriyle süsleniyordu. Birkaç farklı kalıba ve kesime sahip olan bu elbiselerde popüler olarak yeşil renk kullanılıyordu.
Göz alıcı zenginliğin ön planda olduğu bu dönemde yasaklar çok sertti. Her türlü cinsel dürtü ve aktiviteyi bastırmak en temel ögeydi. Tavuğun göğüsüne boyun denirdi, piyanolara ve masaların alt kısımlarına örtüler serilirdi. Kraliçe Victoria İncil'in cinsel çağrışım yapan kısımlarını sildirip yeni bir İncil bastırmıştı. Dönemin modası da bu yasaklara göre şekillendi.
1860-1890 Yılları arasında kadınların gündelik elbiselerine daha büyük ve dantelli aksesuarlar da eklenmeye başladı. 1880'lerde tarlatansız etek ve ceket takımları kullanılmaya başlandı. Uzun yakalı gömleklerle birlikte peçeli şapkalar kullanılmaya başlandı, bu şapkalar dönemin zenginliği ve üst sınıf statüsünü simgeleyen sembolü haline geldi, daha sonra bu sembollere broş, yelpaze, şemsiye ve eldiven de eklendi. 1890'ların sonlarına doğru kadınlar kıyafetlerini seçmekte özgürleşmeye başladılar. Kraliçe Victoria'nın vefatından sonra ise tamamen özgürlük ilan edildi.