23.10.2018 - 14:40 | Son Güncellenme:
Graves hastalığı bir hipertiroidi durumudur ve tiroid bezinin fazla çalışması nedeniyle ortaya çıkar. Ülkemizde en sık rastlanan hipertiroidi nedenlerinden biri Graves’tir. Halk arasında sıkça “zehirli guatr” olarak tanımlansa da burada asıl kastedilen tiroid bezinin çok çalışmasına bağlı oluşan klinik tablodur.
GRAVES'İN SEBEPLERİ NELERDİR?
Otoimmun bir hastalıktır. Hastalığa genellikle tiroid bezinden salgılanan hormonlardan biri olan TSH ye karşı vücut gelişen antikorlar yol açar. Tiroid hormon yapımını artırırlar. Bazen aynı aileden birden çok kişide tiroid bezinin antikorlarlar aracılığıyla gelişen otoimmün hastalıkları görülebilir. Ağır stresler, kazalar, hastalıklar ve bazı ilaçlar Graves hastalığının gelişmesinde suçlanmıştır.
Otoimmün hastalıklar aynı hastada birlikte bulunabilirler. Örneğin vitiligo, romatoid artrit, sistemik lupus eritematosus, myastenia gravis gibi vücutta farklı dokuların otoimmün hastalıkları beraber bulunabilir.
GRAVES HASTLIĞI ŞİKAYETLERİ NELERDİR?
Graves hastalığı, bazen guatr, göz ve deri belirtileri ile kendini gösterir. Çarpıntı, terleme, kilo kaybı, canlı bakış, gözde büyüme gibi yakınmalar gelişebilir. Kilo kaybı olurken hastanın iştahı açıktır, yemesine rağmen kilo verir. Sıcağa tahammülsüzlük, ellerde titreme, saçlarda dökülme, cildin terli ve nemli olması, ishal, kadın hastalarda adet düzensizliği, cinsel istekte azalma gibi şikayetler görülebilir.
GRAVES HASTALIĞI BELİRTİLERİ
Hastanın guatrı büyükse gözle görülebilir. Bunun dışında gözlerinde canlı bakış ve varsa gözün dışa doğru büyümesi “ekzoftalmi” görülebilir. Cilt terli ve nemlidir. Ellerde titreme “ tremor” görülebilir. Tırnaklarda tırnak-et ayrımı belirginleşebilir.
GRAVES HASTLIĞI TANISI NASIL KONULUR?
Graves hastalığında muayene dışında kan tetkikleri, ultrason ve tiroid sintigrafi ve iyot uptake testi yapılabilir. Genellikle T3,T4 değerleri yüksek, TSH hormon değeri ise düşük saptanır. Bunun dışında tiroid antikorları (anti-TPO, anti-Tg, TSH reseptör antikoru ) yüksek saptanabilir.
Graves hastalığında karaciğerin çalışmasını gösteren kan testleri (SGOT-SGPT) ve bazen alkali fosfataz enzimi yüksek bulunabilir. Nadir olarak kalsiyumda yükselme görülebileceği gibi, kolesterol düzeyleri düşük görülebilir.
Tiroidin kan tetkikleri ile çok çalıştığı gösterildikten sonra tiroid ultrasonu ve tirodin çalışırken kullandığı hammadde olan iyot tutulumunu saptamak amacıyla tiroid sintigrafisi ve/veya radyoaktif I-131 uptake testi yapılmaktadır. Bu tetkiklerin yapılış amacı “tiroidit” denilen ve geçici olarak tiroid çok çalışma durumuna yol açabilen hastalık ile Graves in ayırıcı tanısını yapmaktır. Her iki hastalığın tedavisi birbirinden çok farklıdır.
Tiroid ultrasonu tiroidin boyutunu, nodül varlığını ve kanlanma durumunu göstererek bize bilgi verdiği için hastalara yapılmaktadır.
Üç farklı tedavi yöntemi mevcuttur.
· İlaç (antitiroid) tedavisi
· Cerrahi tedavi (tiroidektomi)
· Radyoiyod tedavisi (atom tedavisi)
Genellikle ilaç tedavisi başlanmakta ve hastanın 6-8 haftada bir düzenli kan tahlilleri ile etki ve yan etkiler takip edilmektedir. Verilen ilaçlar tiroid bezinde hormon üretimini azaltmak amaçlıdır. İlaç tedavisinin yan etkileri arasında %6-7 vakada deri döküntüleri, nadiren karaciğer enzimlerinde yükselme ve %1 den az hastada lökositlerde azalma olarak tanımlayabileceğimiz “agranülositoz” vardır. Bu nedenle ilaç tedavisi başlanmış hastalarda gelişen boğaz ağrısı ateş ve döküntü durumunda daha erken doktora başvurmak gereklidir.
Bir veya iki yıllık tedavi sonrası hastalığın geçici olarak kalktığı dönem “remisyon” görülebilir. İlaçsız bir yıl tiroid testlerinin normal kalması “remisyon” olarak tanımlanır. Remisyona girmiş olsa da hastalık her zaman tekrarlayabilir. Tekrarlama olduğunda cerrahi tedavi veya radyoaktif iyot tedavi seçenekleri düşünülmelidir.
Cerrahi tedavi tiroid nodülü bulunan ve kanser şüphesi olan Graves hastalarında, ilaç yan etkileri olanlarda, çok büyük guatrlarda ve endokrinoloji uzmanının gerek gördüğü gebeliğin 3. Dönemindeki bazı hastalarda uygulanmaktadır. Tiroid ameliyatı yapılan hastalarda ameliyat sonrası tiroidin yavaş çalışması durumu (hipotiroidi) gelişeceğinden ömür boyu “levotiroksin”olarak gruplandırılan tiroid ilacını kullanmak gereklidir. Ameliyat sonrası ses telleriyle ilgili komplikasyon, geçici veya kalıcı kalsiyum problemleri gelişebilir.
Diğer tedavi seçeneği radyoaktif iyot tedavisi olup halk arasında atom tedavisi olarak bilinir. Graves hastalarında kullanılan radyoaktif iyot dozu kanser hastalarında kullanılandan çok daha düşük olup genellikle bir odada izole kalmak gerekmez. Etkisi tedavi sonrası yavaş olarak gelişir.
Gebelikte tiroid hastalığı olanlarda düşük riski daha yüksektir. Gebe ve Graves hastalığı olanlarda ilk tercih ilaç tedavisidir. Bu hastalar yakın takip edilmelidir. İlaçların dozu, çocukta problem olmayacak şekilde mümkün olduğunca düşük doz olarak kullanılmalıdır. Gebelikte radyoaktif iyod tedavisi bebeğe vereceği zarardan dolayı uygulanmaz.