İnsanoğlu süslenme arzusu veya inanış biçimlerinin gereksinimleri olarak belli simgeleri vücutlarında, 30 bin yıl öncesinden, üst Paleolitik Çağ’dan beri taşımaktadırlar. Mücevherlerin insanlık tarihi kadar uzun bir geçmişi vardır.
Peki İlk Kullanılan Mücevherler Nasıldı ?
Bulgular, ilk kullanılan mücevherlerin taş, kemik, fildişi ve deniz kabuklarından yapıldığını işaret ediyor. Maden işçiliğinin başlamasıyla birlikte tunç, gümüş, elektrum ve altın takılar ortaya çıkmaya başlıyor. Sümerler, Asurlar, Babil, Mısır ve batı da Hititler değerli altın süs eşyaları yapmışlardır.
Mücevherler tarih öncesi çağlardan itibaren, sanat ve zenginlik göstergesi olarak akıllara kazınmaya başladı.
17. yüzyıla gelindiğinde Avrupa’da elmas miktarı arttı ve faaliyet gösteren atölye ve mağazalar açıldı. Kolye, küpe, bilezik, yüzük, saç tokaları, taçlar, broşlar, şapka süsleri, saat zincirleri, ayakkabı tokaları, düğmeler, küpeler ve süs tarakları değerli taşlardan yapıldı.
Günümüzde de hem kadınların hem erkeklerin vücutlarında taşımaktan hoşlandığı imgeler haline gelen mücevherler ve değerli taşlar çok farklı tasarım anlayışları ile varlığını sürdürmeye devam ediyor.
Özel davetlerde elmas, altın ve inciler bizim vazgeçilmezimiz haline geldiler. Günlük hayatımız içerisinde de mücevherleri kombinlerin star parçası haline getirerek bolca kullanıyoruz. Dümdüz siyah bir elbiseyi bile çekici bir hale getirmemize olanak sağlayan mücevherlerin zihinsel ve duygusal etkilerini de unutmamak gerekir.
Değerli Taşların İnsan Üzerindeki Etkileri Nedir?
İlgimi çeken birkaç değerli taşın insan üzerindeki etkilerine beraber bakalım.
Ametist taşı depresyonu azaltır, dinginlik ve sakinlik verir. Amber negatif enerjiye karşı korur ve enerji verir. Aquamarine taşı ise zekayı açar. Sitrin taşı özgüveni arttırır. Kuartz taşı pisişik güçleri arttırır ve meditasyona yardımcı olur. Sayamayacağım kadar çok taşın yüzlerce güzel etkisi var.
Geçtiğimiz hafta değerli taşlara ve mücevherlere yakından bakma fırsatı yakalamış biri olarak, sizinle öğrendiğim ve deneyimlemiş olduğum bilgileri paylaşmak istiyorum.
Monies davetlisi olarak Karaköy’deki Anna Laudel Contemporary Galeri ve satış merkezine yaptığım ziyarette tasarımlardan tutun, değerli taşların çıkarılan bölgeleri ve nasıl işlendiklerine dair bir çok şey öğrendim. Monies Pazarlama Müdürü Esra Dağlı merak ettiğim bütün soruları detaylı bir şekilde cevaplandırdı.
İlhamını doğal taşlardan alan, tasarım anlayışı konusunda kuralları yıkan, avangart bakış açıları beni oldukça etkiledi. Markanın kurucuları Gerda ve Nikolai belli bölgelerden doğal taşları özellikle kendileri elde ediyorlar ve Kopenhag’da bulunan atölyelerinde bu tasarımları hazırlıyorlar. Her biri sanat eseri niteliğinde olan mücevherler çok uzun ve özel bir süreçten geçtikten sonra bizlere ulaşıyormuş. Baltık Denizi etrafından amber taşı, Sibirya ve Buzul bölgelerinden mamut kemiklerine ulaşıyorlarmış.
Bütün bunları kuralına uygun bir biçimde gerçekleştiriyorlar. Doğal hayatı Koruma Kanunu gereğince yasal izinleri mevcut olduğu için bilinçli bir üretici konumunda, insan güvenini kazanan bir marka haline geldiklerini düşünüyorum.
Türkiye’de inci, altın ve mercan daha çok tercih ediliyor. Abanoz ağaçlar daha naturel olduğu için bolca tasarımlarda yer alıyor. İlkel yaşantıyı şık bir biçimde sunuyor ve günümüz takı anlayışa farklı bir bakış açısı kazandırıyor.
Biz kadınlar takmayı takıştırmayı her daim severiz ve farklı şeyler ararız. Günümüzde de anlam ve felsefeye fazlaca önem verdiğimizi düşünürsek, taktığımız şeylerin tasarım ve benzersiz ürünler olmasına önem verir olduk. Kendimizi iyi hissettirecek bir imaj yaratmak çok uzakta değil. Yazımın başında da dediğim gibi dümdüz siyah bir elbiseyi bir takıyla yorumlayarak şık görünmeniz mümkün.
https://www.instagram.com/gokcekomur/
https://www.instagram.com/gokcekomurcucosmos/