Ülkemizde ve eminim daha pek çok kültürde soyun devamı için erkek çocuk da erkek çocuk diye tutturan, erkek çocuk doğurmayan kadını eksik gören, erkek çocuklarını el üstünde tutarken kız çocuklarına bir o
kadar kötü davranan binlerce, milyonlarca aile olduğu konusunda kimsenin şüphesi yoktur.
Evet, erkek çocuk yetiştirmek çok önemli.
Hayır, kodunuzu devam ettirsin, soyadınızı yaşatsın diye değil.
Bir kadına kadın olduğu için değil bir birey olduğu için düzgün davranmayı öğretebilesiniz diye. Erkek olduğu için değil hak ettiği için saygı göreceğini aşılayabilesiniz diye. Gelin toplumlardaki saygı kazanımının ne kadar adaletsiz olduğuna bakalım.
Toplumumuzda adeta birer şehzade olarak yetiştirilen cinsiyet erkek çocukları iken küçük yaştan itibaren ev işlerinde yardım beklenen hep kız çocuklarıdır. Bir erkek çocuğa yapılabilecek en kötü şey onu yetersiz olduğuna inandırmak ve yapabileceklerini yapmalarına izin vermemektir. Masa kurulurken, toplanırken, ev işleri yapılırken bir erkeğin de bir kız çocuğunun da yaşına uygun şekilde iş bölümüne katkıda bulunması bu yüzden önemlidir. Zira zamanında şımartmaktan bayıldığınız erkek çocukları gün gelip de kendi yuvalarını kurmak istediklerinde ne yapacağını bilmeyen bir birey olduğunu fark edebiliyor. Hayatında hiç kendi işini yapmak zorunda hissetmeyen, insanlarla iletişim kurmasına, orta yolu bulmasına gerek kalmadan işi halledilen bir birey, bırakın bir evi geçindirmeyi kendi başına toplum içerisinde nasıl yaşayabilir ve özgür bir birey olabilir ki?
Kadına alttan alması gerektiği, karşısındaki- genelde babası, abisi sinirli olduğunda susması gerektiği öğretilirken erkeğe tanınan uçsuz bucaksız sinirlenme özgürlüğü gün geldiğinde karşımıza öfke kontrolünden yoksunluk olarak çıkıyor. Çünkü hiç müzakere etmek zorunda kalmamış. Karşısındakinin saygısını kazanma ihtiyacı hissetmemiş. Kendisi evdeki erkek birey olduğundan kendisine zaten saygı duyulmalı şeklinde yoğrulmuş. Oysa ki saygı, kazanılması gereken bir tepkidir, herhangi birine kayıtsız şartsız gösterilmesi gereken bir tür davranış değildir. Saygının cinsiyetle, yaşla, statüyle ilgisi olmamalıdır. Herkes davranışları neticesinde bahanelerden bağımsız bir şekilde saygı görmelidir.
Ailenin finansmanını sağlamakla yükümlü bir erkek, bunu sağladığı için başka her türlü sorumluluktan muaf tutulamaz. Sırf aile kurumunu finanse ettiği için başka hiçbir şey yapmadan saygı duyulmayı hak etmemelidir. O zaman genelde kadına biçilen rol olan annelik söz konusu olduğunda da kadından yalnızca annelik yapması beklenmelidir. Ancak kadından beklenenler hem iyi bir anne hem de iyi bir eş olmasıdır. Aileye para getirmek için eşini ihmal eden erkekler tolere edilirken neden kadından hem aile bütçesine katkıda bulunması hem annelik yapması hem de eşini ihmal etmemesi beklenmektedir?
Erkek çocuk yetiştirmek neden önemli diye tekrar sorarsanız cevabım şu:
Toplumda üstün(!) görülenler bu gücü toplumdaki eşitsizliği değiştirmek için kullanmaz ve inisiyatif almazsa, aynı eşitsizlik ileride kendi nesillerini de tehdit edecektir.
Yani şair burada diyor ki… Kendi kızlarının erkekler tarafından ezilmesini istemeyen anne ve babalar, bunu ancak başkalarının kızlarını ezmeyecek erkek çocuklar yetiştirerek sağlayabilir.
Gizem Aydoğan