Editörün SeçtikleriGarip bir evlilik hikayesi

Garip bir evlilik hikayesi

16.08.1998 - 00:00 | Son Güncellenme:

Garip bir evlilik hikayesi

Garip bir evlilik hikayesi

GEÇENLERDE, yeni tanıştığım bir çiftin evlenme maceralarını dinledim. Herhalde bu çiftin başına gelenler pişmiş tavuğun başına gelmemiştir. Bu hikaye fıkra değil, gerçek.
Çift birkaç yıl önce evlenme talebiyle nüfus müdürlüğüne başvurmuş. Nüfus kağıtları, ikametgah senedi derken muameleler başlamış. Başlamış ama bir süre sonra evlenemeyecekleri bildirilmiş kendilerine.
Bunun nedenini soran çifte, cevabı şu olmuş yetkililerin: "Damat bey nüfusta kadın olarak geçiyor."
Büyük bir yanlışlık olduğunu söyleyen gelin adayına da "Belki sonradan kadın olmuştur" cevabını vermişler.
Hışımla eve koşan kızcağızın perişan halini gören annesi ne olduğunu anlamaya çalışırken kız, "Anne, Gürhan kız çıktı" diyerek hüngür hüngür ağlamaya başlamış. Evde bir kıyamet kopmuş ki sormayın gitsin.
Daha sonra herkes yatışınca ve durum anlaşılınca olayı araştırmaya başlamışlar.
Meğer genç adam doğduktan sonra nüfusa kaydı yapılırken daktilodaki iki karbon kağıdı kaymış ve yanlışlıkla cinsiyet kısmında "kadın" olarak işaretlenmiş. Neyse ki bu problem çözülmüş de genç çift evlenebilmiş.
Onlar ermiş muradına biz çıkalım kerevetine derken sorunlar burada da bitmemiş.
Bu kez güzel ve romantik bir düğünün ardından otele gelen çift, gece yarısı resepsiyonu arayıp bir bıçak isteyince ortalık karışmış.
Telefon eden damadı yatıştırmaya çalışan resepsiyon görevlisi, bıçağı kesinlikle gönderemeyeceğini söylemiş.
Damat, kızgın olmadığını, "vallahi billahi" elini kana bulamayacağını ve bıçağı başka bir nedenle istediğini anlatmaya çalıştıysa da görevliyi bir türlü ikna edememiş.
Oysa gelinliğin fermuarı sıkışmış. O fermuarı açabilmek için istiyormuş bıçağı.
Allah'tan o gün bugündür başka bir vukuatı olmamış bu yeni çiftin.

İki hafta önce yazdığım Göcek yazısıyla ilgili olarak, Göcek Koyları Koruma ve Güzelleştirme Vakfı kurucusu ve başkanı Sayın Mustafa Adanır'dan bir faks aldım.
Adanır faksında, o günkü yazının konusu olan Göcek'in, Sarsala koyundaki yolun asfaltlanması ve oradaki ağaç katliamına karşı verdikleri mücadeleden bahsediyor.
Sanırım bu mücadele hedefine ulaşıyor.
Çünkü Muğla Valisi Cemil Serhatlı bu katliama el koyduğunu ve yolu yaptırmayacağını açıkladı. Bu duyarlı yöneticimizi kutluyorum. Dünyada eşine az rastlanan güzellikleri korumak hepimizin görevi. Ne yazık ki bütün politikacılar böyle düşünmüyor. Bazıları rant peşinde koşarken kimsenin gözünün yaşına bakmıyor, el değmemiş cennetlere kolayca kıyabiliyor. Yazık.
GKGV, dün Göcek'te bir yemek düzenledi. Göcek Belediye Başkanı Mustafa Tunç, Muğla Valisi Cemil Serhatlı ve Fethiye Kaymakamı Mustafa Karslıoğlu'nun da katıldığı, Mustafa Adanır başkanlığında düzenlenen bu yemekte Göcek'in sorunları konuşuldu ve vakfın yaptığı doğa temizliği çalışmaları anlatıldı. Göcek'teki gelişmeleri takip edip size aktarmaya devam edeceğim.

AMERİKA'da yayımlanan bir kitap ortalığı iyice karıştırdı.
Dark Side of Camelot (Camelot'un Karanlık Yüzü) adlı bu kitap, Vietnam'daki Mai - Lai katliamını ilk yazan tanınmış Amerikalı araştırmacı - gazeteci Seymour M. Hersh'e ait.
Konusu: Kennedy ailesi.
Kral Arthur'un ünlü Camelot'undan esinlenerek konmuş bu isim kitaba.
Yazar, büyükbabadan başlayıp Kennedyler'in bugüne kadarki yaşamlarını, özel hayatlarını, aşklarını, mafya ile olan ilişkilerini hiçbir şey atlamadan ve saklamadan anlatmış.
Burada yazılan her şey belgelere dayanıyor. Dedikodu yok. Kennedyler'i yakından tanıyan birçok kişiyle röportajların yer aldığı kitapta, Eisenhower ve Nixon'dan da bahsediliyor.
Amerika'da politikanın iç yüzü sergileniyor.
Anlaşılan hiçbir şey göründüğü gibi değil. Suyun yüzünde görünenler gerçeği yansıtmıyor.
Şimdiye kadar bildiğimizi sandığımız, Amerika'nın bağrına bastığı bu geniş ailenin olmadık pislikleri dökülüveriyor ortalığa.
Kennedy kardeşlerin politikanın her alanına girmeleri, yargıya uzanmaları, devlete nüfuz ederek çevirdikleri türlü numaralar, Berlin duvarının örülmesinde Robert Kennedy'nin el altından Kruşçev'le yaptığı anlaşma gibi inanılmaz olaylar irdeleniyor.
Bir an önce Türkçe'ye çevrilmesi gerektiğini düşündüğüm bu ilginç kitabın önsözünde şu cümle yer alıyor:
"Seymour Hersh bize, en yakın danışmanlarının bile bilmediği özel anlaşmaların pazarlığını yaparken soğuk bir sertlik sergileyen, krize sürüklenmiş bir başkanın elindeki risklerin öyküsünü anlatıyor."
Pulitzer ödüllü yazarın daha önce yazdığı 6 kitaptan özellikle 3 tanesi çok önemli:
1. PRICE OF POWER: KISSINGER IN THE NIXON WHITE HOUSE (GÜCÜN BEDELİ: KISSINGER
NIXON'UN BEYAZ SARAYINDA)
2. THE TARGET IS DESTROYED: WHAT REALLY HAPPENED TO 007 AND WHAT AMERICANS KNEW ABOUT IT? (HEDEF VURULDU: 007'YE GERÇEKTE NE OLDU VE AMERİKALILAR BU KONUDA NE BİLİYORDU?)
3. THE SAMPSON OPTION: ISRAEL'S NUCLEAR WAR AND AMERICA'S FOREIGN POLICY (SAMPSON GERÇEĞİ: İSRAİL'İN NÜKLEER SAVAŞI VE AMERİKA'NIN DIŞ POLİTİKASI)
Bu önemli kitapların da en kısa zamanda Türk okurlarına ulaşmasını umuyorum.


Aptalların ve çapsızların tek tesellisi, meşhurların ve dahilerin zaaflarıdır.
Euripides

Vücut Kitle İndeksi Hesaplama

Sağlığınızı kontrol altında tutmak için Vücut Kitle İndeksi (VKİ) hesaplama aracını deneyin!

VKİ HESAPLA
KEŞFETYENİ
Survivor'da sürpriz açıklama! Yarışmacılar dondu kaldı
Survivor'da sürpriz açıklama! Yarışmacılar dondu kaldı

Cadde | 25.04.2025 - 13:05

Survivor son bölümde sürpriz bir gelişme yaşandı. Acun Ilıcalı'nın sözleri şoke etkisi yarattı.

Yazarlar