15.05.2020 - 18:52 | Son Güncellenme:
Çeşitli araştırmalar kolajenin kilo kontrolü ve parlak bir cilde sahip olmak da dahil olmak üzere paha biçilmez faydalara sahip olduğunu saptadı.
Bağırsak sağlığını ve huzursuz bağırsak problemlerini iyileştiren kolajen, faydaları ile şaşırtıyor.
Kolajen, vücudunuzun doku ipliklerine dokunan güçlü, lifli bir proteindir. Hepsi büyük bir tel füzyonu gibi birbirine bağlıdır. Kolajen sizi bir arada tutan yapıştırıcıdır.
Vücudumuzda, deriden tırnaklara, kemiklere, kaslara, kan damarlarına ve bağırsaklarımızın astarına kadar birçok bölgede doğal olarak bulunan kolajen, vücudumuzun her yerinde gizlenir.
Kolajen dokunun yenilenmesine yardımcı olur. Sağlıklı tırnaklar, cilt ve kemikler sağlayarak parlayan bir cilde yol açar.
Bağışıklık sisteminizi güçlendirir. Kemiklerinizi ve kaslarınızı güçlendirir. Sağlıklı saç ve tırnak bakımı yapar.
Yaşlanma ile ilişkili ağrıları önler. Yeni dokunun oluşmasını hızlandırır. Ciltteki yaşlanma etkilerini geciktirir ve engeller.
Bu görkemli faydaların yanı sıra, kilo kaybını da destekleyebilir ve parlayan cilde ulaşmanıza yardımcı olabilir.
Kolajen, güçlü cildin proteinidir. Esas olarak cildinizin dermis tabakasında bulunan protein elastinin yanında çalışarak cildinizin esnekliğini korumaya yardımcı olur.
Ancak vücudunuzun doğal kolajen rezervleri yirmili yaşlarınızın başlangıcından itibaren yılda yüzde bir oranında azalmaya başladıkça maalesef bu özellikler faydalarını kaybetmeye başlar.
Araştırmalar elli yaşlarının başlarında kolajen üretim oranında otuz yaşından küçüklere kıyasla %75 oranında önemli bir azalma olduğunu göstermiştir.
Yaşam tarzı faktörleri, artan güneşe maruz kalma, sigara içme, stres ve zayıf bağırsak sağlığı gibi doğal kolajen düzeylerinizi azaltmada önemli bir rol oynayabilir.
Direnmek zor olsa da, yüksek şeker tüketimi vücudunuzun doğal kolajen üretimini yok etmenin ana suçlularından biridir. Bunun nedeni, şeker moleküllerinin, cildinizdeki kolajen ve elastine yapışarak, kendi sağlıklı yenilenmesinden yoksun bırakan, kırışıklıklara ve sarkık cilde neden olan, "gelişmiş glikasyon son ürünleri (veya AGE'ler)" adı verilen maddelerden oluşturmasıdır. Bu daha sonra akne veya rosacea gibi enflamatuar cilt rahatsızlıkları geliştirme riskinizi artırabilir.
Enflamasyondaki artış daha sonra fibroblastların (kolajen üreten hücreler) sayısında bir azalmaya neden olur. Bu neden ile gıda ve akviyeler yoluyla kolajen tüketmek oldukça önemlidir.
Kolajen takviyelerinin kolajenin kalitesini artırmada önemli bir etkisi olduğu görülmektedir. Araştırmalar, dört ila on iki hafta boyunca kolajen takviyelerinin kullanılmasının cilt nemlendirmesini iyileştirmede etkili olduğunu göstermiştir.
Bu gelişme, kolajen öncüsü, prokollajen öncüsü (önce fibroblastlarda oluşan ve daha sonra kolajene dönüştürülen) uyarılmasından kaynaklanmaktadır. Bu da, kolajen yapan fibroblastların sayısını arttırır.
Bu maddelerin her ikisi de hemen hemen aynı şeydir, ancak farklı takviyeler de birini gösterebilir. Burada vurgulanması gereken nokta, her ikisinin de daha kolay emilim için kolajen moleküllerini daha küçük moleküllere ayıran hidrolizasyondan geçmesidir.
Hidrolize kollajen peptitler ayrıca herhangi bir sıvıya dönüşmeyi daha hızlı hale getiren daha düşük bir moleküler ağırlığa sahiptir.